Hitman: Absolution İncelemesi
Yazan: REALFOX198 | 45 Saatlik Oynanış Deneyimiyle
Hitman: Absolution, IO Interactive’in 2012 yılında piyasaya sürdüğü, efsanevi suikastçı Ajan 47’nin karanlık ve çetrefilli dünyasına açılan kapılardan biri. Serinin önceki oyunlarına kıyasla daha sinematik, daha karakter odaklı ve zaman zaman daha sınırlı bir yapıya sahip. Ancak bu, oyunun kalitesini düşürmek yerine, başka bir yöne evrildiğini gösteriyor.
Atmosfer ve Görsellik
Oyunun atmosferi, kesinlikle dönemin ötesine geçen bir başarı. Glacier 2 motorunun gücüyle oluşturulmuş sisli sokaklar, neon ışıklarıyla aydınlanan barlar, çürümüş banliyö evleri… Her biri detaylı ve özgün. Özellikle kalabalık NPC sahneleri — Chinatown gibi bölümlerde — gerçek bir keşmekeş hissi yaratıyor. 2012 çıkışlı bir oyun olmasına rağmen, bugünün düşük ve orta seviye sistemlerinde bile oldukça tatmin edici çalışıyor.
45 saatlik deneyimimde, sadece görevleri tamamlamakla kalmadım; çevredeki her ayrıntıyı, her karakteri ve alternatif yolları sindire sindire keşfettim. Her bölge, kendi başına birer mini sandbox gibi hissettiriyor.
Hikâye ve Karakterler
Bu kez Ajan 47 kişisel bir görev üstleniyor: Korumakla yükümlü olduğu genç bir kızı, Victoria’yı tehdit edenleri ortadan kaldırmak. Diğer Hitman oyunlarına göre çok daha fazla ara sahne barındıran bu hikâye, 47’nin duygusal yönünü görmemizi sağlıyor.
Karakter modellemeleri ve seslendirmeler ise oldukça başarılı. Özellikle 47’nin soğukkanlı ve profesyonel tavrı, David Bateson’ın seslendirmesiyle adeta ete kemiğe bürünüyor.
Oynanış:
Absolution, klasik Hitman formülünden biraz saparak daha çizgisel görevler ve dar alanlar sunuyor. Bu durum bazı oyuncuları rahatsız etse de, ben bu yapının oyuna yoğunluk ve anlatı derinliği kattığını düşünüyorum. Farklı kıyafetlerle sızma, yaratıcı öldürme yöntemleri, kazalar süsü verme gibi klasik öğeler hâlâ yerli yerinde.
Instinct Mode (içgüdü modu) ile düşmanları duvarların arkasından görme gibi yeni özellikler ise serinin sadık hayranları için biraz “kolaylaştırma” gibi hissettirebilir, ama bu özellikler kapatılabilir ve oyun, hâlâ yüksek zorluk seviyelerinde tam bir sabır ve planlama gerektiriyor.
Zorluk seviyesini yükselttiğinizde, her hamlenizi iki kere düşünmeniz gerekiyor. Kılık değiştirmek tek başına yetmiyor; davranışlarınız, çevreyle etkileşiminiz de önem kazanıyor.
Ses ve Müzik
Oyunun müzikleri, serinin önceki oyunlarında da olduğu gibi oldukça vurucu. Sessiz bir anın ardından gelen gerilim dolu notalar, sizi tetikte tutmayı başarıyor. Ayrıca çevresel sesler ve diyaloglar, oyunun atmosferine ciddi katkı sağlıyor.
Eksiler
- Bazı bölümler çok fazla “koridor oyunu” hissi veriyor.
 - Instinct Mode gibi bazı özellikler oyunun zorluk dengesini bozabiliyor.
 - Serinin önceki oyunlarındaki kadar özgürlük arayanlar için kısıtlayıcı gelebilir.
 
Sonuç
Hitman: Absolution, her ne kadar serideki en açık dünya deneyimini sunmasa da, atmosferi, anlatımı ve detaylı bölge tasarımıyla oyuncuya güçlü bir suikast fantezisi yaşatıyor. Kimi zaman sinematik, kimi zaman tamamen oyuncuya özgü planlamalarla ilerleyen bir dünya sunuyor.
45 saatlik deneyimimin sonunda şunu net söyleyebilirim: Hitman: Absolution, suikast temalı oyunlar arasında hâlâ ayakta duran, zamanına göre oldukça cesur ve başarılı bir iş.
Puan: 8.5 / 10
Suikast oyunlarını seviyorsanız, Absolution kesinlikle listenizde olmalı. Hem karakter derinliği hem de farklı oynanış yollarıyla sizi içine çeken bir yapım.
			
				Son düzenleyen: Moderatör: