Metni edebi açıdan değerlendirebilir misiniz?

Gyegejwu

Hectopat
Katılım
17 Kasım 2020
Mesajlar
412
Çözümler
1
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Yazım hatalarını en son düzelteceğim.
 

Dosya Ekleri

  • Screenshot 2024-07-22 115948.png
    Screenshot 2024-07-22 115948.png
    59 KB · Görüntüleme: 55
  • Screenshot 2024-07-22 115955.png
    Screenshot 2024-07-22 115955.png
    74,2 KB · Görüntüleme: 54
  • Screenshot 2024-07-22 120002.png
    Screenshot 2024-07-22 120002.png
    67,3 KB · Görüntüleme: 37
  • Screenshot 2024-07-22 120014.png
    Screenshot 2024-07-22 120014.png
    31,5 KB · Görüntüleme: 49
Hocam betimlemeler ve cümleler çok basit. Biraz daha derinlik katarsanız iyi olur. Ayrıca noktalama işaretlerini doğru kullanmaya çalışın.
 
Hocam betimlemeler ve cümleler çok basit. Biraz daha derinlik katarsanız iyi olur. Ayrıca noktalama işaretlerini doğru kullanmaya çalışın.

Yani bunu şu an betadaymış gibi düşünebilirsiniz. Tüm hataları en son düzelteceğim. Ama şu anlık bu benim ilk kitabım olacak. :)
 
Kötü. Yeteri kadar özen gösterilmemiş, cümlelerde belirsizlikler mevcut. Gereğinden fazla uzun betimlemeler mevcut. Başlarda görülen geçmiş zaman kullanılırken diğer sayfalarda direkt kahraman bakış açısıyla kendisi anlatmaya geçmiş bunlar da önemli etken. Üzerine biraz daha uğraşılırsa okula yeni başlayan biri için okuma kitabı olabilir.
 
Kötü. Yeteri kadar özen gösterilmemiş, cümlelerde belirsizlikler mevcut. Gereğinden fazla uzun betimlemeler mevcut. Başlarda görülen geçmiş zaman kullanılırken diğer sayfalarda direkt kahraman bakış açısıyla kendisi anlatmaya geçmiş bunlar da önemli etken. Üzerine biraz daha uğraşılırsa okula yeni başlayan biri için okuma kitabı olabilir.

Tamamdır. Sağ olasın. Metinin en baştan yazmaya karar verdim ama yazmadan önce şu metine de bakar mısın bu daha kısa.

Her sabah olduğu gibi, o sabah da uyandığımda saat 6'yı gösteriyordu. Yavaşça doğruldum. Ağzımda dün akşam yediğim tavuğun tadı kalmış, boğazım ise kupkuruydu. Ayrıca vücudum da terlemişti. Her sabahki halim olduğu için alışmıştım artık. Yavaşça o incecik örtüyü üstümden attım. Ayağa kalktım ve masamın üstündeki gözlüğü aldım. Birkaç kez yatakta esnedikten sonra kendimi doğruca lavaboya attım. Lavabo sırası beklemek zorunda kalmadığım için kendimi şanslı sayabilirim, fakat emin olun babamın lavabodan çıkmasını beklemek, beş kişiyi beklemekle eş değerdir. Eğer böyle bir şey olsaydı, kendimi yeniden yatağa atardım. Önce elimi ve yüzümü soğuk suda yıkadım (genelde soğuk su ayılmamda yardımcı olur) ve daha sonra saçımı taramaya başladım. Aynaya her baktığımda, gözlerinin altı uykusuzluktan hafif morarmış ve saçlarının yanları açılmaya başlamış 18 yaşlarında bir gençle göz göze geliyordum. Evet, bu bendim. Normalde hapishane kaçkını gibi gözüktüğümü söyleyemem, fakat şu birkaç aydır gözüme uyku girmiyor.
 
Tamamdır. Sağ olasın. Metinin en baştan yazmaya karar verdim ama yazmadan önce şu metine de bakar mısın bu daha kısa.

