Bilirsiniz, hayatta iyi/kötü her insanın karakterini şekillendiren, onları etkileyen, kişiliğini oluşturan yaşanmışlıklar, travmalar, anılar ve sayamayacağım birçok şey vardır. Kötü bir insanın geçmişteki tavmalarına bakarsak, onun neden kötü olduğunu görebiliriz ama sebebi her ne olursa olsun, o da diğer kötü insanlardan farklı görülmeyecektir. Benim de kötü insanlarla konuşmamam için çok fazla sebebim var ve 20 yaşımdan beri çevremdeki insanlarla iletişime geçmiyorum ve herkes gibi onlara ön yargılı davranıyorum çünkü onlar da bana karşı ön yargılı. Zaten ön yargı dediğimiz şey tedavisi olmayan bir hastalıktır, faydaları olduğu kadar zararları da vardır.
Memleketim Türkiye değildir, yurt dışında yaşıyorum. Bulunduğum şehir 4'üncü sınıf denilebilecek kadar yoksul ve burada yaşayan mevcut kişilerin saygıdan, eğitimden yoksun olmasının sebeplerinden biri de budur. Kültürleri de eğitim almalarına engel oluyor, çoğu paraya çalıştığı için amele kalmıştır ve ekonomik olarak fakir olduğum için bunlarla aynı şehirde yaşıyorum. Tandığım ne kadar kültürlü genç varsa, hepsi bu şehiri terk etti.
Abi kardeşin bile sevgili zannedildiği ve dedikodu yapmaktan başka hiçbir şeyi beceremeyen bir toplumdan uzaklaşmak hiç de yanlış bir fikir değildir. Burada yaşayan insanlar çok genç yaşlarda para kazanmak zorunda kalıyor ve bu süreçte herhangi bir mesleği öğrenemedikleri için sadece bir mekan sahibi olabiliyorlar. Mekan sahiplerinin hiçbiri meslek sahiplerinin aylık bütçesini ödemek istemiyor, bu yüzden çoğu insan sadece akrabalarının mekanda çalışmasını istiyor ve akrabaları da meslek sahibi olmadığı için bilmediği bir mesleği cahilce yapmak zorunda kalıyor, bazıları Max 1 hafta eğitim almış gençlerdir, ya da yurt dışında amele çalışmış ergenler.
İnternet'in bana çok fazla faydası oldu diyebilirim, ahirette bile yan yana gelemyeceğim insanlarla arkadaş oldum. Burada kendimi daha özgür hissediyorum, bildiklerimin %5'ini kullanmak zorunda kalmıyorum, bazen çok bilgili insanlarla da karşılaşıyorum. Daha önce şehrimin insanlarıyla arkadaş olmayı denedim ama çoğu el alemin kızına laf atmaktan başka hiçbir şey bilmiyor ve bunu yapmayan efendi insanları ezik olarak görüyorlar. Benim onlarla arkadaş olmamak için yeteri kadar sebebim var ama annem benim kişisel fikirlerimin, tercihlerimin aslında psikolojik bir sorun olduğunu söylüyor, anneme sebeplerini defalarca anlattım ve buna rağmen beni psikoloğa götürdü. Cemre Demirel'in bile kullanamayacağı seviyede ağır ilaçlar önerildi hatta 35 yaşıma kadar doktor kontrolüyle tedavi almam gerektiği de söyledi.
Annem babam arasında yaşayanan kavgalar ve her gün devam eden gürültüler, beni az çok etkiliyor hatta ben bunu yazarken bile onlar mutfakta kavga ediyor. Gün içerisinde sesimi bile çıkarmayan bir genç olarak neden bu kadar garip görüldüğümü anlamıyorum. Çocukken beni psikopat insanlara emanet ettiler, babam ticaretçiydi ve daha az para harcamak için alt sınıf insanlarla çalışıyordu, bu insanlar psikolojimi az çok etkilemiştir, bana şiddet uygulamıştır. İyi veya kötü bir insan olduğum akrabalarım tarafından tartışılıyor ve benim elimden gelebilecek en büyük iyilik, yeğenime örnek olmamaktır.
Eskiden kötü insanların üzerine çok giderdim, şimdiyse onları çok iyi anlıyorum.
İnsanlar lafa değil, gördüklerine inanıyor. Biz bir şey yapmadığımız sürece, çok fazla para kazanmadığımız sürece, ne desek boştur.
Memleketim Türkiye değildir, yurt dışında yaşıyorum. Bulunduğum şehir 4'üncü sınıf denilebilecek kadar yoksul ve burada yaşayan mevcut kişilerin saygıdan, eğitimden yoksun olmasının sebeplerinden biri de budur. Kültürleri de eğitim almalarına engel oluyor, çoğu paraya çalıştığı için amele kalmıştır ve ekonomik olarak fakir olduğum için bunlarla aynı şehirde yaşıyorum. Tandığım ne kadar kültürlü genç varsa, hepsi bu şehiri terk etti.
Abi kardeşin bile sevgili zannedildiği ve dedikodu yapmaktan başka hiçbir şeyi beceremeyen bir toplumdan uzaklaşmak hiç de yanlış bir fikir değildir. Burada yaşayan insanlar çok genç yaşlarda para kazanmak zorunda kalıyor ve bu süreçte herhangi bir mesleği öğrenemedikleri için sadece bir mekan sahibi olabiliyorlar. Mekan sahiplerinin hiçbiri meslek sahiplerinin aylık bütçesini ödemek istemiyor, bu yüzden çoğu insan sadece akrabalarının mekanda çalışmasını istiyor ve akrabaları da meslek sahibi olmadığı için bilmediği bir mesleği cahilce yapmak zorunda kalıyor, bazıları Max 1 hafta eğitim almış gençlerdir, ya da yurt dışında amele çalışmış ergenler.
İnternet'in bana çok fazla faydası oldu diyebilirim, ahirette bile yan yana gelemyeceğim insanlarla arkadaş oldum. Burada kendimi daha özgür hissediyorum, bildiklerimin %5'ini kullanmak zorunda kalmıyorum, bazen çok bilgili insanlarla da karşılaşıyorum. Daha önce şehrimin insanlarıyla arkadaş olmayı denedim ama çoğu el alemin kızına laf atmaktan başka hiçbir şey bilmiyor ve bunu yapmayan efendi insanları ezik olarak görüyorlar. Benim onlarla arkadaş olmamak için yeteri kadar sebebim var ama annem benim kişisel fikirlerimin, tercihlerimin aslında psikolojik bir sorun olduğunu söylüyor, anneme sebeplerini defalarca anlattım ve buna rağmen beni psikoloğa götürdü. Cemre Demirel'in bile kullanamayacağı seviyede ağır ilaçlar önerildi hatta 35 yaşıma kadar doktor kontrolüyle tedavi almam gerektiği de söyledi.
Annem babam arasında yaşayanan kavgalar ve her gün devam eden gürültüler, beni az çok etkiliyor hatta ben bunu yazarken bile onlar mutfakta kavga ediyor. Gün içerisinde sesimi bile çıkarmayan bir genç olarak neden bu kadar garip görüldüğümü anlamıyorum. Çocukken beni psikopat insanlara emanet ettiler, babam ticaretçiydi ve daha az para harcamak için alt sınıf insanlarla çalışıyordu, bu insanlar psikolojimi az çok etkilemiştir, bana şiddet uygulamıştır. İyi veya kötü bir insan olduğum akrabalarım tarafından tartışılıyor ve benim elimden gelebilecek en büyük iyilik, yeğenime örnek olmamaktır.
Eskiden kötü insanların üzerine çok giderdim, şimdiyse onları çok iyi anlıyorum.
İnsanlar lafa değil, gördüklerine inanıyor. Biz bir şey yapmadığımız sürece, çok fazla para kazanmadığımız sürece, ne desek boştur.