Mass Effect™ Legendary Edition deneyimlerim

Serinin 1. ve 2. oyununu an itibariyle bitirmiş olarak, bu oyunların 2007 ve 2010 yıllarında yapılmış olması inanılmaz bir olay. Yan karakterlerle çok iyi bir bağ kurduruyor oyun, ana karakter oldukça iyi tasarlanmış, her koşulda işini yapan görevini yapan asker gibi asker.

1.oyun hakkında:

34 saatte bitirdim ve oyun hemen bitmesin diye nerde yan görev varsa yaptım, Bu zamanda bile bu kadar akıcı gelen, keyifle oynatan bir oyun yapılmış, millet bunu 2007'de oynamış, valla yapımında emeği geçenleri tek tek bulup tebrik etmek lazım.

Seriye başlayacaklar varsa gönül rahatlığıyla 1.oyundan başlayabilir. Sadece alışması biraz zaman isteyen 3 konu var onlara da değineyim:
1-Haritada yön bulma konusunda "ulan ben buralardan geçmişmiydim acaba" diyip arada kaybolabiliyorsunuz. Haritaya alışmak biraz zaman alıyor.
2-Karakterimiz koşarkan çabuk yoruluyor.
3-Vuruş hissiyatı bir tık zayıf, kendi yılları için çok normal bir durum.

Not: Oyunu Türkçe yamayla oynarsanız alacağınız keyif daha da artacaktır, hikayenin içine girmek için olayları iyi anlamak lazım.

2.oyun hakkında:

63 saat gibi bir süre de 2.oyunu tüm yan görevler bitmiş, tüm gezegenler dolaşılmış(elementler 1M sınırını bile geçti o derece) olarak bitirdim.

İlk oyuna kıyasla artılarından ve eksilerinden bahsedelim:

Artıları:
1-Harita ve yön bulma konusunda çok daha net ve anlaşılır bir tasarım kullanılmış, ilk oyundan sonra ilaç gibi geldi.

2-Yan hikayelerin kalitesi artarak devam etmiş, özellikle yanımızdaki yoldaşlarımızın hepsinde bir görev var ve bunlar özenle hazırlanmış, hiçbirinde sıkıldığımı hatırlamıyorum.Özellikle aklımda kalan birkaç örneği de vereyim:
Örnek 1: Kızının peşinde olan Morint görevi
Örnek 2: Kardeşini korumaya çalışan Miranda görevi
Örnek 3: Garrus'a ihanet eden grubundaki kekoyu aradığımız görev
Örnek 4: Yan görevlerin birinde doktor kardeşini kobay gibi kullanıyordu, o görev de çok kaliteydi, görev sonunda İllusive Man'a da posta koymuştuk, "yok neymiş o denek Cerberusa lazımmış" önce insan olacan.

3-Gezegenlerdeki kaynak arama konusu daha kullanışlı tasarlanmış, gerçi çok da kullanım alanı yoktu, oyun sonunda 1M platin 700,800k diğerlerinden filan vardı.

4-Yapay zeka gayet yeterli, normal zorlukta oynamama ragmen, öyle siper almadan sıka sıka gideyim yapamıyorsun, içinden geçiyolar.Dikkatli oynamak gerekiyor, denge iyi ayarlanmış.

5-Vuruş hissiyatı ilk oyuna göre gözle görülür seviyede artmış, bacağına vurunca ayrı, kafaya vurunca ayrı tepkiler var.

6-Grafik, mekan tasarımları, karakter modellemeleri ve animasyon kalitesinde ciddi bir artış olmuş.İlk oyunda 20-25 civarı SS almışken, 2.oyunda rahat 70-80 tane almışımdır, çok güzel manzaralar vardı.

7-İlk oyunda verdiğiniz kararlara göre 2.oyunda bazı tiplere tekrar denk geliyorsunuz, ben özellikle bir canlıyı görmeyi bekliyordum, göremedim onu.(spoiler olmasın diye detaylara girmiyorum ama 3.oyunda da göremezsem ayıp olacak)

Eksiler:
1-Silah modifikasyonu ilk oyunda daha iyiydi bence, ben silahıma siyanüre batırılmış mermi takıp kimyasal hasar verebiliyordum, 2.oyunda bunlar kaldırılmış, araştırma terminalinden geliştiriyorsun o kadar.Yani ilk oyunun özelleştirme seçeneğini aradım ben.