Her sabah olduğu gibi, o sabah da uyandığımda saat 6'yı gösteriyordu. Yavaşça doğruldum. Ağzımda dün akşam yediğim tavuğun tadı kalmış, boğazım ise kupkuruydu. Ayrıca vücudum da terlemişti. Her sabahki halim olduğu için alışmıştım artık. Yavaşça o incecik örtüyü üstümden attım. Ayağa kalktım ve masamın üstündeki gözlüğü aldım. Birkaç kez yatakta esnedikten sonra kendimi doğruca lavaboya attım. Lavabo sırası beklemek zorunda kalmadığım için kendimi şanslı sayabilirim, fakat emin olun babamın lavabodan çıkmasını beklemek, beş kişiyi beklemekle eş değerdir. Eğer böyle bir şey olsaydı, kendimi yeniden yatağa atardım. Önce elimi ve yüzümü soğuk suda yıkadım (genelde soğuk su ayılmamda yardımcı olur) ve daha sonra saçımı taramaya başladım. Aynaya her baktığımda, gözlerinin altı uykusuzluktan hafif morarmış ve saçlarının yanları açılmaya başlamış 18 yaşlarında bir gençle göz göze geliyordum. Evet, bu bendim. Normalde hapishane kaçkını gibi gözüktüğümü söyleyemem, fakat şu birkaç aydır gözüme uyku girmiyor.
Ayrıca vücudum da terlemişti gereksiz uzatma olmuş, incecik örtü demişsin ama örtüler genelde ince olduğu için incecik kelimesi fazlalık olmuş. Ayağa kalktım ve masamın üstündeki gözlüğü aldım dedikten sonra ayağa kalktığın halde yatakta esnedim kısmı mantıksız. Elimi ve yüzümü soğuk suda yıkadım ve… derken ve yerine virgül kullanabilirsin.
 
Ayrıca vücudum da terlemişti gereksiz uzatma olmuş, incecik örtü demişsin ama örtüler genelde ince olduğu için incecik kelimesi fazlalık olmuş. Ayağa kalktım ve masamın üstündeki gözlüğü aldım dedikten sonra ayağa kalktığın halde yatakta esnedim kısmı mantıksız. Elimi ve yüzümü soğuk suda yıkadım ve… derken ve yerine virgül kullanabilirsin.

Tamamdır anladım. Umarım zamanla düzeltebilirim. Bu benim ilk denememdi. Bu kitabı tamamladıktan sonra ikinci kitaba başlayacağım ama başlayana kadar daha kısa hikayeler yazarak kendimi geliştirmeye çalışırım.

Ayrıca vücudum da terlemişti gereksiz uzatma olmuş, incecik örtü demişsin ama örtüler genelde ince olduğu için incecik kelimesi fazlalık olmuş. Ayağa kalktım ve masamın üstündeki gözlüğü aldım dedikten sonra ayağa kalktığın halde yatakta esnedim kısmı mantıksız. Elimi ve yüzümü soğuk suda yıkadım ve… derken ve yerine virgül kullanabilirsin.

Hocam son bir kez daha sormak istiyorumda bu metin nasıl olmuş buna daha da çok özendim ve önceki hatalarımı da düzelttim.

Baharat duruş şeklini hiç bozmadan kambur bir şekilde.
Oturmaya devam etti. Gözü ara sıra beni kesiyor bazen de.
Sadece düşünceli bir şekilde duvara bakıyordu. Dakikalar.
İlerledikçe karnım daha da çok acıkıyordu ve açlık,
Midemde keskin bir ağrı olarak kendini hissettiriyordu.
Duvardaki eski ve solmuş saat, zamanın geçmediğini hissi.
Uyandırıyordu. Açlık hissi, yalnızca fiziksel değil, ruhsal.
Olarak da yıpratıcıydı. Her bir kıpırtı, midenin.
Guruldamaları, bu yıkık dökük odada geçirdiğim her.
Dakika daha da zorlaşmıştı. Baharat'ın sürekli suratı,
Odanın karanlığı ve sessizliği, açlık hissimi daha da.
Artırıyordu. Birden, binanın derinliklerinden gelen.
Acımasız bir siren sesi yankılandı. Kulakları delip geçen.
Bu ses, her şeyi değiştirdi. Siren sesi, duvarda bir arı.
Kovanı gibi titreşim yaratarak, içimi ürpertti. Baharat da.
Bir anda harekete geçti; suratı daha da sertleşmişti.
Kapının önünde metal bir tepsiyle birlikte bir gardiyan.
Belirdi. Kapıyı çaldıktan sonra, kapıyı açarak içeriye bir.
Tabak yemek bıraktı. Yemeğin kokusu, haşlanmış lahana.
Gibi kokan havada bir nebze olsun farklılık yarattı, ama.
Açlığımı yatıştırmak için yeterli olup olmayacağı.
Belirsizdi. Baharat, bir elini yemek tepsisine doğru uzattı.
Ve bana doğru bakarak, “yemek saati, bay haluk. Eğer.
Açlık bu kadar dayanılmazsa, bunu alabilirsiniz.” dedi.
Yemek tepsisini alarak, tepsideki basit ama doyurucu.
Görünen yemekleri inceledim. Baharat'ın önerisiyle,
Yemeği alıp yemeye başladım. Her bir lokma, midemde.
Bir nebze rahatlama sağladı.

@Yszuf
 
Kötü. Yeteri kadar özen gösterilmemiş, cümlelerde belirsizlikler mevcut. Gereğinden fazla uzun betimlemeler mevcut. Başlarda görülen geçmiş zaman kullanılırken diğer sayfalarda direkt kahraman bakış açısıyla kendisi anlatmaya geçmiş bunlar da önemli etken. Üzerine biraz daha uğraşılırsa okula yeni başlayan biri için okuma kitabı olabilir.
Bencede 😃
 
Tamamdır anladım. Umarım zamanla düzeltebilirim. Bu benim ilk denememdi. Bu kitabı tamamladıktan sonra ikinci kitaba başlayacağım ama başlayana kadar daha kısa hikayeler yazarak kendimi geliştirmeye çalışırım.



Hocam son bir kez daha sormak istiyorumda bu metin nasıl olmuş buna daha da çok özendim ve önceki hatalarımı da düzelttim.

Baharat duruş şeklini hiç bozmadan kambur bir şekilde.
Oturmaya devam etti. Gözü ara sıra beni kesiyor bazen de.
Sadece düşünceli bir şekilde duvara bakıyordu. Dakikalar.
İlerledikçe karnım daha da çok acıkıyordu ve açlık,
Midemde keskin bir ağrı olarak kendini hissettiriyordu.
Duvardaki eski ve solmuş saat, zamanın geçmediğini hissi.
Uyandırıyordu. Açlık hissi, yalnızca fiziksel değil, ruhsal.
Olarak da yıpratıcıydı. Her bir kıpırtı, midenin.
Guruldamaları, bu yıkık dökük odada geçirdiğim her.
Dakika daha da zorlaşmıştı. Baharat'ın sürekli suratı,
Odanın karanlığı ve sessizliği, açlık hissimi daha da.
Artırıyordu. Birden, binanın derinliklerinden gelen.
Acımasız bir siren sesi yankılandı. Kulakları delip geçen.
Bu ses, her şeyi değiştirdi. Siren sesi, duvarda bir arı.
Kovanı gibi titreşim yaratarak, içimi ürpertti. Baharat da.
Bir anda harekete geçti; suratı daha da sertleşmişti.
Kapının önünde metal bir tepsiyle birlikte bir gardiyan.
Belirdi. Kapıyı çaldıktan sonra, kapıyı açarak içeriye bir.
Tabak yemek bıraktı. Yemeğin kokusu, haşlanmış lahana.
Gibi kokan havada bir nebze olsun farklılık yarattı, ama.
Açlığımı yatıştırmak için yeterli olup olmayacağı.
Belirsizdi. Baharat, bir elini yemek tepsisine doğru uzattı.
Ve bana doğru bakarak, “yemek saati, bay haluk. Eğer.
Açlık bu kadar dayanılmazsa, bunu alabilirsiniz.” dedi.
Yemek tepsisini alarak, tepsideki basit ama doyurucu.
Görünen yemekleri inceledim. Baharat'ın önerisiyle,
Yemeği alıp yemeye başladım. Her bir lokma, midemde.
Bir nebze rahatlama sağladı.

@Yszuf
Bu noktalama işaretlerini siz mi böyle koydunuz? Yanlış noktalardan dolayı bir şey anlaşılmıyor.

🤫
 
Bu noktalama işaretlerini siz mi böyle koydunuz? Yanlış noktalardan dolayı bir şey anlaşılmıyor.

🤫

Tamamdır hocam anladım ben sizin derdinizi iyi günler dilerim. Ayrıca noktalama işaretleri orijinal metinde bu şekilde değil belli ki buradan ikinci kez yazım denetimi tuşuna basınca hata olmuş.

Çünkü fark ettiyseniz her satırın sonunda nokta var.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Geri
Yukarı