Josef Stalin kimdir?

Josef Stalin (asıl adı Yosif Visaryonoviç Cuğaşvili) (18 Aralık 1878 - 5 Mart 1953), Gürcü asıllı Sovyet Devlet adamı ve Sovyetler Birliği komünist Partisi Genel Sekreteri (1922-1953). Sovyetler birliğini 1920'lerin sonundan ölümüne kadar diktatörlük rejimi ile yönetti. Bu makalede Stalin kimdirden çok Stalinin ne gibi şeyler yaptığı, dünya tarihine nasıl yön verdiğine bakacağız. Stalin; Sovyetler Birliği'ni endüstriyel ve askeri bir süper güce dönüştürdü, fakat bunu gerçekleştirirken totaliter politikalar uyguladı ve milyonlarca Sovyet vatandaşı diktatörlüğü sırasında öldü. Stalin döneminde; 3 ila 20 milyon arasında insan çalışma kampları, zorunlu kolektivizasyon, kıtlık ve yargısız infazlardan dolayı ölmüştür. Başlangıçta Sovyetler Birliği'ni kolektif bir liderliğin parçası olarak yönetmesine rağmen, sonunda 1930'larda ülkenin fiili diktatörü olma gücünü pekiştirdi. İdeolojik olarak Marksizmin Leninist yorumuna adanmış bir komünist olan Stalin bu fikirleri Marksizm-Leninizm olarak resmîleştirirken, kendi politika ve uygulamaları Stalinizm olarak tanımlanmaya çalışılsa da Stalin bizzat bu tanımlamaya karşı çıkmıştır. Kendisine verilen lakaplardan biri Gürcü dilinde "Çivi" anlamına gelen "Koba"dır. Stalin Lenin'in aksine tarıma dayalı bir ekonomiden çok, sovyet endüstrisine hayat veren bir yasa tasarı ile karışımıza çıkıyor. Makineleşme ve Fabrikalılaşma ciddi ve muazzam derecede büyüyordu. Tabii ki yanında insan ölümlerinde getirmiyor değildi. Sovyet halkı var gücü ile Sovyet sisteminin çarkını döndürüyor ve ona hayat veriyordu. Herkes sadece devleti için çalışıyordu. Tabii bu dönem baskıcı rejime karşı çıkan muhalifler de vardı. Özellikle bu muhalifler, Stalin'in ülke çapında ki modernizasyonuna ve baskı rejimine tamamı ile karşı çıkıyordu. Ama Stalin hepsini en ufak bir ayaklanmada ya Gulag'a sürgüne gönderiyor. Ya da idamlar peş peşe geliyordu. Stalin'in bir korku imparatorluğu yarattığı yadsınamaz bir gerçekti. Sadece muhalifler yetmiyor tecrübeli tecrübesiz çoğu general, büyük temizlik sırasında infaz ediliyordu. Büyük temizlik sırasında idam edilen en önemli generallerden bir tanesi, Mihail Tuhaçevskidir.

Stalin hükûmeti Komünist enternasyonal aracılığıyla Marksizm-Leninizmi yurt dışına taşıdı ve 1930'larda, özellikle İspanya İç Savaşı'nda Avrupa'da anti-faşist hareketleri destekledi. 1939'da Nazi Almanyası ile Sovyetler'in Polonya'yı işgal etmesi ile sonuçlanan bir saldırmazlık paktı imzaladı. Nazi Almanya'sı, anlaşmayı 1941'de Sovyetler Birliği'ni işgal ederek sona erdirdi. İlk gerilemelere rağmen, Sovyet Kızıl Ordusu Nazi saldırısını püskürttü ve 1945'te Berlin'i ele geçirerek Avrupa'da II. Dünya Savaşı sona erdi. Daha sonraki süreçte Sovyetler Baltık ülkelerini işgal etti ve Orta ve Doğu Avrupa, Çin ve Kuzey Kore'de Sovyet yanlısı hükûmetler kurulmasına yardımcı oldu. Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri savaştan küresel süper güçler olarak çıkarken; Stalin, ülkesini savaş sonrası yeniden yapılanma yoluyla yönetti ve 1949'da nükleer bir silah geliştirdi. Bu yıllarda, ülke başka bir büyük kıtlık ve ülkede görev yapan Yahudi doktorlara yönelik başlatılan anti-semitik bir kampanya yaşadı. Her ne kadar Sovyetler 2. dünya savaşında ciddi şekilde yıpransa da, bunu telafi etmesi ve sonuçları çok daha iyi meyvesini vermişti Stalin için. Batı hegemonyası adı altında emperyalist sömürü kampanyası hala devam ediyordu. Stalin için Sovyet kuklası olan doğu Avrupa ülkeleri aslında bu hegemonyaya bir kalkan hem de geniş bir Sosyalist pakt bloğuydu. Stalin için bu önemliydi nitekim artık dünya sosyal-ekonomik olarak savaşıyordu. Bu kapitalizmin ve Sosyalizmin savaşı idi.