2-Mako kaldırılmış, ilk oyunda bir gönül bağımız vardı... Yani mako sürebildiğimiz bazı gezegenler olabilirdi, ne vardı yani iki neon bir nitro takıp daha güncel bir makoyla tozu dumana katsaydık.

Witcher 3, Cyperpunk 2077 bitirdikten sonra, bu oyuna başlarken ufak bir şüphem vardı, ama ciddi manada bu seri kendi zamanının çok ötesinde bir yapım.Bakalım şimdi 3.oyuna geçiyoruz, hayırlara vesile.

Not: Bu arada oyunu Türkçe yamayla oynamamı sağlayan Sinnerclown ekibinin de eline sağlık, yama olmasa heralde oynamazdım, çünkü hikayenin içine Türkçe olmadan girmek baya zor.

3.oyunu bitirdikten sonra incelemeye onu da ilave ederim.
  • resim7.jpg
    resim7.jpg
    150 KB · Görüntüleme: 129
  • resim6.jpg
    resim6.jpg
    238,9 KB · Görüntüleme: 65
  • resim5.jpg
    resim5.jpg
    284,2 KB · Görüntüleme: 64
  • resim4.jpg
    resim4.jpg
    116,5 KB · Görüntüleme: 49
  • resim3.jpg
    resim3.jpg
    227,7 KB · Görüntüleme: 46
  • resim2.jpg
    resim2.jpg
    301,8 KB · Görüntüleme: 54
  • resim1.jpg
    resim1.jpg
    221 KB · Görüntüleme: 56

Yorumlar

Güzel inceleme olmuş. Merak ettiğim bir seri. Ayrıca resim6'yı çok beğendim.

Legendary Edition'da 3 oyunda tek yere toplanıyordu değil mi?
 
Öncelikle belirtmeliyim ki adamın hası Garrus Vakarian, kadının hası Liara T'soni'dir.

Senin gibi inceleme yazma fikrim vardı ama vakit bulamadım. Çünkü senin yazdığından kat kat fazlasına ulaşacaktı kesinlikle. Ayrıca okumayı sevmeyen son model nesiller okumaya yeltenmez diye düşündüm. Şimdi bu girizgahı yaparken de sahura kadar yazar mıyım diye düşünmedim değil. Senin şimdiki incelemeni ve ileride yapacağın eklemeleri gölgede bırakmamaya çalışacağım😀. İncelemeden ziyade hissiyatımı aktaracağım. Şu ana kadar Mass Effect Legendary Edition ile brüt 939 saat harcamış bulunmaktayım. Bunun çoğunluğu "insanity" yani en yüksek zorluk seviyesindeydi. Bilgisayarımdan sildim tekrar başlamayayım diye. Çok kez tekrardan oynadım. Ancak her seferinde birinci oyundan almadım. Bazen ikinci oyundan başladım ve sonuna kadar gittim. Bazen de üçüncü oyunu tekrar ettim. Çünkü bana göre güzellik sıralaması ME3 > ME2 > ME1 şeklindedir. Tekrar sayısı da bu şekilde oldu(Bazıları da ikinci oyunu en iyi görüyormuş). Her geçişte(veya tekrarda) muhakkak daha önceki save dosyalarını kullandım. Çünkü bu oyun teknik anlamda şart olmasa da hikayenin ilerleyişi ve tercihlerin yansımasının kattığı detay ve güzellikler sebebiyle buna itiyor. Başka türlü keyif alabileceğimi sanmıyorum. İkinci oyunu geçtim ilk oyundaki yan görevleri yapıp yapmamak veya tercihlerin sonucu bile üçüncü oyunun ilerleyişine ve sonucuna ciddi etki ediyor. Henüz üçüncü oyuna girmemişsin. Tüm görevleri yapmış olmanın katkısını ve hayatta kalmasına vesile olduğun kişilerin(çoğu zaman) etkisini görünce şaşıracak ve keyif alacaksın.

