Ülkemizdeki turizmden "parayı vurmak" zihniyetiyle yola çıkmış işletmecilerin tekelinde olan Florya'daki bu iğrenç plajdan bahsedeceğim size. Adı Florya Güneş Plajı.
Öncelikle plaj hakkında internette ufak bir araştırma yaptığınızda, kopyala yapıştır bilgiler sizi plajda 1500 şezlong olduğunu bildirecektir. Fakat plaja gittiğinizde acı gerçek ile karşılaşacaksınız: Evet, şezlong sayısı 1500, fakat insan sayısı 3500. Yani anlayacağınız iki kişiye bir şezlong bile düşmüyor.
Bu kelimeyi kullandığım için sizden özür diliyorum fakat plajda yer alan "amelelerden" size şezlong kalırsa şanslısınız. Bir şekilde şezlongu buldunuz ve yerleştiniz fakat sonrasında plajdaki şezlong ve şemsiyelerden güneşi ve denizi görmek, hele hele denize girmek imkansız gibi bir şey. Anlayacağınız burası bir plaj değil toplama kampı.
Plajdaki amelelerden de bahsetmek gerek. Denizi bulmakla mı uğraşacaksınız, yoksa etraftaki amelelerden kaçmakla mı, bilemiyoruz... Soyunma kabinlerine tuvaletini yaptıklarını söylediğimde durumun vahimiyetini daha iyi anlayacaksınızdır... Tabi bir de plaja kaçak girenler var ki, onlardan bahsetmek bile istemiyorum...
Tüm bunlardan bir şekilde kurtulup denize ulaştınız. Burada da bir sürpriz sizi bekliyor: plaja getirdiği çocuğunun bezini denize atan annelerden dolayı adeta bokun içinde yüzmek zorunda kalıyorsunuz. Yine İBB, denizin birkaç defa arıtıldığını söylese de ortalıktaki yosunlara bakarak bunun pek de gerçeği yansıtmadığını anlayabilirsiniz.
Bu lanet olası plajdan kurtulduğunuz mu sandınız! Daha karpuz keseceğidik, bi trene binelim de...Oturduğunuz yere gelmek için Halkalı trenine bindiniz fakat bunca beladan sonra trenin bozulmasına şaşırmayacağınızı umuyorum...
Uzun sözün kısası, Florya Güneş Plajı, kurtulduktan sonra "güneşi gördüm" diyeceğiniz nadide plajlardan biri....
Öncelikle plaj hakkında internette ufak bir araştırma yaptığınızda, kopyala yapıştır bilgiler sizi plajda 1500 şezlong olduğunu bildirecektir. Fakat plaja gittiğinizde acı gerçek ile karşılaşacaksınız: Evet, şezlong sayısı 1500, fakat insan sayısı 3500. Yani anlayacağınız iki kişiye bir şezlong bile düşmüyor.
Bu kelimeyi kullandığım için sizden özür diliyorum fakat plajda yer alan "amelelerden" size şezlong kalırsa şanslısınız. Bir şekilde şezlongu buldunuz ve yerleştiniz fakat sonrasında plajdaki şezlong ve şemsiyelerden güneşi ve denizi görmek, hele hele denize girmek imkansız gibi bir şey. Anlayacağınız burası bir plaj değil toplama kampı.
Plajdaki amelelerden de bahsetmek gerek. Denizi bulmakla mı uğraşacaksınız, yoksa etraftaki amelelerden kaçmakla mı, bilemiyoruz... Soyunma kabinlerine tuvaletini yaptıklarını söylediğimde durumun vahimiyetini daha iyi anlayacaksınızdır... Tabi bir de plaja kaçak girenler var ki, onlardan bahsetmek bile istemiyorum...
Tüm bunlardan bir şekilde kurtulup denize ulaştınız. Burada da bir sürpriz sizi bekliyor: plaja getirdiği çocuğunun bezini denize atan annelerden dolayı adeta bokun içinde yüzmek zorunda kalıyorsunuz. Yine İBB, denizin birkaç defa arıtıldığını söylese de ortalıktaki yosunlara bakarak bunun pek de gerçeği yansıtmadığını anlayabilirsiniz.
Bu lanet olası plajdan kurtulduğunuz mu sandınız! Daha karpuz keseceğidik, bi trene binelim de...Oturduğunuz yere gelmek için Halkalı trenine bindiniz fakat bunca beladan sonra trenin bozulmasına şaşırmayacağınızı umuyorum...
Uzun sözün kısası, Florya Güneş Plajı, kurtulduktan sonra "güneşi gördüm" diyeceğiniz nadide plajlardan biri....