Oyun esasen Objektivizm'in distopyası olarak değerlendirebilir. Andrew Ryan adındaki bir iş insanı, Japonya'nın bombalanmasından sonra, ileride Amerika ve Rusya'nın atom bombası ile birbirini ve insanlığı yok edeceğini düşünüyor. Bu nedenle deniz altına bir şehir kuruyor. Şehiri kurarken de saf bir kapitalizm ile hayatta kalacak şekilde kanunlar koyuyor, yani nerede ise hiç. En kritik kural, dış dünya ile erişim olmaması gerektiği, şehre giren çıkamayacak. Ayrıca şehre en yetenekli insanları davet ediyor, onlara bilimde ahlakın, sanatta sansürün zincirleri olmayacağını vaat ediyor. Ayrıca dinin de kapıdan içeri girmesi yasak. Fontaine adında bir balık satıcı ise önce kaçakçılık ile (kutsal kitaplar, içkiler et vb.) bu kuralı deliyor, sonrasında ise birkaç çılgın bilim adamının geliştirdiği plazmitler ile Ryan'ı tahtından edecek kadar güçleniyor. Plazmitler insanlara üstün güçler veren, bağımlılık yapıcı sıvılar ancak yavaş yavaş insanlıklarından ediyor. İlk oyun bu şekilde, ikinci ise tersine fedakarlığın distopyası.
Ben oyunu oynamadan önce Ayn Rand'dan (Objektivizm'in kurucusu) Hayatın Kaynağı ve Atlas Vazgeçti'nin okudum, oyunun esin kaynağı olan kitaplar ve bu kitaplara çok fazla gönderme var.
Ama sadece hikaye anlamak istiyorsanız Rapture adlı kitabı okuyabilirsiniz ama tavsiye etmem. Çünkü ağır spoiler içeriyor. Ama sorun olmazsa önce kitabı okuyun, orada burada kayıt aramak yerine tam olarak anlarsınız.