Amazon iki yıl önce bunu EA hesabına tanımlama suretiyle hediye ettiğinde çok sevinmiştim. Gerçekten çok minnettar kaldım. Öyle ki BF1 veya BF5'i hediye ettiklerinde bile bu kadar etkilenmedim. Bu giveaway kampanyasının o tarihten bir ay önce duyurusunu yaptıklarında gün saydım. Çünkü daha önce Steam üzerinden ilk oyunu bir kez, ikinci oyunu iki kez oynamış ve özellikle ikinci oyuna bayılmıştım. Game Pass aboneliği ile birazcık üçüncü oyunu oynamıştım ama bir sebepten ara verdim kaldı gitti. Sonra aşağı yukarı aynı tarihlerde remastered sürümünün çıktığını fark edince onu satın alma fırsat beklemeye başladım ve nihayet kavuştum. İyi ki de beklemişim ve iyi ki de baştan almışım. Bilhassa ikinci oyunun Steam'deki eski sürümü acayip derecede eksikmiş. Çünkü hiçbir DLC'si yoktu ve o tarihlerde Steam'de satılmıyordu. Oynayanlar tahmin eder ne kadar berbat olacağını. Düşünün, Kasumi Goto ve Zaeed Massani hiç yok, Shadow broker ile alakalı görevler yok, Project Overlord(Gavin-David Archer kardeşlerin VI programı) DLC'si yok, Firewalker DLC'si(M-44 Hammerhead görevleri) yok, Arrival görevi (Aratoht, Bahak) yok. Bu eklentiler ikinci oyuna çok ama çok ciddi zenginlik katmış. Üçüncü oyunun klasik sürümünü çok başlarında bıraktığım için kıyaslama yapamadım. DLC'leri var mıydı onu bile bilmiyorum ama ikinci oyundan daha güzel eklentileri var kesinlikle. O sebeple hem teknik iyileştirmeler hem tüm ekstraların dahil olması sebebiyle herkese klasik sürümleri sallayıp Legendary Edition alarak oynamaya davet ediyorum.

Bu türe hiç de alışkın değildim. Hala da sevdiğimi söyleyemem. Mesela Skyrim, Starfield gibi oyunları denemişliğim var ama ısınamayıp bıraktım. Cyberpunk 2077 ve Witcher'a hala önyargılıyım(Witcher üçlemesini 15 liraya alıp stoklamıştım. İleride şans vereceğim). Ancak Mass Effect serisi beni kendisine öyle bir çekti ki hayatımın en iyi serilerinden birisi oldu kesinlikle.

Legendary Edition farkları, avantajları ve hataları hakkında olabildiğince özet verip bitireyim. Üçlemenin genelinde grafik iyileştirmesi var. Kaplamalardaki doku kalitesi, ışıklandırma, gölgeler iyileşmiş, olmayan oyunlara alan derinliği konulmuş ve akışkan yerlere parçacık detayları yerleştirilmiş. Özellikle ilk oyun geliştirmeden çok ciddi etkilenmiş. Püsküren lavlar, Mako'nun lastiğinden sıçrayan toprak, kar gibi şeyler örnek verilebilir. Şimdi Legendary Edition öncesine dönüyorum. İlk oyunun klasik sürümü özelinde söylemeliyim ki zamanında benim alışma sürecimi zorlaştırmış ve seriden soğutmuştu. O yüzden seriye olan ilgimin çok sonradan başlamasına sebep oldu. Kombat mekaniği ve vuruş hissi o kadar kötüydü ki birkaç saat debelenip bırakmıştım. Ancak hikayesinin güzelliği ve RPG havasının bedeki önyargıyı kırabilmesi sebebiyle araya zaman girmiş olsa da ikinci oyuna şans verdim. Daha rahat oynadım. Hem de bayıla bayıla oynadım. Sonra hikayenin epey eksik kaldığını fark ettim. Bütünlük bozulmasın diye dişimi sıkarak ilk oyuna giriştim. Alıştıktan sonra oyun aktı ve bitirdim. Save dosyasını aktarıp ikinci oyuna girince daha büyük keyif aldım. Hem oynayışımın etkisini gördüm hem hikayeyi daha iyi anladım. Şimdi tekrar remastered sürümlere döneyim. İşte Legendary Edition'ın en büyük katkısı ilk oyuna oldu. Hala güzellik olarak içlerinde en geride kalanı diyorum. Kötü değil ama nispeten böyle. İlk oyunun LE sürümü grafik iyileşmesinin en fazla olanıdır. Ayrıca oyun mekaniği ve silah isabetlerinin iyileşmesi çok daha iyi yere taşımış. İkinci oyuna gelirsek, oynanışı veya grafik kalitesinde ilk oyun kadar "devrimsel" değişiklik yok. Tüm seride ufak tefek bug ve glitchler olsa da şahsen canımı sıkan tek bug olayı bu oyunda. Bazen HUD üzerindeki skill kısayolları bozuluyordu. İlgili skill hiç çalışmıyor veya onun yerine alakasız bir şekilde başkasını kullanıyordu. Hatta kaybolduğu bile oluyordu. Kısayolu geçtim, shift tuşu ile açılan quick menü bile bozuluyordu. Quick save, quick load yapıldığında düzeliyordu. Bunun dışında tüm seri hatasıyla eksiği ile kabulümdür. İlk oyunun mekanlarını ve Mako ile serbest gezilebilen gezegenlerini sevsem de ikinci oyunun final görevine hazırlık süreci ve o meşhur görevin bıraktığı sürükleyici hissiyat çok güzeldi. O yüzden teknik olarak üstünlüğünü de katarsak ilk oyundan daha değerli buldum. Üçüncü oyuna gelip onun hakkındaki hislerimi aktarıp bitiriyorum. Yine tüm DLC'ler Legendary Edition ile buna dahil edilmiş. En güzel grafik kalitesi ve en modern(güzel) oynanış bunda. Ayrıca tıpkı ikinci oyunda olduğu gibi DLC'lerin katkısı çok fazla. Citadel bölümleri tam mizah deposu. Leviathan DLC'si tüm Mass Effect hikayesinin başlangıcına/sebebine ışık tutuyor. Omega DLC'si ikinci oyundan aşina olunan Omega istasyonunda özel bir görev serisi açarak Aria T'loak ile bolca vakit geçirme imkanı tanımış. Hakkında çok söylenecek şey var ama ciddi miktarda spoilera sebep olacaktır.

