@Shimada Sensei Öncelikle Cuma akşamının vermiş olduğu rahatlık ile yazdım da yazdım, yeni aldığım klavyenin tuşlarına basmanın verdiği sebepsiz zevk ile aynı şekilde bastım da bastım. Seni anlıyorum, ılımlı yaklaşımın için teşekkür ediyorum, senden bağımsız genel fikirlerimi yazdım bu başlık için son olarak. Saygılar.
İnsanların %90'ı ile ( Anket Sonucu ) aynı şeyi savunuyor olmamız gayet olağan, aslında aklın yolunun bir olduğunu bize anımsatıyor. Burası hoş. Aslında haklıyız bu görüşü savunmakta, bu hususta antant kalabiliyoruz.
Lakin biraz empati yaptığında, karşı tarafın da mevcut görüş açısını hiç değiştirmediği senaryoda seni hep yanlış taraf olarak bileceği / nitelendireceği ve onun da sana veya senin fikrine saygı duymayacağı, duymamaya devam edeceğini öngörüyoruz.
Yani sen şeriatı savunan bir kişiyi kendi açından ne kadar akılsız görüyorsan, şeriatı savunan bir kişi de seni o kadar akılsız görüyor. Senin için durum ne ise, aslında onun için de durum o.
Lakin ifade ettiğim gibi, yaşanmışlıklar çok şeyi değiştirir. Bir dönem üniversitelerde baş örtü takılmasının engellenmesi belki o kuşaktan bir kişide ömrünün sonuna kadar sürecek bir kini tetikledi. Ve tek yapmak gereken aynı hataları yapmadan 20 sene beklemektir.
Belki kapalı bir kadın, açık bir kadını yargıladığı için açık olan kadında ömrünün sonuna kadar sürecek bir düşmanlık hali tetiklendi. Ve çözümü belki de 20 yıl aynı hatayı tekrarlamadan beklemektir.
Belki haksızlık karşısında aradığı adaleti bulamayan bir kişi şeriat ile tüm meselelerin çözülebileceğini zannetti, sistemi yönetenin insan olduğunu unutarak. Veya yanılan benimdir, gerçekten çözebilecektir. Günümüz teknolojisinde sanal bir evren yaratıp sonuçları gözlemlemeye başlamaya uzak değiliz bana kalırsa.
Aslında şunu ifade etmeye çalışıyorum, meselenin özü empati. Her konuda haklı olamayacağının, bazen hatalı çıkarımlarda bulunabileceğinin farkında olan biri doğrudan ahlaki değerlere saldırmayan 2 opsiyonlu tartışmalarda her zaman karşıdaki kişinin haklı olabileceği veya kendine göre haklılık payı / noktaları olabileceğini bilir ve ona göre davranır.
Zaman çoğu şeyin ilacı, bu ülkede doğuda belli kesimlerde doğan her çocuğa devlet düşmanı olmayı aşıladı kendi annesi babası. Ama o çocuğu, içerisinde bulunduğu şartları anlar ve fikri yanlış olsa bile bir müddet saygı duyarsan, inanıyorum ki çoğu kişi doğru yolu bulabilir.
Şu an tek cinsiyetli eğitim yobazca geliyor bana ancak yarın canımdan çok sevdiğim bir kız evladım olur da üniversite yaşlarına gelirse belki ben de aşırı korumacı bir ebebeyn rolüne bürüneceğim. Bir evlat sahibi olmanın veya bir annenin, babanın kaygılarını bilemiyorum, onların gözünden olaya yaklaşamıyorum. Anlayacağın o ki benim de beynimde aynı oklar, aynı yönde gidiyor, sende gidiyor olduğu gibi. Lakin olaylara farklı bir açı ile yaklaşıyorum.
Kimse bu ideoloji ile yaklaşmak zorunda veya kimse sabır göstermek zorunda değil. Yalnızca siyaset başta olmak üzere kimsenin karşı tarafın düşüncesine saygısızlık etmesini istemem, çok değil kendi ayağına dolanır.
Bazı konuların haklısı veya haksızı yoktur, insan olmak vardır, insana yaraşır yaşamak vardır. Ben çok net görüyorum ki çoğu insan, karşı tarafın saygısızlıkları yüzünden kendi tarafında hapsolup kalmış, kendisini yargılayanlar ile aynı tarafta olmak istemediği için benimsemediği şeyleri savunur olmuş.
İnsanlar değişir, düşünceler değişir, her şey değişir. Hiçbirimiz tamamen haklı değiliz, yalnızca birbirimizi anlamaya çalışırsak, insan dediğimiz kavrama biraz daha yaklaşmış oluruz.