icasilverballers
Hectopat
Küçükken hep asker olmak isterdim. Daha doğrusu kendimi bir şeye adamak isterdim. Yaşım 17 oldu ve hala asker olmak istiyorum. Askerliğin ne kadar ciddi bir meslek olduğunun ve gençliğimden bazı fedakarlıklar yapmam gerektiğinin farkındayım. Disiplinin, subaylık ve liderlik anlayışının ne olduğunu, eğer bu mesleği elime alırsam çeşitli psikolojik sorunlar yaşayabileceğimin farkında ve bilincindeyim. Disiplini, zorluğu, direnmeyi seven bir insanım. Farklı ortamlara, farklı insanlara uyum sağlama konusunda iyiyim. Vazife, görev bilincinin ne olduğunu henüz deneyimlemesem de üstüme alındığım bir sorumluluğu yerine getiririm. Ben böyleyim, ama ailem ve çevrem değil.
Annemin çeşitli öfke ve panik atak problemleri var, babam ise ne istersen onu yap kafasında. Abilerim ise askerliğin tamamen bir saçmalık olduğunu, bu ülkede asker olmaya değmeyeceğini sürekli olarak söyleyip, maddi getirisi yüksek bir mesleğe gönül vermemi istiyorlar. Ne zaman bir yerde Harp Okulu desem, içlerinden içlerinden gülüp vizyonum gelişmediği için asker olmak istediğimi söylüyorlar. En son bugün "Eğer harp okuluna girersen, ileride ölsen bile üzülmem, doğal seleksiyona kurban gitti der geçerim" lafını işitmemle arkamda kimsenin olmadığını anladım. Oldukça üzücü.
Bu tarz söylemler yüzünden başka üniversite bölümlerine yönelmeyi denedim. Örneğin gastronomi okuyup aşçılık konusunda uzmanlaşmayı, daha sonrasında yurt dışına başvuru yapmayı düşündüm lakin sevmediğim bir mesleği yapmış olacağım. Zorla başka meslekleri/üniversite bölümlerini düşünüyorum ama hiçbirine gönül veremiyorum.
Önceden muhalif, devlete karşı, Türkiye'ye tamamen ters görüşteydim ve bir an önce bu ülkeden gitmek isterdim. Avrupa hayallerim yüzünden kafamı yastığa koyamıyordum. Şimdi ne olduysa "böyle bırakıp gitmek olmaz, hatta savunmak lazım" kafasındayım. Tıpkı küçükken istediğim gibi asker olmak istiyorum. Dinlediğim müzikler bile değişti. Heves mi diye bir süre düşünmeyi bıraktım, hatta başka bir ülkeye tatile gittim, kaliteli yaşam standartlarını gördüm ama fikrim değişmedi. Tarihini okudukça, odamdaki Atatürk fotoğrafına da baktıkça kendimi zorundaymışım gibi hissediyorum.
Düşünmek için 2 yılım kaldı. 2 yıl sonra eğer fikrim değişmezse ve konu kilitlenmezse buraya tekrar yazacağım. Şu an kafam tamamen karışık. Bir tarafım sürekli "İstediğini yap" diyor, bir tarafım da "pişman olacaksın, çekilecek çile değil" diyor.
Bunları paylaşmak istedim. Düşüncelerinizi merakla bekliyorum.
Annemin çeşitli öfke ve panik atak problemleri var, babam ise ne istersen onu yap kafasında. Abilerim ise askerliğin tamamen bir saçmalık olduğunu, bu ülkede asker olmaya değmeyeceğini sürekli olarak söyleyip, maddi getirisi yüksek bir mesleğe gönül vermemi istiyorlar. Ne zaman bir yerde Harp Okulu desem, içlerinden içlerinden gülüp vizyonum gelişmediği için asker olmak istediğimi söylüyorlar. En son bugün "Eğer harp okuluna girersen, ileride ölsen bile üzülmem, doğal seleksiyona kurban gitti der geçerim" lafını işitmemle arkamda kimsenin olmadığını anladım. Oldukça üzücü.
Bu tarz söylemler yüzünden başka üniversite bölümlerine yönelmeyi denedim. Örneğin gastronomi okuyup aşçılık konusunda uzmanlaşmayı, daha sonrasında yurt dışına başvuru yapmayı düşündüm lakin sevmediğim bir mesleği yapmış olacağım. Zorla başka meslekleri/üniversite bölümlerini düşünüyorum ama hiçbirine gönül veremiyorum.
Önceden muhalif, devlete karşı, Türkiye'ye tamamen ters görüşteydim ve bir an önce bu ülkeden gitmek isterdim. Avrupa hayallerim yüzünden kafamı yastığa koyamıyordum. Şimdi ne olduysa "böyle bırakıp gitmek olmaz, hatta savunmak lazım" kafasındayım. Tıpkı küçükken istediğim gibi asker olmak istiyorum. Dinlediğim müzikler bile değişti. Heves mi diye bir süre düşünmeyi bıraktım, hatta başka bir ülkeye tatile gittim, kaliteli yaşam standartlarını gördüm ama fikrim değişmedi. Tarihini okudukça, odamdaki Atatürk fotoğrafına da baktıkça kendimi zorundaymışım gibi hissediyorum.
Düşünmek için 2 yılım kaldı. 2 yıl sonra eğer fikrim değişmezse ve konu kilitlenmezse buraya tekrar yazacağım. Şu an kafam tamamen karışık. Bir tarafım sürekli "İstediğini yap" diyor, bir tarafım da "pişman olacaksın, çekilecek çile değil" diyor.
Bunları paylaşmak istedim. Düşüncelerinizi merakla bekliyorum.