Bu oyunda emeği geçenlere, hediye eden Amazon'a teşekkür ediyorum. İleride fırsatım olursa oyun hakkında sohbet edebiliriz. Oyunları tamamen İngilizce oynadım. Eskiden giriş düzeyinde akıcı konuşup yazabildiğim bu dilde zamanla köreldim. Okuma ve duyma konusunda hala diri kalmamda bu ve benzeri oyun, film, dizi, yabancı kaynaklı inceleme yazıları ve branşım gereği incelediğim akademik kaynakların katkısı oldu. Bu oyunu İngilizce'yi anlamakta sıkıntı çekmeyenlere tavsiye ediyorum. Çok şükür ben zorluk yaşamadım ve arka hikayeleri, ek bilgileri ve dönen esprileri anladığım için çok büyük keyif aldım. Eğer kendinize güvenmiyorsanız iyi bir çeviri lazım. Ben en son baktığımda birileri uğraşıyordu. Zaruriyetim olmadığı için takip etmedim.

Uzun yazı için kusura bakmayın. Bilhassa inceleme sahibine saygısızlık ettiysem ondan özür dilerim. Onun konusuna ondan fazla yazdım. Umarım benim kadar keyif alır. Aklımdan geçen daha kısaydı ama uzadı gitti. Daha içeriğine ve karakterlere girmedim bile.
 
Son düzenleme:
Ben Kumandan Shepard ve bu forumdaki en sevdiğim konu.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Eğer Tali ya da Garrus'a yanlamazsanız 3.oyunda ikiliyi birlikte 'silahları kalibre ederken' bulabilirsiniz😉 Her bir anı ayrı muhteşem ya.
 
Öncelikle belirtmeliyim ki adamın hası Garrus Vakarian, kadının hası Liara T'soni'dir.

Senin gibi inceleme yazma fikrim vardı ama vakit bulamadım. Çünkü senin yazdığından kat kat fazlasına ulaşacaktı kesinlikle. Ayrıca okumayı sevmeyen son model nesiller okumaya yeltenmez diye düşündüm. Şimdi bu girizgahı yaparken de sahura kadar yazar mıyım diye düşünmedim değil. Senin şimdiki incelemeni ve ileride yapacağın eklemeleri gölgede bırakmamaya çalışacağım😀. İncelemeden ziyade hissiyatımı aktaracağım. Şu ana kadar Mass Effect Legendary Edition ile brüt 939 saat harcamış bulunmaktayım. Bunun çoğunluğu "insanity" yani en yüksek zorluk seviyesindeydi. Bilgisayarımdan sildim tekrar başlamayayım diye. Çok kez tekrardan oynadım. Ancak her seferinde birinci oyundan almadım. Bazen ikinci oyundan başladım ve sonuna kadar gittim. Bazen de üçüncü oyunu tekrar ettim. Çünkü bana göre güzellik sıralaması ME3 > ME2 > ME1 şeklindedir. Tekrar sayısı da bu şekilde oldu(Bazıları da ikinci oyunu en iyi görüyormuş). Her geçişte(veya tekrarda) muhakkak daha önceki save dosyalarını kullandım. Çünkü bu oyun teknik anlamda şart olmasa da hikayenin ilerleyişi ve tercihlerin yansımasının kattığı detay ve güzellikler sebebiyle buna itiyor. Başka türlü keyif alabileceğimi sanmıyorum. İkinci oyunu geçtim ilk oyundaki yan görevleri yapıp yapmamak veya tercihlerin sonucu bile üçüncü oyunun ilerleyişine ve sonucuna ciddi etki ediyor. Henüz üçüncü oyuna girmemişsin. Tüm görevleri yapmış olmanın katkısını ve hayatta kalmasına vesile olduğun kişilerin(çoğu zaman) etkisini görünce şaşıracak ve keyif alacaksın.

Amazon iki yıl önce bunu EA hesabına tanımlama suretiyle hediye ettiğinde çok sevinmiştim. Gerçekten çok minnettar kaldım. Öyle ki BF1 veya BF5'i hediye ettiklerinde bile bu kadar etkilenmedim. Bu giveaway kampanyasının o tarihten bir ay önce duyurusunu yaptıklarında gün saydım. Çünkü daha önce Steam üzerinden ilk oyunu bir kez, ikinci oyunu iki kez oynamış ve özellikle ikinci oyuna bayılmıştım. Game Pass aboneliği ile birazcık üçüncü oyunu oynamıştım ama bir sebepten ara verdim kaldı gitti. Sonra aşağı yukarı aynı tarihlerde remastered sürümünün çıktığını fark edince onu satın alma fırsat beklemeye başladım ve nihayet kavuştum. İyi ki de beklemişim ve iyi ki de baştan almışım. Bilhassa ikinci oyunun Steam'deki eski sürümü acayip derecede eksikmiş. Çünkü hiçbir DLC'si yoktu ve o tarihlerde Steam'de satılmıyordu. Oynayanlar tahmin eder ne kadar berbat olacağını. Düşünün, Kasumi Goto ve Zaeed Massani hiç yok, Shadow broker ile alakalı görevler yok, Project Overlord(Gavin-David Archer kardeşlerin VI programı) DLC'si yok, Firewalker DLC'si(M-44 Hammerhead görevleri) yok, Arrival görevi (Aratoht, Bahak) yok. Bu eklentiler ikinci oyuna çok ama çok ciddi zenginlik katmış. Üçüncü oyunun klasik sürümünü çok başlarında bıraktığım için kıyaslama yapamadım. DLC'leri var mıydı onu bile bilmiyorum ama ikinci oyundan daha güzel eklentileri var kesinlikle. O sebeple hem teknik iyileştirmeler hem tüm ekstraların dahil olması sebebiyle herkese klasik sürümleri sallayıp Legendary Edition alarak oynamaya davet ediyorum.

Bu türe hiç de alışkın değildim. Hala da sevdiğimi söyleyemem. Mesela Skyrim, Starfield gibi oyunları denemişliğim var ama ısınamayıp bıraktım. Cyberpunk 2077 ve Witcher'a hala önyargılıyım(Witcher üçlemesini 15 liraya alıp stoklamıştım. İleride şans vereceğim). Ancak Mass Effect serisi beni kendisine öyle bir çekti ki hayatımın en iyi serilerinden birisi oldu kesinlikle.

