Yaklaşık 70 senedir İsrail yönetiminin Filistin'i haksız işgalini seyrediyoruz. Hemen "Araplar da bize ihanet etti, Ermeni Soykırım'ını kabul ettiler." vb. argümanlarınızı öne sürebilirsiniz. Haklısınız ancak şunu da karşı argüman olarak belirtmek isterim. "Netenyahu tüm İsrail'i temsil etmediği gibi tüm Filistinlileri de Hamas temsil etmiyor.
İnsanlık hafızası var. Bir zamanlar Hitler, Yahudilere soykırım yapıyordu. Şimdi Netenyahu yönetimi Filistinlilere soykırım deniyor. Festivalde öldürülen, taciz edilen, tecavüz edilen vatandaşlar ne kadar gerçekse başlarına bomba düşen Gazze'de yaşayan çocuklar da bir o kadar gerçek. Hastanenin Netenyahu yönetimi tarafından vurulması da bir o kadar gerçek.
Medya nasıl bir performans sergiledi derseniz iki pencereye ayırarak konuşmayı tercih ederim. Avrupalı medyalar yarı gerçek yarı üstü kapalı konuştu. Bundaki büyük etkenlerden biri ABD'nin ve çoğu ülkenin gerek sessiz kalarak gerekse de tam şekilde destek vermelerinden kaynaklı. Ancak Avrupa insan haklarının arka yüzünü de futbol kulüplerinden ve yerel yönetimlerden bir kez daha gördük. Örneğin, geçenlerde Filistin'e destek veren bir futbolcuyu kadro dışı bıraktılar. Fazıl Say'ın da aleni destek vermemesine rağmen İsveç'teki konserleri iptal oldu.
Türk medyasından Netenyahu yönetimine çok ciddi eleştiriler var. Cüneyt Özdemir ve Fatih Altaylı hastane vurulması sırasında olsun, ve diğer bombalama hareketlerine tepki koydular. TV medyası da Erdoğan'ın tutumuna yaraşır şekilde Netenyahu yönetimini eleştiriyor.
Gelelim en tartışılan konulardan birine: Boykot vb. etkinliklerin gerçeklemesi mantıklı mı?
Yerinde tepki doğal bir haktır. Mesela Kürecik Üssü'ne konvoy yapıp gitmek elbette ki çok yanlış ancak yürüyüş, sesleniş bir hak. Hâlihâzırda anayasada belirtilmiş.
Tüketicinin en büyük hakkı tüketmemektir. Buradaki halkın elinden savaşmak gelmediği için İsrail mallarına boykot kararı da normal ancak "Mehmetçik Gazze'ye!" seslenişi yersiz ve devlet aklına, soğukkanlılığına ters bir hareket.
Biz ne yapmalıyız peki?
Her şeyden önce İsrailli ve Filistinli vatandaşların başına gelen olaylar bizim de başımıza gelebilir. Soğukkanlılığımızı koruyup gerekli tepkiyi elimizden geldiğince vermeliyiz. Dikkat ederseniz savaş kelimesini kullanmadım çünkü savaş iki taraflı olur. Burada soykırım var. İsrail ile Filistin'i askeri ve ekonomik açıdan karşılaştırmak gereksiz.
İnsanlık hafızası var. Bir zamanlar Hitler, Yahudilere soykırım yapıyordu. Şimdi Netenyahu yönetimi Filistinlilere soykırım deniyor. Festivalde öldürülen, taciz edilen, tecavüz edilen vatandaşlar ne kadar gerçekse başlarına bomba düşen Gazze'de yaşayan çocuklar da bir o kadar gerçek. Hastanenin Netenyahu yönetimi tarafından vurulması da bir o kadar gerçek.
Medya nasıl bir performans sergiledi derseniz iki pencereye ayırarak konuşmayı tercih ederim. Avrupalı medyalar yarı gerçek yarı üstü kapalı konuştu. Bundaki büyük etkenlerden biri ABD'nin ve çoğu ülkenin gerek sessiz kalarak gerekse de tam şekilde destek vermelerinden kaynaklı. Ancak Avrupa insan haklarının arka yüzünü de futbol kulüplerinden ve yerel yönetimlerden bir kez daha gördük. Örneğin, geçenlerde Filistin'e destek veren bir futbolcuyu kadro dışı bıraktılar. Fazıl Say'ın da aleni destek vermemesine rağmen İsveç'teki konserleri iptal oldu.
Türk medyasından Netenyahu yönetimine çok ciddi eleştiriler var. Cüneyt Özdemir ve Fatih Altaylı hastane vurulması sırasında olsun, ve diğer bombalama hareketlerine tepki koydular. TV medyası da Erdoğan'ın tutumuna yaraşır şekilde Netenyahu yönetimini eleştiriyor.
Gelelim en tartışılan konulardan birine: Boykot vb. etkinliklerin gerçeklemesi mantıklı mı?
Yerinde tepki doğal bir haktır. Mesela Kürecik Üssü'ne konvoy yapıp gitmek elbette ki çok yanlış ancak yürüyüş, sesleniş bir hak. Hâlihâzırda anayasada belirtilmiş.
Tüketicinin en büyük hakkı tüketmemektir. Buradaki halkın elinden savaşmak gelmediği için İsrail mallarına boykot kararı da normal ancak "Mehmetçik Gazze'ye!" seslenişi yersiz ve devlet aklına, soğukkanlılığına ters bir hareket.
Biz ne yapmalıyız peki?
Her şeyden önce İsrailli ve Filistinli vatandaşların başına gelen olaylar bizim de başımıza gelebilir. Soğukkanlılığımızı koruyup gerekli tepkiyi elimizden geldiğince vermeliyiz. Dikkat ederseniz savaş kelimesini kullanmadım çünkü savaş iki taraflı olur. Burada soykırım var. İsrail ile Filistin'i askeri ve ekonomik açıdan karşılaştırmak gereksiz.