Dürüst olmak gerekirse ben oynanış rezalet değilse ve gördüğüm kadarıyla güzel geliyor.
Ben şahsen oynanıştan keyif aldım.
Sadece iki sorum olacak taktiksellik zorunlu mu?
Normal düşmanlar için hayır, direkt kare tuşuna abanarak gayet yenebilirsiniz. Ancak bosslarla kapışmaya geldiğiniz zaman biraz daha taktiksel davranmak gerekebiliyor.
Örnek verelim;
Yaptığımız büyüler Mana puanımızdan eksiliyor. Bu durumda 20 MP(Mana Puanı)'nizin olduğunu ve partinizdeki bir karakterin de canının oldukça az olduğunu düşünün.
2. seviye iyileştirme büyüsü olan Cura 14 MP'ye mâl oluyor. Öte yandan düşmanımızın da elektrik hasarına zayıflığı var diyelim, 11 MP harcayarak 2. seviye elektrik büyüsü(Thundara) de atabilirsiniz.
Taktiksellik genel olarak bu, düşman zayıflıklarına yönelmek ve elinizdeki kaynağı verimli kullanmak. Aynı zamanda da karakter buildi yapmak. Tamamıyle sıra tabanlı bir oyun kadar taktiksel değil, ancak gerçek zamanlı bir oyun kadar da reflekslerinizle işin içinden çıkamıyorsunuz.
Günlük hayatta oyun oynamaya çok vakit bulamayan biri olduğumdan oyunun içine girdiğimde hikayeyle ilgilenirim genelde, diğer bir sorum ise hikayesi neyi anlatıyor ve anlatış biçimi iyi mi? Bir şeyleri çok uzatıyor mu?
Oyunun hikayesi dünyanın yaşam özünü bir enerji kaynağı olarak işleyip bununla elektrik üreten Shinra Electric Company'e karşı ekoloji dostu terör örgütü olan Avalanche'ın mücadelesini anlatıyor.
Biz(Cloud Strife) Shinra'nın yetiştirdiği askerlerden biriyiz ve görevden ayrılmışız, güncel olarak paralı askerlik yapıyoruz. Avalanche da bizi Shinra'nın bir reaktörünü patlatmak için kiralıyor ve hikaye başlıyor. Oyunun ilk görevi bir reaktörü patlatmak olduğundan gayet eğlenceli başladığını söyleyebilirim.
Bu bahsettiğim kısım hikayenin ilk saatleri denilebilir, gittikçe dallanıp budaklanıyor. Asıl tehlikenin Shinra olmadığını, çok daha büyük bir tehditin olduğunu da zamanla anlıyoruz.
Hikaye anlatımı olarak ben memnun kaldım, ara sahneler cidden kaliteli ve sahnenin ruhunu yansıtıyor. Sevmediğim şey şu oldu, bu Remake serisinde orijinalin aksine ekstra bir olay daha var, kaderin koruyucuları Whisperlar.
Bu varlıklar hikayenin orijinal oyuna uymadığı veya onlara doğru gelmediği kısımlarda olaylara müdahale ediyorlar. Tamamen orijinal oyunu oynayan kitle için yapılmış bir eklenti, ve bizim gibi oyuna Remake serisiyle girenlerin kafasını karıştırıyor.
Aynı zamanda normalde orijinal oyunda ölmüş olan karakterleri yaşıyorken gördüğümüz bazı sahneler de var, ne olduğunu kavramamız zor olabiliyor.
Hikaye uzatma durumuysa şöyle, FFVII Remake orijinal oyunun sadece ilk 5 saati, bu 5 saatini alıp 30 saatlik bir oyun yaptıklarını duyunca insanın aklına sündürülmüş bir içerik geliyor ancak oynarken ben pek de öyle hissetmedim. Çünkü oyun bu süreyi karakterle olan bağınızı güçlendirmek için kullanıyor ve o kadar da uzatılmış hissettirmiyor.
Yine de FFVII Rebirth'e geçtiğinizde şok yaşayacaksınız. Remake'in koridor haritalarının aksine gerçekten büyük bir açık dünyası var.