Gerçek Deneyimlerle Baştan Sona Rehber
Selam millet,
Eğer bu yazıyı okuyorsan ya W&T hayalin var ya da kafan fena karışık. Merak etme, ben de oralardan geçtim. Hatta geçtim derken, neredeyse Google’la akraba olacaktım öyle araştırdım. Neyse… şimdi sana A’dan Z’ye Work and Travel nedir, nasıl gidilir, gidince ne yapılır, ne zaman başlar hepsini anlatıcam. Hadi başlıyoruz
WAT Ne Be?
WAT dediğimiz şey aslında yaz tatilinde (Mayıs-Ekim arası okulun bitiş-başlama tarihleri arasında) Amerika’ya gidip çalışmak ve gezmek üzerine kurulu bir kültürel değişim programı. Üniversite öğrencilerine yönelik. Hem para kazanıyorsun (aylık 4-10k$), hem İngilizce öğreniyorsun (kişiye bağlı), hem de hayat deneyimi biriktiriyorsun (bonus).
3 ay çalışıp 1 ay tatil yapıyorsunuz. Tatildeyken çalışma izniniz yok.
Kimler Katılabilir?
- Lisans ya da yüksek lisans öğrencisiysen
- 18-28 yaş aralığındaysan (şirketler genelde 24 yaş sonrasını kayıt etmiyorlar)
- İngilizcen A2-B1(sesli mülakat, belgeye gerek yok) üstüyse başvuru yapabiliyorsunuz.
- GPA’nız ne kadar yüksekse onay şansınız bi o kadar da artıyor.
- İyi üniversite olunca da onay şansınız artıyor.
- Yaş-sınıf uyumu olduğundada onay şansını artıyor. (Örneğin 1. Sınıf 18 yaş gibi.)
Süreç Nasıl İlerliyor?
- Güvendiğin bir aracı şirket buluyorsun. ABD konsolosluğun sitesinde onaylı şirketlere bakabilirsiniz. 36 şirket mevcut. (ben Ozmanla anlaşmıştım çünkü Amerika’daki bize iş ve ev ayarlayan sponsoru, Amerika’daki en iyi sponsor idi).
- İngilizce seviyen ölçülüyor, CV hazırlanıyor.
- Amerikan işverenlerle online iş görüşmesi yapıyorsun.
- İş onaylanınca DS-2019 belgesi geliyor.
- Vize randevusu alıyorsun, konsoloslukta terliyorsun.
- Vize çıkarsa bingo, çıkmazsa hayat dersi

İş ilanlarına baktım, eyaletleri karşılaştırdım, kim ne kazanıyor kim ne harcıyor ezberledim.
Örneğin New York eyaletinde saatlik ücret 15-20 dolar, ama giderler de daha fazla. Midwest eyaletlerinde daha ucuz yaşam var ama iş imkanları biraz daha sınırlı.
Konaklama haftalık 100-150 dolar arası. Genelde employer ayarlıyor, ama bazen seni öyle bir eve koyuyorlar ki… 6 kişi 1 oda, kalpten gitmelik.
Ne İş Yapılıyor?
- Fast food zincirleri (McDonald’s, Dunkin Donuts falan)
- Temizlik (housekeeping) (öneririm çünkü sabah erken saatlerinde çalışıyorsun, 2. İş bulurken müsait zamanın daha çok oluyor.
- Eğlence parkları (önermem)
- Otel işleri (resepsiyon hariç hemen her şey)
- Bulaşıkçılık (dishwasher)
İngilizcen ne kadar iyiyse, müşteriyle o kadar içli dışlı bir pozisyon alabiliyorsun. “Kasiyer olacağım” diyorsan dil şart. Ama “arka mutfakta takılayım” diyorsan A2 de yeter. İyi para kazanmak istiyorsanız İngilizce şart çünkü iyi para demek=bahşiş(tip) almak demek. Bu yüzden garson(server) tarzı iş seçmeniz lazım.
Kazanç Ne Kadar?
Kazanç işin türüne ve eyalete göre değişiyor. Ortalama saatlik ücret: 15-20 dolar.
Haftalık ortalama: 35-40 saat. (İyi para kazanmak için, 2.-3. İş şart bu haftalık 80-100 saat çalışmanız lazım)
Bazı yerler overtime da veriyor, 1.5 kat para. (Eğlence parkları vermiyor.)
Vizeyi Neden Alamadım?
19 Mart günüydü. Ankara’daydım. Havalar ısınmıştı sıcaktı baya fakat benim şansıma gittiğim gün; kar fırtınası var. Ben? Kısa tişörtle sıradayım. Donuyorum. Kelimenin tam anlamıyla. İçeri girene kadar soğuktan titreye titreye bekledim, bu fiziksel titreme görüşmeye de yansıdı muhtemelen. Cümleleri biraz toparlayamadım ama yine de konuşmaya başladığımda konsolos gülümsedi ve “İngilizcen çok iyi, nereden öğrendin?” dedi. Ben de “hazırlık okuyorum” dedim… ama o an suratındaki ifade resmen yere düştü. İşte o anda anladım: olmayacak. (Görüşmede sakın Türkçe konuşmayın!!)
Şirketim sonra dedi ki bu sene vize konsolosları değişmiş, yeni gelenler bizim hazırlık eğitimimizi Avrupa’daki kurslar gibi sanıyormuş. Yani “okulla ilgisi yok” gibi düşünüyorlarmış. Halbuki Türkiye’de hazırlık demek, okulun resmi bir parçası. Ama bunu anlatacak ortam da olmuyor işte. Üstüne üstlük, o gün (19 Mart) Ekrem İmamoğlu hakkında tutuklama kararı çıkmıştı ve şirketim bu tür siyasi olayların da konsolosların psikolojisini etkilediğini söyledi. Aynı gün birçok kişi red yemiş zaten. Siyasi hava, hava durumu, titremem, hepsi birleşti ve red geldi.
Ama açık konuşayım, İngilizcem A2’ydi, şirketin verdiği soruları ezberlemiştim. Konuşurken hatalar yaptım ama kendimi anlatabildim. Hatta konsolos kendi bile 4-5 tane gramer hatası yaptı ve “Sorry” diyip düzeltmeye çalıştı. Demem o ki kasmaya gerek yok. Derdini anlatabiliyorsan yeter. İngilizcen A1 bile olsa samimiysen, karşındaki seni anlıyorsa vize veriliyor genelde. Bende o gün biraz şanssızlık vardı diyelim.
Nereye Gidecektim, Ne Yapacaktım?
Ben New York - Lake George’tu. Gerçekten hem doğasıyla hem iş olanaklarıyla çok iyi bir yerdi.
1. işim saatlik 16 dolardı. Konaklama işveren tarafından karşılanıyordu, bu büyük avantaj.
2. işimi de kendim bulmuştum, saatlik 18 dolar + overtime vardı.
Hesaplamama göre o yazdan 22.000 ila 28.000 dolar arasında kazançla dönecektim. Kimi öğrenci uçak bileti zor çıkartırken ben planı sağlam kurmuştum. Hem çalışacak, hem gezecek, hem İngilizcemi geliştirecektim. Olmadı ama olsun. Denemek bile güzeldi. Belki seneye?
Programla ilgili merak ettiklerinizi yorum olarak sorabilirsiniz.
Ya da kendi konunuzu açıp beni etiketlerseniz, seve seve yardımcı olurum.