Bundesarchiv_Bild_183-R80329,_Josef_Stalin.jpg


sdyrV9q0HvANGvD0-637099315082435421.jpg


( Josef Stalin) ( Büyük temizlik esnasında, muhaliflerin asılmasını izleyen Sovyet halkı. )

Mikhail_Tukhachevsky.jpg


( Mihail Tuhaçevski )

20. yüzyılın en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilen Stalin, onu işçi sınıfının ve sosyalizmin bir şampiyonu olarak kabul eden uluslararası Marksist-Leninist hareket içinde, yaygın bir kişilik kültünün oluşmasına yol açtı. Ekim Devrimi'ni planlayan ve başarıya ulaştıran liderler arasında yer alan, Rus İç Savaşı'nda cephe komutanlığı yapan ve II. Dünya Savaşı'nda Muzaffer olan Kızıl Ordu'nun başkomutanı Stalin özellikle 1930'lu yıllarda Sovyet ekonomisindeki büyük kalkınma ve II. Dünya Savaşı'ndaki zaferden dolayı Rusya ve Gürcistan'da popülerliğini korudu. Rusya'da yapılan bir ankette 20. yüzyılın en başarılı üçüncü lideri seçildi.

Tarihin akışına etki eden önemli rolü dolayısıyla pek çok tarihçi ve yazarın üzerine araştırmalar yaptığı Stalin, bu özelliği ile hakkında en fazla eser ortaya konulan siyasetçilerden birisi oldu. Fakat, Stalin'in totaliter hükûmeti geniş bir kesim tarafından kitlesel baskılar uygulamak, etnik temizlik, sürgünler, yüz binlerce infaz uygulamak ve milyonlarca insanın ölümü ile sonuçlanan kıtlıklara sebep olmak ve yönetmekle suçlandı. Aralık 1965 tarihli gizli bir Sovyet içişleri bakanlığı raporuna göre, 1940-1953 arasında 46.000 kişi Moldova'dan, 61.000 Belarus'tan, 571.000 Ukrayna'dan, 119.000 Litvanya'dan, 53.000 Letonya'dan ve 33.000 kişi ise Estonya'dan sürgün edildi. Bu sürgün edilenler arasında, Orta Asya ve Kırım Türkleri de epeyce fazladır. Stalin'in yaptığı sürgün, etnik temizlik günümüzde bile bazı coğrafyalarda hala etkisi devam etmektedir. Aslında bu temizlik, bir nevi yıkımdır.

Ölümü ve Sonrası
Stalin 5 Mart 1953'te öldü. Ölümünden sonra Kruşçev ünlü 20. Kongre ile Stalin'in yanlışlar yaptığını iddia ederek anti-Stalinizasyon kampanyasını başlattı. Kongrede Stalin portreleri ve heykellerinin halkta tepkiye yol açmamak ve infial yaratmamak için sessizce ve yavaş yavaş kaldırılması kararı alındı. Bu kampanya kendisinden sonra gelen Brejnev dönemine kadar sürdü. 1977 yılında Sovyetler Birliği Marşı'nın sözleri de yeniden düzenlendi ve Stalin'e yönelik atıflar marştan çıkarıldı. Daha sonra Gorbaçov döneminde Sovyetler Birliği'nin içinde bulunduğu sorunların sebebi olarak Stalin suçlandı ve anti-tez olarak Glasnost ve Perestroyka kavramları gündeme getirildi. Gorbaçov 1987'de Büyük Ekim Sosyalist Devrimi'nin 70. yıldönümü kutlamasında yaptığı konuşmada 1930'lu yıllardaki tasfiyelerin parti ve devlete büyük zarar verdiğini belirtmekle birlikte Stalin'in Sovyetler Birliği'nin ekonomik kalkınmasındaki önemli rolünü de kabul etti.

Kaynak: Josef Stalin - Vikipedi

Dipnot: Bu benim ilk blog yazımdı. Okuyan okumayan herkese teşekkür ederim. Bu yazıyı yazarken aslında epey zorlandım, çünkü ciddi manada tarafsız ve titiz olmak zorundaydım. Sosyalist bir düşünce yapısında olsam bile, yapılan hatalar ve yapılan katliamlar dahil hiçbirini görmezden gelemezdim. Siz peki Stalin hakkında ne düşünüyorsunuz.

Yorumlar

İmzanda yazan Che denen adam da aynı anda 400 kişiyi astı ama sen bilirsin.

Klasik komünist diktatöründen öte bir insan değildir Stalin.