Legendary Edition farkları, avantajları ve hataları hakkında olabildiğince özet verip bitireyim. Üçlemenin genelinde grafik iyileştirmesi var. Kaplamalardaki doku kalitesi, ışıklandırma, gölgeler iyileşmiş, olmayan oyunlara alan derinliği konulmuş ve akışkan yerlere parçacık detayları yerleştirilmiş. Özellikle ilk oyun geliştirmeden çok ciddi etkilenmiş. Püsküren lavlar, Mako'nun lastiğinden sıçrayan toprak, kar gibi şeyler örnek verilebilir. Şimdi Legendary Edition öncesine dönüyorum. İlk oyunun klasik sürümü özelinde söylemeliyim ki zamanında benim alışma sürecimi zorlaştırmış ve seriden soğutmuştu. O yüzden seriye olan ilgimin çok sonradan başlamasına sebep oldu. Kombat mekaniği ve vuruş hissi o kadar kötüydü ki birkaç saat debelenip bırakmıştım. Ancak hikayesinin güzelliği ve RPG havasının bedeki önyargıyı kırabilmesi sebebiyle araya zaman girmiş olsa da ikinci oyuna şans verdim. Daha rahat oynadım. Hem de bayıla bayıla oynadım. Sonra hikayenin epey eksik kaldığını fark ettim. Bütünlük bozulmasın diye dişimi sıkarak ilk oyuna giriştim. Alıştıktan sonra oyun aktı ve bitirdim. Save dosyasını aktarıp ikinci oyuna girince daha büyük keyif aldım. Hem oynayışımın etkisini gördüm hem hikayeyi daha iyi anladım. Şimdi tekrar remastered sürümlere döneyim. İşte Legendary Edition'ın en büyük katkısı ilk oyuna oldu. Hala güzellik olarak içlerinde en geride kalanı diyorum. Kötü değil ama nispeten böyle. İlk oyunun LE sürümü grafik iyileşmesinin en fazla olanıdır. Ayrıca oyun mekaniği ve silah isabetlerinin iyileşmesi çok daha iyi yere taşımış. İkinci oyuna gelirsek, oynanışı veya grafik kalitesinde ilk oyun kadar "devrimsel" değişiklik yok. Tüm seride ufak tefek bug ve glitchler olsa da şahsen canımı sıkan tek bug olayı bu oyunda. Bazen HUD üzerindeki skill kısayolları bozuluyordu. İlgili skill hiç çalışmıyor veya onun yerine alakasız bir şekilde başkasını kullanıyordu. Hatta kaybolduğu bile oluyordu. Kısayolu geçtim, shift tuşu ile açılan quick menü bile bozuluyordu. Quick save, quick load yapıldığında düzeliyordu. Bunun dışında tüm seri hatasıyla eksiği ile kabulümdür. İlk oyunun mekanlarını ve Mako ile serbest gezilebilen gezegenlerini sevsem de ikinci oyunun final görevine hazırlık süreci ve o meşhur görevin bıraktığı sürükleyici hissiyat çok güzeldi. O yüzden teknik olarak üstünlüğünü de katarsak ilk oyundan daha değerli buldum. Üçüncü oyuna gelip onun hakkındaki hislerimi aktarıp bitiriyorum. Yine tüm DLC'ler Legendary Edition ile buna dahil edilmiş. En güzel grafik kalitesi ve en modern(güzel) oynanış bunda. Ayrıca tıpkı ikinci oyunda olduğu gibi DLC'lerin katkısı çok fazla. Citadel bölümleri tam mizah deposu. Leviathan DLC'si tüm Mass Effect hikayesinin başlangıcına/sebebine ışık tutuyor. Omega DLC'si ikinci oyundan aşina olunan Omega istasyonunda özel bir görev serisi açarak Aria T'loak ile bolca vakit geçirme imkanı tanımış. Hakkında çok söylenecek şey var ama ciddi miktarda spoilera sebep olacaktır.

Bu oyunda emeği geçenlere, hediye eden Amazon'a teşekkür ediyorum. İleride fırsatım olursa oyun hakkında sohbet edebiliriz. Oyunları tamamen İngilizce oynadım. Eskiden giriş düzeyinde akıcı konuşup yazabildiğim bu dilde zamanla köreldim. Okuma ve duyma konusunda hala diri kalmamda bu ve benzeri oyun, film, dizi, yabancı kaynaklı inceleme yazıları ve branşım gereği incelediğim akademik kaynakların katkısı oldu. Bu oyunu İngilizce'yi anlamakta sıkıntı çekmeyenlere tavsiye ediyorum. Çok şükür ben zorluk yaşamadım ve arka hikayeleri, ek bilgileri ve dönen esprileri anladığım için çok büyük keyif aldım. Eğer kendinize güvenmiyorsanız iyi bir çeviri lazım. Ben en son baktığımda birileri uğraşıyordu. Zaruriyetim olmadığı için takip etmedim.

Uzun yazı için kusura bakmayın. Bilhassa inceleme sahibine saygısızlık ettiysem ondan özür dilerim. Onun konusuna ondan fazla yazdım. Umarım benim kadar keyif alır. Aklımdan geçen daha kısaydı ama uzadı gitti. Daha içeriğine ve karakterlere girmedim bile.
Valla kral ağzına emeğine sağlık, ne saygısızlığı, onur duydum. Ben senin kadar uzun süreler oynamadım oyunu, o yüzden senin bu yazın ayrı bir inceleme bile olurmuş, sonuna kadar okudum. Ek olarak Türkçe yama var oyun için, Anonymous'un ücretli çevirisi var, Sinnerclown'un ücretsiz çevirisi de var. Ben sinner'in çevirisiyle oynadım, işimi gördü. İngilizce oynasam asla şu an aldığım keyfi alamazdım.

Not: Bu arada Aria reisle Omega operasyonu çok kaliteli bir giriş oldu 3.oyuna, hadi bakalım :)
 
Valla kral ağzına emeğine sağlık, ne saygısızlığı, onur duydum. Ben senin kadar uzun süreler oynamadım oyunu, o yüzden senin bu yazın ayrı bir inceleme bile olurmuş, sonuna kadar okudum. Ek olarak Türkçe yama var oyun için, Anonymous'un ücretli çevirisi var, Sinnerclown'un ücretsiz çevirisi de var. Ben sinner'in çevirisiyle oynadım, işimi gördü. İngilizce oynasam asla şu an aldığım keyfi alamazdım.

Not: Bu arada Aria reisle Omega operasyonu çok kaliteli bir giriş oldu 3.oyuna, hadi bakalım :)
Bana kalırsa yan hikayeler içinde "görece" en kötüsü Omega görevleri. Yani Aria ile beraber vakit geçirme olayı hoş ama geri kalan kısımlarda göreceğin yan hikayeler çok daha iyi olacak.

Bu arada umarım Wrex ilk oyundan sağ çıkmıştır. Ayrıca ikinci oyunda da ekipten kayıp olmamıştır. Üçüncü oyunun kalitesini arttıracak.

Üçüncü oyunda silah çeşitliliği bilhassa ikinci oyuna göre çok ciddi miktarda artış gösterecek. Oyun tarzına ve karakterin askeri sınıfına göre silah önerisinde bulunabilirim sana. Silahların bazıları görevler esnasında bulunabileceği gibi bazıları sadece Citadel'deki işletmelerin kiosk cihazlarından alınabiliyor. Görevlerde ıskaladığın silahlar da daha sonra satışa çıkar. Yerden bulursan ne ala. Fazla para harcamazsın. Çoğu silahı deneme şansın olmayacak bile. Eğer onu istiyorsan Cheat Engine ile parayı kökleyip satın aldıktan sonra poligona gidip neye benzediklerini görebilirsin. Diğer husus da yine silah modları ve zırh modifiye parçaları da silahların gibi görev esnasında bulunur veya kiosklardan alınır. Ekonomini sarsmaması için görev esnasında kaçırmadan bulmak istersen şu sayfadaki rehberi oyuna paralel takip edebilirsin. Equipment Guide (Mass Effect 3)
İkinci oyunun silah sayısı ve geliştirme imkanı eksikliğinin burada olmadığını hatta seride en güzeli olduğunu rahatlıkla söylerim.

Yarın imkanım olursa üçüncü oyun silahları ile ilgili detaylı bir inceleme eklerim. Bu arada ilk iki oyunda olmayıp üçüncü oyunda ekibine dahil olacak üç askerin var. Birisini zaten görmüşsündür(James Vega). Diğer ikisi büyük sürpriz. Oyuna epey zenginlik katıyor. Ana hikayeden iki görev yapınca birisi otomatik katılıyor. Diğerini Eden Prime'da bulacaksın. "Recover Prothean Artifact" diye geçer o görev. Fazla ertelemeden yapmanı tavsiye ederim. Bir diğer not, geminde yeni sevgili adayı olarak bir lezbiyen bir de gay mürettebat var haberin olsun. Onları da sen keşfet. Bana kalırsa eskiler daha iyidir.
 
Son düzenleme:

Blog girdisi detayları

Ekleyen
YunusYENEROGLU
Okuma süresi
3 dakika okuma
Görüntüleme
376
Yorumlar
9
Son güncelleme
Değerlendirme
5,00 yıldız 1 değerlendirme

Oyun kategorisindeki diğer girdiler

YunusYENEROGLU adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı