Work and Travel Nedir? / Vize Sürecim

IMG_1255.jpeg
Gerçek Deneyimlerle Baştan Sona Rehber


Selam millet,
Eğer bu yazıyı okuyorsan ya W&T hayalin var ya da kafan fena karışık. Merak etme, ben de oralardan geçtim. Hatta geçtim derken, neredeyse Google’la akraba olacaktım öyle araştırdım. Neyse… şimdi sana A’dan Z’ye Work and Travel nedir, nasıl gidilir, gidince ne yapılır, ne zaman başlar hepsini anlatıcam. Hadi başlıyoruz 👇

WAT Ne Be?
WAT dediğimiz şey aslında yaz tatilinde (Mayıs-Ekim arası okulun bitiş-başlama tarihleri arasında) Amerika’ya gidip çalışmak ve gezmek üzerine kurulu bir kültürel değişim programı. Üniversite öğrencilerine yönelik. Hem para kazanıyorsun (aylık 4-10k$), hem İngilizce öğreniyorsun (kişiye bağlı), hem de hayat deneyimi biriktiriyorsun (bonus).

3 ay çalışıp 1 ay tatil yapıyorsunuz. Tatildeyken çalışma izniniz yok.

Kimler Katılabilir?
  • Lisans ya da yüksek lisans öğrencisiysen
  • 18-28 yaş aralığındaysan (şirketler genelde 24 yaş sonrasını kayıt etmiyorlar)
  • İngilizcen A2-B1(sesli mülakat, belgeye gerek yok) üstüyse başvuru yapabiliyorsunuz.
  • GPA’nız ne kadar yüksekse onay şansınız bi o kadar da artıyor.
  • İyi üniversite olunca da onay şansınız artıyor.
  • Yaş-sınıf uyumu olduğundada onay şansını artıyor. (Örneğin 1. Sınıf 18 yaş gibi.)

Süreç Nasıl İlerliyor?
  1. Güvendiğin bir aracı şirket buluyorsun. ABD konsolosluğun sitesinde onaylı şirketlere bakabilirsiniz. 36 şirket mevcut. (ben Ozmanla anlaşmıştım çünkü Amerika’daki bize iş ve ev ayarlayan sponsoru, Amerika’daki en iyi sponsor idi).
  2. İngilizce seviyen ölçülüyor, CV hazırlanıyor.
  3. Amerikan işverenlerle online iş görüşmesi yapıyorsun.
  4. İş onaylanınca DS-2019 belgesi geliyor.
  5. Vize randevusu alıyorsun, konsoloslukta terliyorsun.
  6. Vize çıkarsa bingo, çıkmazsa hayat dersi 😅
Bana vize çıkmadı ama bu süreci öyle detaylı yaşadım ki…
İş ilanlarına baktım, eyaletleri karşılaştırdım, kim ne kazanıyor kim ne harcıyor ezberledim.
Örneğin New York eyaletinde saatlik ücret 15-20 dolar, ama giderler de daha fazla. Midwest eyaletlerinde daha ucuz yaşam var ama iş imkanları biraz daha sınırlı.
Konaklama haftalık 100-150 dolar arası. Genelde employer ayarlıyor, ama bazen seni öyle bir eve koyuyorlar ki… 6 kişi 1 oda, kalpten gitmelik.



Ne İş Yapılıyor?
  • Fast food zincirleri (McDonald’s, Dunkin Donuts falan)
  • Temizlik (housekeeping) (öneririm çünkü sabah erken saatlerinde çalışıyorsun, 2. İş bulurken müsait zamanın daha çok oluyor.
  • Eğlence parkları (önermem)
  • Otel işleri (resepsiyon hariç hemen her şey)
  • Bulaşıkçılık (dishwasher)

İngilizcen ne kadar iyiyse, müşteriyle o kadar içli dışlı bir pozisyon alabiliyorsun. “Kasiyer olacağım” diyorsan dil şart. Ama “arka mutfakta takılayım” diyorsan A2 de yeter. İyi para kazanmak istiyorsanız İngilizce şart çünkü iyi para demek=bahşiş(tip) almak demek. Bu yüzden garson(server) tarzı iş seçmeniz lazım.


Kazanç Ne Kadar?

Kazanç işin türüne ve eyalete göre değişiyor. Ortalama saatlik ücret: 15-20 dolar.

Haftalık ortalama: 35-40 saat. (İyi para kazanmak için, 2.-3. İş şart bu haftalık 80-100 saat çalışmanız lazım)
Bazı yerler overtime da veriyor, 1.5 kat para. (Eğlence parkları vermiyor.)


Vizeyi Neden Alamadım?

19 Mart günüydü. Ankara’daydım. Havalar ısınmıştı sıcaktı baya fakat benim şansıma gittiğim gün; kar fırtınası var. Ben? Kısa tişörtle sıradayım. Donuyorum. Kelimenin tam anlamıyla. İçeri girene kadar soğuktan titreye titreye bekledim, bu fiziksel titreme görüşmeye de yansıdı muhtemelen. Cümleleri biraz toparlayamadım ama yine de konuşmaya başladığımda konsolos gülümsedi ve “İngilizcen çok iyi, nereden öğrendin?” dedi. Ben de “hazırlık okuyorum” dedim… ama o an suratındaki ifade resmen yere düştü. İşte o anda anladım: olmayacak. (Görüşmede sakın Türkçe konuşmayın!!)

Şirketim sonra dedi ki bu sene vize konsolosları değişmiş, yeni gelenler bizim hazırlık eğitimimizi Avrupa’daki kurslar gibi sanıyormuş. Yani “okulla ilgisi yok” gibi düşünüyorlarmış. Halbuki Türkiye’de hazırlık demek, okulun resmi bir parçası. Ama bunu anlatacak ortam da olmuyor işte. Üstüne üstlük, o gün (19 Mart) Ekrem İmamoğlu hakkında tutuklama kararı çıkmıştı ve şirketim bu tür siyasi olayların da konsolosların psikolojisini etkilediğini söyledi. Aynı gün birçok kişi red yemiş zaten. Siyasi hava, hava durumu, titremem, hepsi birleşti ve red geldi.

Ama açık konuşayım, İngilizcem A2’ydi, şirketin verdiği soruları ezberlemiştim. Konuşurken hatalar yaptım ama kendimi anlatabildim. Hatta konsolos kendi bile 4-5 tane gramer hatası yaptı ve “Sorry” diyip düzeltmeye çalıştı. Demem o ki kasmaya gerek yok. Derdini anlatabiliyorsan yeter. İngilizcen A1 bile olsa samimiysen, karşındaki seni anlıyorsa vize veriliyor genelde. Bende o gün biraz şanssızlık vardı diyelim.


Nereye Gidecektim, Ne Yapacaktım?

Ben New York - Lake George’tu. Gerçekten hem doğasıyla hem iş olanaklarıyla çok iyi bir yerdi.

1. işim saatlik 16 dolardı. Konaklama işveren tarafından karşılanıyordu, bu büyük avantaj.

2. işimi de kendim bulmuştum, saatlik 18 dolar + overtime vardı.

Hesaplamama göre o yazdan 22.000 ila 28.000 dolar arasında kazançla dönecektim. Kimi öğrenci uçak bileti zor çıkartırken ben planı sağlam kurmuştum. Hem çalışacak, hem gezecek, hem İngilizcemi geliştirecektim. Olmadı ama olsun. Denemek bile güzeldi. Belki seneye?


Programla ilgili merak ettiklerinizi yorum olarak sorabilirsiniz.
Ya da kendi konunuzu açıp beni etiketlerseniz, seve seve yardımcı olurum.

Yorumlar

Hocam elinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş benim merak ettiğim 2 şey var.

1.si vize görüşmesi çok zor mu örneğin size ne sordular benim İngilizcem B1 seviyesinde şu an da çok fazla geliştirmeye çalışıyorum 2027 yazında gitmeyi planlıyorum. Yani vize görüşmesi nasıldı size ne sordular sordukları sorular anlaşılabiliyor mu?

2.sorum ise üniversitenin çok önemi var mı örneğin kötü bir üniversite bile olsa çok bir şey fark eder mi?

Ve hocam başvurular bildiğim kadarıyla bayağı bir önceden yapılıyor başvuru yaparken masraflar ne oluyor veya para veriyor muyuz?

Yani programa kabul olunmadan önce cebimizden ne kadar para çıkıyor bu süreçte.
 
Merhaba @Kasım_0 güzel yorumun için çok teşekkür ederim. Sorularını tek tek yanıtlayayım:

1.Vize görüşmesi zor mu? Neler soruldu?

Bence vize mülakatı çok da zor değil, sadece heyecan yapmazsan gerçekten rahat geçiyor. Konsoloslar zaten çok net ve anlaşılır şekilde konuşuyor. Hatta hoparlörle konuştukları için sesleri yüksek geliyor, sırada bekleyenler bile duyabiliyor. Yani “duyamadım, anlamadım” gibi bir şey çok zor olur.

(Görüşme tamamen İngilizce geçiyor, hatırlamadığım cümleleri Türkçe yazdım.)
Ben biraz heyecanlandığım için ezberlediğim çoğu şeyi unuttum. Hatta bu yüzden seneye girerken viski içip öyle girmeyi bile düşünüyorum 😅.
İlk olarak “Hello, Good morning” diye girdim karşılık verdi sonrasında “Tell me about yourself” dedi, ben de anlatmaya başladım. Ama bir süre sonra “That's enough” deyip sözümü kesti ve “What department are you studying in?” diye sordu. Sonra “Your English is very good. Where did you learn it?” dedi. “Hazırlık okuyorum” deyince yüzü biraz düştü. Ardından “Why do you want to GO to the United States?” diye sordu. Bence bu soruyu gayet güzel ve detaylı cevapladım.

Sonrasında pasaportumu uzatıp birkaç cümle söyledi ama tek anladığım kısım “Try Next year” oldu. Biraz ısrar ettim ama “Sisteme girdim, değiştiremem” dedi. Ben de teşekkür edip çıktım.

İngilizcen B1 seviyesindeyse ve biraz daha geliştirirsen çok rahat anlarsın. Sorular zaten çok temel şeyler oluyor.

2.Üniversitenin önemi var mı? Kötü bir üniversite dezavantaj mı?

Evet, ne yazık ki üniversite önemli. Hatta görüşme sırasında üniversitemin adını söyledikten sonra konsolos hemen yanındaki panodan bir kağıt çıkardı ve üniversitemi oradan kontrol etti. Muhtemelen Türkiye'deki üniversitelerin sıralamasının olduğu bir listeydi.

Bölüm de etkiliyor ama bence en çok etki eden şey not ortalaması. Çünkü konsolosun asıl görmek istediği şey şu: “Bu öğrenci gerçekten okula dönmek istiyor mu?”

O yüzden 4.00 ortalama hedeflemeni tavsiye ederim. Ben bu yıl 1. sınıfa geçtim, şimdi tüm motivasyonumla ortalama kasacağım.

3.Başvuru süreci nasıl ilerliyor? Kabul edilmeden önce ne kadar para ödüyoruz?

Evet, başvurular bayağı erken yapılıyor. Genelde eylül ayında kayıtlar başlıyor ve her ay fiyatlara zam geliyor. Vize randevuları ise şubat – Haziran arasında oluyor.

Ben süreci şöyle yaşadım:
  • Eylül ayında erken kayıt yaptım, fiyat 3300 dolardı.
  • Arkadaşımla birlikte başvurduğum için kişi başı 3200 dolara düştü.
  • İlk olarak 700 dolar ön kayıt ücreti ödedim.
  • Sonrasında belgeler, imzalar, başvurular derken işlemler başladı.
  • Ocak ayında işimi seçtim, sistemde eyalet, saatlik ücret ve overtime gibi filtreleme seçenekleri vardı. Onlarca iş teklifi aldım.
  • Şubat ayında kalan 2500 doları ödedim.
  • Ardından vize ve SEVIS ücreti olarak 220 dolar daha verdim.
  • Sonra vize randevum alındı, ancak ne yazık ki red aldım.
Eğer kabul edilseydim, sonraki adım uçak bileti almak ve belirlenen tarihte Amerika'ya gitmek olacaktı.

Vize görüşmesinde rahat olursan İngilizcenle ilgili çok sıkıntı yaşamazsın. Üniversitenin kalitesi ve not ortalaman önemli. Sürece erkenden girersen hem indirim kazanırsın hem iş seçme şansın artar. Ama ne yazık ki başvuru sürecinde kabul almadan önce de ciddi bir miktar ödeme yapılıyor. Umarım senin yolun açık olur 🙏🏻🇺🇸
 
Merhaba @Kasım_0 güzel yorumun için çok teşekkür ederim. Sorularını tek tek yanıtlayayım:

1.vize görüşmesi zor mu? Neler soruldu?

Bence vize mülakatı çok da zor değil, sadece heyecan yapmazsan gerçekten rahat geçiyor. Konsoloslar zaten çok net ve anlaşılır şekilde konuşuyor. Hatta hoparlörle konuştukları için sesleri yüksek geliyor, sırada bekleyenler bile duyabiliyor. Yani “duyamadım, anlamadım” gibi bir şey çok zor olur.

(görüşme tamamen İngilizce geçiyor, hatırlamadığım cümleleri Türkçe yazdım.)
Ben biraz heyecanlandığım için ezberlediğim çoğu şeyi unuttum. Hatta bu yüzden seneye girerken viski içip öyle girmeyi bile düşünüyorum 😅.
İlk olarak “hello, good morning” diye girdim karşılık verdi sonrasında “tell me about yourself” dedi, ben de anlatmaya başladım. Ama bir süre sonra “that's enough” deyip sözümü kesti ve “what department are you studying in?” diye sordu. Sonra “your English is very good. Where did you learn it?” dedi. “hazırlık okuyorum” deyince yüzü biraz düştü. Ardından “why do you want to GO to the United States?” diye sordu. Bence bu soruyu gayet güzel ve detaylı cevapladım.

Sonrasında pasaportumu uzatıp birkaç cümle söyledi ama tek anladığım kısım “try Next year” oldu. Biraz ısrar ettim ama “sisteme girdim, değiştiremem” dedi. Ben de teşekkür edip çıktım.

İngilizcen B1 seviyesindeyse ve biraz daha geliştirirsen çok rahat anlarsın. Sorular zaten çok temel şeyler oluyor.

2.üniversitenin önemi var mı? Kötü bir üniversite dezavantaj mı?

Evet, ne yazık ki üniversite önemli. Hatta görüşme sırasında üniversitemin adını söyledikten sonra konsolos hemen yanındaki panodan bir kağıt çıkardı ve üniversitemi oradan kontrol etti. Muhtemelen Türkiye'deki üniversitelerin sıralamasının olduğu bir listeydi.

Bölüm de etkiliyor ama bence en çok etki eden şey not ortalaması. Çünkü konsolosun asıl görmek istediği şey şu: “bu öğrenci gerçekten okula dönmek istiyor mu?”

O yüzden 4.00 ortalama hedeflemeni tavsiye ederim. Ben bu yıl 1. sınıfa geçtim, şimdi tüm motivasyonumla ortalama kasacağım.