Hocam siz herhalde sırf komünist sosyalist diye bütün insanları katil olarak mı sıfatlandırıyorsunuz? Yoksa ben mi yanlış anladım. Che ve Fidel dediğimiz adamlar davalarına düşkün ve ülkelerini Amerikan emperyalizminden kurtarmaya çalışan adamlardır. Stalin ile aralarında ise dağlar kadar fark vardır.
 
Kaynak gösterir misiniz?
Jon Lee Anderson'un Che Guevera'nın biyografisine bakmanı öneririm. Yazarın kendisi sol görüşlü fakat olayı tarafsız yazmış. Hatta yanılmıyorsam Türkçe çevirisi de vardı.

Bu da oradan alıntı:
"Che'nin devrimden sonra da başsavcı olarak rol aldığı 550 infazla devam etmiştir.
Devrim sonrası infazlar, uluslararası planda çok tepki çektiği için, Che Guevara karşı olmasına rağmen, Fidel Castro tarafından durdurulmuştur" sayfa 410.
"Che şöyle yazmıştı defterine: '32 kalibrelik bir tabancayla beynin sağ tarafına, sağ temporal lobda çıkış deliği açacak şekilde tek atışla soruna son verdim.
Biraz soludu ve öldü." sayfa 232

10 of the Most Psychotic Quotes from Socialist Hero Che Guevara - The Libertarian Republic
Burada da bir köşe yazısı mevcut.

Bu gün saçma sapan PKK ve diğer marksist-leninist devrimci yığını şu Che ve Fidel denen iki siyasi katil ve özgürlük düşmanı yüzünden böyle popülarite kazandı. Sosyalist ve komunist devrimlerde özgürlük yoktur. Ya da vardır, sen onların tarafında olursan.
 
Hocam siz herhalde sırf komünist sosyalist diye bütün insanları katil olarak mı sıfatlandırıyorsunuz? Yoksa ben mi yanlış anladım. Che ve Fidel dediğimiz adamlar davalarına düşkün ve ülkelerini Amerikan emperyalizminden kurtarmaya çalışan adamlardır. Stalin ile aralarında ise dağlar kadar fark vardır.
Cidden, Google'a bile yazınca güvenirliği belli olmayan saçma sapan bir site 124 kişi diyor.
Doğrudan 124 kişinin ölümünden sorumluydu. ("He was directly responsible for at least 124 killings")
 
Che ve Fidel dediğimiz adamlar davalarına düşkün ve ülkelerini Amerikan emperyalizminden kurtarmaya çalışan adamlardır.
Zaten sosyalist devriminden sonra işler tersine döndü ve aynı şey oldu. Komünistleri katil olarak falan adlandırmıyorum, çünkü çoğu komünist lider bir katil. Nedeni ise basit: komunizm ve sosyalizmde karşıt düşünce olmaz, olamaz, olursa kellen gider.
 
Cidden, Google'a bile yazınca güvenirliği belli olmayan saçma sapan bir site 124 kişi diyor.
Doğrudan 124 kişinin ölümünden sorumluydu. ("He was directly responsible for at least 124 killings")
124 kişi hakkında tam bir delil bulamadım ama valisi olduğu eyalette 400 postacıyı aynı anda öldürdüğünü net biliyorum. Kaynağını bulursam atacağım hatta.
 
Bugün saçma sapan PKK ve diğer marksist-leninist devrimci yığını şu Che ve Fidel denen iki siyasi katil ve özgürlük düşmanı yüzünden böyle popülarite kazandı. Sosyalist ve komunist devrimlerde özgürlük yoktur. Ya da vardır, sen onların tarafında olursan.

Yanlış, Sosyalizm ideolojisi saçma sapan hayali bir paçavra ve olmayan bir ülke için fazla iyi bir ideoloji. O popüler kültür kölelerinin hakkından akılcı ve idealist gerçek sosyalistler ve enternasyoneller gelecektir.
 
Yanlış, Sosyalizm ideolojisi saçma sapan hayali bir paçavra ve olmayan bir ülke için fazla iyi bir ideoloji. O popüler kültür kölelerinin hakkından akılcı ve idealist gerçek sosyalistler ve enternasyoneller gelecektir.
Nedense hep şu solcular "gErcEğ SoSyAlİzM bU DeĞiL" diyerek geziyor. Eninde, sonunda sosyalizm çökmüş bir sistemdir. Yaşayan örneği de Küba 🤡
 
Evet gerçek sosyalizm bu değil, onlar Kürt milliyetçiliği yapmaktan öteye gitmeyen iki paralık insanlar.
SSCB, Çin, Küba, Vietnam hepsi sefil durumdalar ve öyleydiler. Hatta bir grafik göstereceğim. Komünizm Avrupa'dan gittikten sonra ne olmuş diye.

1625939766264.png

1990'da SSCB'nin parçalanmasından sonra Rusya'da grafikte artış oldu. Kapitalist olan ABD ise hep yükselişte oldu.

1625939931104.png

Bu da SSCB'nin parçalanmasından sonra olan devletlerin gayrisafi yurtiçi hasılatları.
 
SSCB, Çin, Küba, Vietnam hepsi sefil durumdalar ve öyleydiler. Hatta bir grafik göstereceğim. Komünizm Avrupa'dan gittikten sonra ne olmuş diye.

Eki Görüntüle 1103116
1990'da SSCB'nin parçalanmasından sonra Rusya'da grafikte artış oldu. Kapitalist olan ABD ise hep yükselişte oldu.

Eki Görüntüle 1103118
Bu da SSCB'nin parçalanmasından sonra olan devletlerin gayrisafi yurt içi hasılatları.

Peki hocam demekle geçiştirsem bana kızmazsın değil mi? :) Şaka bir yana 91 yılına kadar istikrarlı gitmiş. Ama Uzay yarışı ile birlikte bana göre Sovyetler kazanmasına rağmen Amerika aya çıktığı için kazanmış sayıldılar. O dönemde fark uçurumlaşmış. İstatistik güzel. Beğendim diyebilirim.
 
Yanlış, Sosyalizm ideolojisi saçma sapan hayali bir paçavra ve olmayan bir ülke için fazla iyi bir ideoloji. O popüler kültür kölelerinin hakkından akılcı ve idealist gerçek sosyalistler ve enternasyoneller gelecektir.
Sosyalizm'in dünya çapındaki temsilcisi Sovyetler Birliği bile Sosyalizm'in başarısız olduğunu görüp dağılmışken neden hala insanlar günümüzde bile Sosyalizm'i destekliyor anlayamıyorum. 30 sene önce temsilcisinin bile vazgeçtiği bir ideolojiyi günümüzde bile destekliyorlar.
 
Komunizim ve bilimsel sosyalizim ideolojileri insan doğasına aykırı ideolojiler olmalarının yanında doğal mecrasında ilerlerlemesi gereken bir çok kuruma müdahale edip bozan sistemlerdir

Bütün canlıların ortak amacı olan mülkiyet /sahiplenme kavramına, kurumsal bireysel ekonomik kazanımlara, sosyal dokuya, dinsel, kültürel geleneksel olgulara müdahale eder.

Komunizim ve bilimsel sosyalizimin ekonomik sistemi, köhnemiş yozlaşmış ''devlet burjuvazisi'' yarattı.

Komunizm ve bilimsel soyalizmin yönetim modeli olan proletarya diktatörlüğü faşist baskıcı dayatmacı diktatörlüklerden daha beter bir diktatörlüktür.

Karl Marx ve Engels gibi büyük düşünce adamlarınını insan doğasını hesaba katmamaları facia bir öngörüsüzlük çapsızlık büyük bir yanlışlıktı.

İnsanlık tarihi kendi iktidarını sönümlendiren bir yönetim modeli henüz görmemiştir.

Komunizim insanlığa faşizim gibi facialar yaşatan korkunç ideolojilerdir.

İnsanın kendi doğasını ve insanın yaşadığı doğayı ukalalık edip değiştirmeye çalışan düşünceler ve sistemler facialara neden olurlar.

İnsanlık henüz liberal ekonomi siteminden ve sosyal demokratik yönetim modelleri dışında daha iyi sistemler keşf etmiş değil.

Avrupa'nın ve Amerika'nın super ileri ülkeler sınıfında olmalarının nedeni tamamen özgürlükçü mülkiyetçi liberal ekonomik sistemle ve demokrasiyle yol alıyor olmalarıdır.

Dünyanın en berbat, insan onuruna varlık sebebine aykırı yönetim sistemleri, dinci, baskıcı otoriter faşist ve komunist sistemlerdir.

Örnek: Kuzey Kore dinsiz Diktatörlüğü
Örnek: İran dinci Patates Cumhuriyeti
Örnek: Afganistan bağnaz Taliban rejimi
 
Son düzenleme:
Sosyalizm'in dünya çapındaki temsilcisi Sovyetler Birliği bile Sosyalizm'in başarısız olduğunu görüp dağılmışken neden hala insanlar günümüzde bile Sosyalizm'i destekliyor anlayamıyorum. 30 sene önce temsilcisinin bile vazgeçtiği bir ideolojiyi günümüzde bile destekliyorlar.
Çünkü devrimciyiz(!).
Sosyalizm, liberalizm, radikal faşizm, komünizm vb. ideolojiler olsa her şeyin düzeleceğine inanan ideolojik fanatik kitle bulunuyor.
Maalesef iş bizde ve bizi yönetenlerde bitiyor.
 

Blog girdisi detayları

Ekleyen
Strider0628
Okuma süresi
4 dakika okuma
Görüntüleme
3.141
Yorumlar
43
Son güncelleme

Tarih kategorisindeki diğer girdiler

Strider0628 adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı