Adını eski Roma tanrıçası Venüs'ten alır. Dünya'ya yakın büyüklüğü ve atmosferi sebebiyle dünyanın kızgın ikizi olarak adlandırılır. Güneş'e uzaklık bakımından ikinci sırada olmasına karşın yüzey sıcaklığı en yüksek gezegendir. Güneş'e Dünya'dan daha yakın olduğundan Güneş doğmadan önce ve Güneş batmadan önce görülebilir. Bu sebeple Akşam yıldızı veya Tan yıldızı olarak da isimlendirilir. Diğer isimlerinden bazıları da Çoban Yıldızı ve Zühre'dir.
Yörüngesel veriler | |
Devir | J2000 |
Günberi(Güneşe en yakın olduğu mesafe) | 107.477.000 km(0.728 AU) |
Günöte(Güneşe en uzak olduğu mesafe) | 108.939.000 km (0.718 AU) |
Güneş ekvatoruna göre eğikliği | 3.86° |
Ortalama yarıçapı | 6051 km |
Uydu(lar) | Yok |
Çevresi(ekvatoral) | 0.94 Dünya |
Eksen eğikliği | 2.64° |
Yoğunluk(g/cm3) | 5.243 |
Kütle Çekimi(m/s2) | 8.87 m/s2(0.91g) |
Ortalama yüzey basıncı | 91 atm (92 bar) (Dünya atmosferi 1 atm kabul edilir.) |
Ortalama sıcaklık | 464 °C |
Tahmini atmosfer bileşimi | %95 Karbondioksit, %3.5 Azot, |
Tarihi
1610 yılında Galileo Venüs'ün evrelerini keşfetti. 1761'de Rus gökbilimci Lomonosov, Güneş geçişlerindeki düzensizliklerden atmosferin olabileceğini öne sürdü. 1793'te Alman gökbilimci Schröter, faz kayması olayını gözlemledi. 1932 yılında Amerikalı astronomlar Adams ve Dunham, kızılötesi tafyölçümü ile atmosferinin yoğunluklu olarak karbondioksitten oluştuğunu keşfetti. 1956'da Robert Richardson, gezeg
Venüs'e Gerçekleştirilen İlk Başarılı Görevler
Mariner 2: ABD tarafından gerçekleştirilen bu görev, bir başka gök cisminin yakınından fotoğraf gönderen ilk uzay aracı oldu. Sıcaklığın atmosferin üst kısımlarında dünya yüzeyine yakın olduğunu saptadı. İlk kez Güneş rüzgarlarını inceledi.
Venera 3: Her ne kadar başarısız bir görev olsa da gezegenin yüzeyine çakılmış olması sebebiyle başka bir gezegen yüzeyinde bulunan en eski sondadır.
Venera 4: Venüs'ün yörüngesine giren ilk uzay aracıdır. 35 kilometre yükseklikte parçalara ayrılarak yok olmuştur. Beraberinde götürdüğü ve inişe geçerken yüzeye bıraktığı barometre, termometre, yoğunluk ve gaz ölçüm cihazlarını yüzeye ulaştırmıştır.
Venera 7: Başka bir gezegenin yüzeyine çalışır durumda inip sinyal gönderen ilk sonda olmuştur. Planlanandan erken açılan paraşütler parçalanmasını engellemiş ve bir felaket mucizeye dönüşmüştür. Yaklaşık olarak 23 dakika sinyal gönderdikten sonra sinyal kesilmiştir.
Venera 8-9-10: Venera 8 yaklaşık 50 dakika süre almıştır. Venera 9 ise başka bir gezegenin yüzeyinden çekilen ilk fotoğrafı göndermeyi başarmıştır. Venera 9 aracı da yaklaşık 50 dakika görev yaptıktan sonra karanlığa gömülmüştür. Fakat bu aracı farklı yapan şey üzerinde bir soğutma sisteminin yerleştirilmiş olmasıydı. Venera 10 aracı da yaklaşık olarak 65 dakika görev yaptıktan sonra sessizleşti. Venera 10 sinyal kesilmeden önce 45 adet fotoğraf göndermeyi başardı. Venera 9 ve 10 görevlerinde ilk defa yörünge ve yüzey aracı farklı olarak tasarlandı ve başarılı olundu.
Evreleri
Venüs de tıpkı uydumuz Ay gibi evrelere sahiptir. Güneş görünen yüzün tersine vurduğunda dolunaya benzeye "dolun" evresi gözlenir.
Atmosferindeki Yaşam Olasılığı
Venüs'ün bulutlarında çok dirençli mikroorganizmalar olabileceğine dair bazı göstergeler bulunmaktadır. El Paso'daki Texas Üniversitesi'nden Dirk Schulze-Makuch ve Louis Irwin'e göre bunlar, diğer şeylerin yanı sıra bazı gazların yokluğunu veya varlığını açıklayabilir. Ayrıca Pioneer-Venus 2'nin büyük daldırma sondası, Venüs'ün bulutlarında bakteri boyutunda parçacıklar buldu.
Cardiff Üniversitesi'nden Profesör Jane Greaves yönetimindeki ekibin Venüs atmoserindeki fosfin miktarı ile ilgili akademik makaleleri, 14 Eylül 2020'de Nature Astronomy dergisinin websitesinde yayınlandı ve bu dergideki makaleye gönderme yaparak The Royal Astronomical Society tarafından aynı gün açıklandı. Prof Greaves ve ekibi, Hawaii'deki James Clerk Maxwell Teleskobu ile yaptıkları gözlemlerde Venüs atmosferinde yüksek miktarda fosfin molekülüne rastladıktan sonra, bu gözlemin öneminden dolayı Şili'deki Atacama Large Millimeter/submillimieter Array (ALMA) tesisindeki 45 teleskopla gözlemlerini kontrol etme imkanı buldular. Bu gözlem, fosfin gazının özelliklerinden dolayı önemliydi: Fosfin gazı, canlı içermeyen süreçlerde (endüstriyel bir üretim yoksa) ancak çok az miktarda üretilebiliyordu. Bu yüzden de eldeki veriler daha detaylı incelemeye tabi tutuldu. Elde edilen veriler üzerinden, Kyoto Sangyo Üniversitesi'nden Prof Hideo Sagawa tarafından hesaplamalara göre Venüs atmosferinin gözlemlenen kısmında her 1 milyar molekülde 20 molekül fosfin olduğu anlaşıldı.
MIT'den Prof William Bains'in liderliğinde yapılan çalışmalarda, Prof Greaves'ın tespit ettiği miktarın cansız süreçlerle ortaya çıkıp çıkamayacağı kontrol edildi. Yapılan hesaplamalarda, cansız süreçlerin bu miktarın ancak 10.000'de birini üretebileceği ortaya konuldu. Bu sebeple, Venüs atmosferindeki fosfin miktarı, gezegende hayat olduğunun muhtemel işareti olarak değerlendiriliyor.
Çalışmaları yürüten bilim insanları, bu araştırmada ortaya çıkan verilerin Venüs'te hayat olduğunu kesin olarak göstermediğini ve daha fazla veriye ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar. Ancak fosfin üretimi ile ilgili bilinen kimyasal tepkimeler göz önüne alındığında, Venüs gezegeninde fosfin üreten mikroorganizmaların varlığı ciddi bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.
Bu önemli araştırmanın sonucunda Venüs'e yönelik daha fazla araştırma yapılacağı öngörülüyor.
Technopat Sosyal Uzay blogum: