Recep pekmeztaş
Picopat
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- Headcrab
Buna nasıl ulaştınız gerçekten bilmek istiyorum.
Buna nasıl ulaştınız gerçekten bilmek istiyorum.
Dinden prim kasıyor.Ne alakası var?
Evet bizede hocalar disiplin suçu olarak anlattı. Tahtanın 3.10 ghz i5 16 GB ram'i varDers bitti, teneffüs başladı. Sınıf hocamız masasında, birisinin sorusunu çözüyordu. Akıllı tahta da açıktı. -Bu zamana kadar sürekli akıllı tahtayı kullandık, oyun bile indirdik. Bu zamana kadar görüp de hiçbir şey demediler. Hatta bir arkadaşım akıllı tahtaya Mount & Blade bile kurup oynamıştı.- Arkadaşlarım Youtube'den sessizce bir müzik açtı ve yorumları okuyorlardı. Bende yanları gidip onları izledim.
Daha sonra kapıya nöbetçi öğretmen geldi. "Sizi bir daha akıllı tahtayı kullanırken görürsem, hepinizi disipline yollarım" dedi. Klasikleşmiş bir laf olduğunu biliyorum, yaptığımızın herhangi bir suç olmadığını da biliyorum. Bende soğukkanlılıkla "Neden?" dedim. "Yasak. Kullanamazsın, bu kadar" dedi. Ben "neden" deyince, sınıf öğretmenimiz işini gücünü bırakıp bana "Neden mi?" dedi. "Evet, neden?" dedim. "Bunlar bizim vergilerimiz ile alınmıyor mu? Biz faydalanalım diye yok mu bunlar? Bizim için varsa, biz de kullanırız" diye de ekledim. Olay burada başlıyor işte. Sınıf öğretmenimiz sanki hayatımızda hiç bilgisayar görmemişiz gibi konuşmaya başladı bizimle. "Ya yanlışlıkla kötü sitelere girerseniz, ya bir yerine bir şey yaparsanız? Bunların masrafı çok büyük vs. vs." Bana sürekli bir şeyler diyor, ben de saygımı bozmadan, yüzüne bakarak cevap veriyorum. Ben, bu tahta hepimizin hakkı falan deyince de, işe din ve yetim hakkını karıştırdı adam. Sonra bende üstelemedim daha çok. Yani din ve yetim hakkı ne alaka, anlamadım.
Öğretmenlerin sürekli öğrencilere racon kesmesinden sıkıldım. Haklıyken bile haksız duruma düştüğümüz çok oluyor okulda. Sınıfta birkaç kişi dışında kimsede hakkını savunacak özgüven yok. Telefon getirmemiz yasak okula bu arada.
Yani 21. yüzyılda, şu teknoloji ve internet çağında gelinen noktaya bakın. İki tane +45, hayatında hiç bilgisayar görmemiş insanlar bizi tehdit ediyor.
Ders bitti, teneffüs başladı. Sınıf hocamız masasında, birisinin sorusunu çözüyordu. Akıllı tahta da açıktı. -bu zamana kadar sürekli akıllı tahtayı kullandık, oyun bile indirdik. Bu zamana kadar görüp de hiçbir şey demediler. Hatta bir arkadaşım akıllı tahtaya Mount & Blade bile kurup oynamıştı.- arkadaşlarım YouTube'dan sessizce bir müzik açtı ve yorumları okuyorlardı. Bende yanları gidip onları izledim.
Daha sonra kapıya nöbetçi öğretmen geldi. "sizi bir daha akıllı tahtayı kullanırken görürsem, hepinizi disipline yollarım" dedi. Klasikleşmiş bir laf olduğunu biliyorum, yaptığımızın herhangi bir suç olmadığını da biliyorum. Bende soğukkanlılıkla "neden?" dedim. "yasak. Kullanamazsın, bu kadar" dedi. Ben "neden" deyince, sınıf öğretmenimiz işini gücünü bırakıp bana "neden mi?" dedi. "evet, neden?" dedim. "bunlar bizim vergilerimiz ile alınmıyor mu? Biz faydalanalım diye yok mu bunlar? Bizim için varsa, biz de kullanırız" diye de ekledim. Olay burada başlıyor işte. Sınıf öğretmenimiz sanki hayatımızda hiç bilgisayar görmemişiz gibi konuşmaya başladı bizimle. "ya yanlışlıkla kötü sitelere girerseniz, ya bir yerine bir şey yaparsanız? Bunların masrafı çok büyük vs. vs." bana sürekli bir şeyler diyor, ben de saygımı bozmadan, yüzüne bakarak cevap veriyorum. Ben, bu tahta hepimizin hakkı falan deyince de, işe din ve yetim hakkını karıştırdı adam. Sonra bende üstelemedim daha çok. Yani din ve yetim hakkı ne alaka, anlamadım.
Öğretmenlerin sürekli öğrencilere racon kesmesinden sıkıldım. Haklıyken bile haksız duruma düştüğümüz çok oluyor okulda. Sınıfta birkaç kişi dışında kimsede hakkını savunacak öz güven yok. Telefon getirmemiz yasak okula bu arada.
Yani 21. yüzyılda, şu teknoloji ve internet çağında gelinen noktaya bakın. İki tane +45, hayatında hiç bilgisayar görmemiş insanlar bizi tehdit ediyor.
Bu sitenin çalışmasını sağlamak için gerekli çerezleri ve deneyiminizi iyileştirmek için isteğe bağlı çerezleri kullanıyoruz.