3.başvuru süreci nasıl ilerliyor? Kabul edilmeden önce ne kadar para ödüyoruz?

Evet, başvurular bayağı erken yapılıyor. Genelde eylül ayında kayıtlar başlıyor ve her ay fiyatlara zam geliyor. Vize randevuları ise şubat – Haziran arasında oluyor.

Ben süreci şöyle yaşadım:
  • Eylül ayında erken kayıt yaptım, fiyat 3300 dolardı.
  • Arkadaşımla birlikte başvurduğum için kişi başı 3200 dolara düştü.
  • İlk olarak 700 dolar ön kayıt ücreti ödedim.
  • Sonrasında belgeler, imzalar, başvurular derken işlemler başladı.
  • Ocak ayında işimi seçtim, sistemde eyalet, saatlik ücret ve overtime gibi filtreleme seçenekleri vardı. Onlarca iş teklifi aldım.
  • Şubat ayında kalan 2500 doları ödedim.
  • Ardından vize ve sevıs ücreti olarak 220 dolar daha verdim.
  • Sonra vize randevum alındı, ancak ne yazık ki red aldım.
Eğer kabul edilseydim, sonraki adım uçak bileti almak ve belirlenen tarihte Amerika'ya gitmek olacaktı.

vize görüşmesinde rahat olursan İngilizcenle ilgili çok sıkıntı yaşamazsın. Üniversitenin kalitesi ve not ortalaman önemli. sürece erkenden girersen hem indirim kazanırsın hem iş seçme şansın artar. Ama ne yazık ki başvuru sürecinde kabul almadan önce de ciddi bir miktar ödeme yapılıyor. Umarım senin yolun açık olur 🙏🏻🇺🇸

Çok teşekkür ederim hocam çok güzel bir bilgilendirme oldu çok sağ olun. Üniversite konusu biraz beni korkuttu çünkü Harran Üniversitesi bilgisayar mühendisliği yazmayı düşünüyordum ama dediğiniz gibi hem ortalamımı çok iyi tutup hem de İngilizcemi de geliştirirsem kabul olurum diye düşünüyorum hayırlısı olsun tekrardan çok sağ olun.

Hocam bir de eğer kabul edilmezsek bu yaptığınız ödemeler çöp mü oluyor çünkü bayağı bir yüklü miktarda para ödemiş oluyoruz.
 
sanırım reddin sizin hazırlık okumanızla falan pek ilgisi olmayabilir... ABD vizelerinde son yıllarda ret oranında artış olduğu söyleniyor... bazı profesörler vb. bile sempozyumda bildiri sunmak veya başka bir akademik maksatla vize başvurusunda bulunduğunda ret yiyebiliyor... İngilizce dil okuluna katılmak için başvuranlardan da öğrenci vizeleri için ret alanlar highly fazla...bir de Türkiye'den WAT ile giden bazı kimseler sistemin açığını bulmuş gibi nasılsa ITIN verdiler, vergi ödediğim sürece kimse çalışmama ses çıkarmıyor diyerek WAT bittikten sonra yıllarca ABD'de kalabiliyor. muhtemelen bu gibi durumlar da WAT için ret oranını yükseltmiştir.
 
sanırım reddin sizin hazırlık okumanızla falan pek ilgisi olmayabilir... ABD vizelerinde son yıllarda ret oranında artış olduğu söyleniyor... Bazı profesörler vb. bile sempozyumda bildiri sunmak veya başka bir akademik maksatla vize başvurusunda bulunduğunda ret yiyebiliyor... İngilizce dil okuluna katılmak için başvuranlardan da öğrenci vizeleri için ret alanlar highly fazla...bir de Türkiye'den WAT ile giden bazı kimseler sistemin açığını bulmuş gibi nasılsa ITIN verdiler, vergi ödediğim sürece kimse çalışmama ses çıkarmıyor diyerek WAT bittikten sonra yıllarca ABD'de kalabiliyor. Muhtemelen bu gibi durumlar da WAT için ret oranını yükseltmiştir.

Genel ret oranlarının yükseldiği doğru ama benim durumda hazırlık okumamın etkili olduğu netti. Konsolos açıkça seneye tekrar dene dedi. Zaten bizim 200 kişilik hazırlık grubunda da sadece 3-5 kişi onay alabildi, onların çoğu da daha ya yurt dışından randevuya girenlerdi ya da okulu ODTÜ, Boğaziçi olan.
 
evet, forumda WAT ile ilgili bir başlıkta not ortalamasına bakıldığından bahsediliyor. hazırlık sınıfı lisanstan sayılmadığı için ret yemiş olabilirsiniz.
 
Hocam hesap yapıyorum araştırıyorum ve realist bir şekilde sürekli 10-12K dolar kazanılabileceği kanısına varıyorum. Sizin söylediğiniz 20-26K dolar çok büyük sayılar. Mümkün mü gerçekte bu ve ne şartlarda mümkün?
 
Hocam hesap yapıyorum araştırıyorum ve realist bir şekilde sürekli 10-12K dolar kazanılabileceği kanısına varıyorum. Sizin söylediğiniz 20-26K dolar çok büyük sayılar. Mümkün mü gerçekte bu ve ne şartlarda mümkün?
2 ve 3. İşlerde çalışarak mümkündür. Mahalleden bir tanıdığım 42k ile döndü. Tabi ki çalıştığınız işin de önemi var konumu da. Örneğin serversinizdir zengin müşteri skalası olan bir restorantta çalışıyorsunuzdur ağzınız biraz laf yaparsa günlük 500$ tip almanız mümkün.
 
2 ve 3. İşlerde çalışarak mümkündür. Mahalleden bir tanıdığım 42k ile döndü. Tabi ki çalıştığınız işin de önemi var konumu da. Örneğin serversinizdir zengin müşteri skalası olan bir restorantta çalışıyorsunuzdur ağzınız biraz laf yaparsa günlük 500$ tip almanız mümkün.
Hocam bu dediğiniz senaryoda 16 17 saat çalışmanız gerekiyor yanılmıyorsam. 3 ay boyunca bunu sürdürebilmek, bilmiyorum. 2. iş ile 20K’ları görülebileceğini söylemişsiniz ancak tek işten 10K almak demek ki bu da haftalık 2500K dolar yapıyor. Günlük 300 doların üstünü veren yerleri bulabilmek olanaklı mı o kadar? Bilmediğimden soruyorum gittiğimde sürpriz ile karşılaşmamak için.
 
2., 3. iş yapmak WAT'ın amacına aykırıdır. Düşünsenize günün büyük bir kısmını çalışarak ve uyuyarak (o da uyumaya zaman kalırsa) geçirmiş olacaksınız. Dil öğrenmeye ve gezmeye ise zaman ayıramayacaksınız. Hayatta tek birikim yapma yolu para biriktirmek değildir. Öğrenmek de bir birikim yapma yoludur. İnsanlara WAT'ı anlatırken parayı motivasyon kaynağı hâline getirmek hiç de uygun bir yaklaşım değil. Yüksek gelir hayalleriyle ABD'ye gidip arabalarda yatan, spor salonlarında duş alan çok insan var.
 
Armada Grandee şirketine gittim ama geçen seneki hazırlık red oranından dolayı bu sene hazırlık öğrencilerinden kayıt almıyorlarmış. Başka şirketler alıyor olabilir dedi ama hem hazırlıktayım hem de iyi bir üniversitede değilim. Bilmiyorum ne yapmalıyım.
 

Blog girdisi detayları

Ekleyen
Gokhan Bird
Okuma süresi
3 dakika okuma
Görüntüleme
614
Yorumlar
19
Son güncelleme

Genel kategorisindeki diğer girdiler

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı