Elektrik elektronik mühendisliği vs uçak bakım

taha.cl

Femtopat
Katılım
25 Haziran 2025
Mesajlar
19
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Herkese merhaba, sizden bir konuda yardımınızı istiyorum aranızda mutlaka üniversite okumuş veya okuyor olanlar vardır onların tavsiyelerine ihtiyacım var.
Mezun öğrenciyim geçen sene sayısal 250 bin yaptım ve mezuna kaldım bu sene 150k 200k arası bir sıralama gelir diye tahmin ediyorum ve aklımda olan iki bölüm var.
Aslında subay olmak istiyordum ama mülakat tarihine kadar kilo veremediğim için o hakkım gitti.
Sivil üniversite olarak uçak bakım onarım düşünüyorum çünkü.
Okuması çok eziyet değil.
Okulu bitirdikten sonra iş bulmak çok zor değil.
İş bulduktan sonra tatmin edici maaşı var.
Ancak saçmalık şu bu bölümün 150binden alıyor bir tık kötüsü 300binden alıyor saçmalık 160 170 180 200 250 yok çünkü 9 10 üniversitede var.
Bende tercih edebileceklerim.
Nişantaşı %50 burs.
İstanbul gelişim %50
Kapadokya %50
Atılım %25
Fırat Üniversitesi Elazığ.

Ailemin geliri orta düzey herkes gibi çok iyi değil özel ünilerin onları zorlayacağını düşünüyorum ve Ankara'da doğdum büyüdüm.
Doğuda üniversite okunur mu (Elazığ) sonuçta iş güç sahibi olmak için gidiyoruz ama insanız ve bir sosyal hayatımız olması gerekiyor beni çok zorlar mı?
Kapadokya ve nişantaşı yarı burslu geçen sene aylık 20bin TL civarıymış bu sene 30 olsa bir 30 da ben yiyeceğim 60 aileme inanılmaz yük olur.
Üniversite okurken bir işte çalışmak mümkünatı olan bir şey mi?
Kapadokya'da okunur mu ve İstanbul'da sanırım herkes okunmaz diyecek ama orada okunur mu?
Atılım geçen sene 35 bin TL aylık imiş resmen taciz gibi geliyor bana çok kafama yatmıyor çünkü başka şehirde okuyunca kafa daha rahat oluyor birazcıkta aile baskısından bıktım.

Uçak bakım böyle mezun olup tecrübeyi kazanınca maaş ortalama 100 üstü oluyor 120-130 civarı gayet yeterli benim için ama işte güzel şehirler gelmiyor. Gelenler ise pahalı zaten az okulda var bu bölüm.

Elektrik elektronik ise her okulda var kafama yatan. Başka bölümde bu küçüklükten beri lehimleme, Arduino, 3D printer, devre kartları, lityum iyon pillerle uğraşmayı severim ama mezunlara konuştuğumda Türkiye'nin ilk 10 üniversitesinden mezun değilsen işin zor diyorlar. Hem ağır matematik ile fizikle boğuşuyorsun hem de mezun olup tecrübeli olunca ortalama 50 60 k civarına sektörde ancak iş bulabildiklerini söylüyorlar. Bunlar doğru mu elektrik elektronik için güzel şehirler gelir Kırıkkale samsun Antalya vs buralarda okumakta keyifli olur ama sonuçta bir gün üniversite hayatı bitecek ve meslek hayatı başlayacak açıkçası 50 60 k içinde 4 sene okumaya değmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü 30k kira ödesem kredi çekip araba alıp 20k onu ödesem geriye 10 kalıyor. Ne yapmalıyım? Tavsiyelerinizi bekliyorum.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Elektronik mühendisliği için konuşuyorum: 50 - 60K şu an başlangıç maaşı çoğu yerde. Çok fazla alternatif olduğu için işverenler "bu olmazsa öbürü olur" kafasıyla alım yapıyorlar (evet, pazardan domates alır gibi.). İşverenlerin yanlış yaptığı şey ise, işe hakim kişileri anlayamamaları.

Tecrübelendikten sonra maaş uçar gider ama günümüz şartlarında olay yeni mezunken iş bulabilmek. Bunun için de kendini baya geliştirmen gerekiyor. Okulda dersler ve hocalar ile boğuşurken boş zamanında da işin nasıl yapıldığını öğrenmek için kendi kendine projeler geliştirmen, kafa yorman, pratik yapman lazım. Yoksa mezun olduğunda öbür adaylardan bir farkın kalmaz, sen de başka bir domates olursun. Bunu yapmak da herkesin harcı değil, neredeyse sosyal hayatın olmuyor. Ha çok şanslısındır, denk gelir o ayrı konu. Ama benim gözlemlerim yaklaşık 10 yıldır bu şekilde.

Yani düşününce, uçak bakım daha mantıklı ama söylediklerin ne kadar gerçekçi orasını ancak o bölümü okuyan biri varsa söyleyebilir. Ben kendi tecrübelerimden EEE ile ilgili kısmı özetlediğimi düşünüyorum.

Edit: Bu arada aileni çok zorlayacaksa özele gitmemeni öneririm. Okurken çalışmak da yine herkesin yapabileceği bir şey değil. Özel okullarında bir olayı yok bu arada. Bazıları bazı bölümlerde gerçekten çok iyi oldukları için belki tercih edilebilir ama bu saydıkların uçak bakım için be kadar iyiler tartışılır.
 
Elektronik mühendisliği için konuşuyorum: 50 - 60K şu an başlangıç maaşı çoğu yerde. Çok fazla alternatif olduğu için işverenler "bu olmazsa öbürü olur" kafasıyla alım yapıyorlar (evet, pazardan domates alır gibi.). İşverenlerin yanlış yaptığı şey ise, işe hakim kişileri anlayamamaları.

Tecrübelendikten sonra maaş uçar gider ama günümüz şartlarında olay yeni mezunken iş bulabilmek. Bunun için de kendini baya geliştirmen gerekiyor. Okulda dersler ve hocalar ile boğuşurken boş zamanında da işin nasıl yapıldığını öğrenmek için kendi kendine projeler geliştirmen, kafa yorman, pratik yapman lazım. Yoksa mezun olduğunda öbür adaylardan bir farkın kalmaz, sen de başka bir domates olursun. Bunu yapmak da herkesin harcı değil, neredeyse sosyal hayatın olmuyor. Ha çok şanslısındır, denk gelir o ayrı konu. Ama benim gözlemlerim yaklaşık 10 yıldır bu şekilde.

Yani düşününce, uçak bakım daha mantıklı ama söylediklerin ne kadar gerçekçi orasını ancak o bölümü okuyan biri varsa söyleyebilir. Ben kendi tecrübelerimden EEE ile ilgili kısmı özetlediğimi düşünüyorum.

Edit: Bu arada aileni çok zorlayacaksa özele gitmemeni öneririm. Okurken çalışmak da yine herkesin yapabileceği bir şey değil. Özel okullarında bir olayı yok bu arada. Bazıları bazı bölümlerde gerçekten çok iyi oldukları için belki tercih edilebilir ama bu saydıkların uçak bakım için be kadar iyiler tartışılır.
Hocam hangi üniversiteden mezunsunuz
 
Merhabalar kusura bakma müsait olmadığım için bakamadım foruma hiç, yeni gördüm. Ben Sakarya Üniversitesi mezunuyum.
Merhaba önemli değil mühendislik sektörü ne durumda Okuması ne kadar zor mezun olduktan sonra iş bulmak ve maaş durumları nasıldır teşekkürler
 
Merhaba önemli değil mühendislik sektörü ne durumda Okuması ne kadar zor mezun olduktan sonra iş bulmak ve maaş durumları nasıldır teşekkürler
Mühendisliğin her alanı çok farklı. Ben sana sadece yazılım ve elektronik mühendisliği hakkında bilgi verebilirim çünkü o alanlarda çalışıyorum. Gelelim sorularına:

1. Okuması ne kadar zor?
Bu kişiden kişiye ve gidilen üniversiteye göre çok değişkenlik gösterir. Olay çoğu zaman sende ve dersi veren hocada biter. Bazen ne kadar çalışsan da olmaz, kalırsın. Bazen de çalışmadan rahat geçersin. Buna kimsenin kesin bir şey söylemesi mümkün değil.

2. Mezun olduktan sonra iş bulma:
Günümüzde yeni mezunların iş bulması kesinlikle çok zorlaştı. Bunun birçok nedeni var. Bunlardan en popüler bir kısmı:
  1. Yapay zekanın hayatımıza hızlı ve verimli girişi
  2. Her önüne gelenin üniversite okuması sonucu zanaatkârdan çok mühendis olması ve bu durumun her sene daha kötüye gitmesi (çözümünün de şu an için olmaması).
  3. Mezunların bir çoğunun gerçek anlamda bir şey bilmemesi (alandan bağımsız, lise fizik sorularını bile çözemez durumda olmaları).
  4. Yine mezunların bir çoğunun teklif edilen maaşı beğenmemesi ve sanki çok zor bir şey başarmış gibi "Ben 4 sene bunun için mi okudum?!" triplerine girmesi. Gibi gibi bu liste uzatılabilir.
Yani işin özeti eğer üniversite okurken bir şeyler yapmayıp sadece dersleri geçmek için okula gidip gelirsen sen de iş bulamayan tayfaya katılırsın. Üniversite farketmez bu arada istersen ODTÜ'de oku. "ODTÜ'den, İTÜ'den geldim" diye havalarla gelenleri olumsuz yolluyorlar işe alım mülakatlarında, çok gördüm. Elbette tutucu işverenler de var. Mesela kendisi x üniversite mezunu, o yüzden aynı üniversiteden bir aday varsa ona şans verme ihtimali daha yüksek oluyor. Bu x üniversiteleri genelde isim yapmış üniversiteler oluyor. O sebeple iyi bir üniversiteye gitmen bir avantaj elbette, ama olmadıysa da çok problem değil. Kendini öne çıkaracak projeler geliştirmen de fayda var. O da okurken çok daha kolay çünkü bolca zamanın oluyor. Kendini geliştirirsen de zaten fark edilmen kolaylaşıyor, işe alınma ihtimalin artıyor.

3.Maaş:
Bu konu birçok parametreye bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Bunlara örnek:
  1. Çalıştığın alanda ne kadar iyisin? Yani işi yaparken yardıma/desteğe ihtiyaç duyuyor musun yoksa kendin tamamlayabiliyor musun? "Oh, zaten girdik işe tamam salla" kafasında mısın yoksa her zaman kendini geliştirmeye mi çalışıyorsun? Verilen işleri sallıyor musun yoksa zamanında tamamlıyor musun? gibi.
  2. Çalıştığın yer önemli. Kurumsal firmalarda maaş ortalama olur ama personel olarak genelde kıymetin olmaz. Çünkü sen çıkarsan hemen yerine koyacakları biri vardır. Startup'a gidersen ve bu Startup'ın bütçesi yoksa düşük maaş alırsın. Startup'ın bütçesi varsa ve sen kritik bir rol oynuyorsan çok çok iyi maaş alırsın.
  3. İsim yapmış firmalar. Bunlar çok değişken kimisi çok güzel imkanlar ve maaş sunarken kimisi "Nasıl ya? Şaka mı?!" dedirtiyor.
  4. İsim yapmış savunma sanayi firmaları (Aselsan, TUSAŞ, vb.): Buralarda imkanlar çok güzel. Polemik yaratmak istemem ama gerçekleri söylemek gerekirse yapılan işler tırt. Roketsan göreceli çok daha güzel işler yapmaya çalışıyor. Yani bunu okuyan arkadaşlar karar verirken bunu da göz önünde bulundurabilir. Bu olay kendi başına bir konu olur o yüzden derine gitmeyeceğim. Bir gün konusu açılırsa beni etiketleyin ne bilmek isterseniz anlatırım ama ban sebebim olabilir :).
  5. Özetle maaş işi de senin o firma için ne kadar büyük önem taşıdığına bağlı. Basit bir örnek vermek gerekirse; girdiğim bir firmada işleri o kadar benim üstüme kurmuşlardı ki dışarıdakinin neredeyse 4 katı maaş alıyordum, hiçbir firmanın vermeyeceği maaştı o zamanlar. Kurumsal firma tecrübem de oldu, maaşım ortalamanın üstündeydi ama aynen yazdığım gibi personel olarak hiçbir kıymetinin olmadığını hissediyorsun. Yüzüne gülüp olumlu şeyler söylüyorlar ama bir problemin olduğunda ya da gideceğin zaman kılları kıpırdamıyor.
Bu yazdıklarımı sektördeki birçok arkadaşımdan da duyduğum için genelleyerek yazdım. Ama elbette farklı yerler, özel durumlar da vardır. Sen yeni mezun olacağın için senin maaş konusuna çok takılmaman lazım. Bu, maalesef ülke şartlarında bu duruma geldi. Tecrübelendikçe zaten maaş artıyor. Orası vermiyorsa başka yere gidersin. Belli olmaz, çalışacağın yerin de etkisi var. Güzel bir maaşla da başlayabilirsin, asgari ücretin bir tık üstü de teklif edilebilir, şaşırma. Bir de yapılan iş sadece maaş değildir. İşe girdikten belli bir süre sonra anlarsın. Kriterlerin şunlar olmalı:
  • Çalışacağın işi ne kadar seviyorsun? Eğer sadece para için yapacaksan kafayı yiyen standart biri olursun çünkü robotlaşacaksın.
  • İş seni ne kadar tatmin edecek? Bunu oyunlara benzet. Oyundan keyif aldığın kadar o işte öğrendiğin ve yaptığın şeylerden keyif alabilecek misin? Eğer cevabın hayırsa yine paslanmaya yüz tutacak bir robot olacaksın.
  • Maaş ne olacak? Alacağın maaş anca geçinmene yetecekse "olmaz" diyebilmelisin. Ortalama bir maaş olacaksa, yani geçinmen ve dışarıda da biraz takılmana yetecek bir maaş alacaksan 1. ve 2. maddeye göre karar vermelisin. Maaş iyiyse 1. ve 2. madde yine zamanla önüne gelecek ve bir karar vermen gerekecek.
Konu dönüp dolaşıp 1. ve 2. maddeye geleceği için benim tavsiyem; en baştan onları göz önünde bulundurman yönünde olur.
 
Son düzenleme:
Mühendisliğin her alanı çok farklı. Ben sana sadece yazılım ve elektronik mühendisliği hakkında bilgi verebilirim çünkü o alanlarda çalışıyorum. Gelelim sorularına:

1. Okuması ne kadar zor?
Bu kişiden kişiye ve gidilen üniversiteye göre çok değişkenlik gösterir. Olay çoğu zaman sende ve dersi veren hocada biter. Bazen ne kadar çalışsan da olmaz, kalırsın. Bazen de çalışmadan rahat geçersin. Buna kimsenin kesin bir şey söylemesi mümkün değil.

2. Mezun olduktan sonra iş bulma:
Günümüzde yeni mezunların iş bulması kesinlikle çok zorlaştı. Bunun birçok nedeni var. Bunlardan en popüler bir kısmı:
  1. Yapay zekanın hayatımıza hızlı ve verimli girişi
  2. Her önüne gelenin üniversite okuması sonucu zanaatkârdan çok mühendis olması ve bu durumun her sene daha kötüye gitmesi (çözümünün de şu an için olmaması).
  3. Mezunların bir çoğunun gerçek anlamda bir şey bilmemesi (alandan bağımsız, lise fizik sorularını bile çözemez durumda olmaları).
  4. Yine mezunların bir çoğunun teklif edilen maaşı beğenmemesi ve sanki çok zor bir şey başarmış gibi "Ben 4 sene bunun için mi okudum?!" triplerine girmesi. Gibi gibi bu liste uzatılabilir.
Yani işin özeti eğer üniversite okurken bir şeyler yapmayıp sadece dersleri geçmek için okula gidip gelirsen sen de iş bulamayan tayfaya katılırsın. Üniversite farketmez bu arada istersen ODTÜ'de oku. "ODTÜ'den, İTÜ'den geldim" diye havalarla gelenleri olumsuz yolluyorlar işe alım mülakatlarında, çok gördüm. Elbette tutucu işverenler de var. Mesela kendisi x üniversite mezunu, o yüzden aynı üniversiteden bir aday varsa ona şans verme ihtimali daha yüksek oluyor. Bu x üniversiteleri genelde isim yapmış üniversiteler oluyor. O sebeple iyi bir üniversiteye gitmen bir avantaj elbette, ama olmadıysa da çok problem değil. Kendini öne çıkaracak projeler geliştirmen de fayda var. O da okurken çok daha kolay çünkü bolca zamanın oluyor. Kendini geliştirirsen de zaten fark edilmen kolaylaşıyor, işe alınma ihtimalin artıyor.

3.Maaş:
Bu konu birçok parametreye bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Bunlara örnek:
  1. Çalıştığın alanda ne kadar iyisin? Yani işi yaparken yardıma/desteğe ihtiyaç duyuyor musun yoksa kendin tamamlayabiliyor musun? "Oh, zaten girdik işe tamam salla" kafasında mısın yoksa her zaman kendini geliştirmeye mi çalışıyorsun? Verilen işleri sallıyor musun yoksa zamanında tamamlıyor musun? gibi.
  2. Çalıştığın yer önemli. Kurumsal firmalarda maaş ortalama olur ama personel olarak genelde kıymetin olmaz. Çünkü sen çıkarsan hemen yerine koyacakları biri vardır. Startup'a gidersen ve bu Startup'ın bütçesi yoksa düşük maaş alırsın. Startup'ın bütçesi varsa ve sen kritik bir rol oynuyorsan çok çok iyi maaş alırsın.
  3. İsim yapmış firmalar. Bunlar çok değişken kimisi çok güzel imkanlar ve maaş sunarken kimisi "Nasıl ya? Şaka mı?!" dedirtiyor.
  4. İsim yapmış savunma sanayi firmaları (Aselsan, TUSAŞ, vb.): Buralarda imkanlar çok güzel. Polemik yaratmak istemem ama gerçekleri söylemek gerekirse yapılan işler tırt. Roketsan göreceli çok daha güzel işler yapmaya çalışıyor. Yani bunu okuyan arkadaşlar karar verirken bunu da göz önünde bulundurabilir. Bu olay kendi başına bir konu olur o yüzden derine gitmeyeceğim. Bir gün konusu açılırsa beni etiketleyin ne bilmek isterseniz anlatırım ama ban sebebim olabilir :).
  5. Özetle maaş işi de senin o firma için ne kadar büyük önem taşıdığına bağlı. Basit bir örnek vermek gerekirse; girdiğim bir firmada işleri o kadar benim üstüme kurmuşlardı ki dışarıdakinin neredeyse 4 katı maaş alıyordum, hiçbir firmanın vermeyeceği maaştı o zamanlar. Kurumsal firma tecrübem de oldu, maaşım ortalamanın üstündeydi ama aynen yazdığım gibi personel olarak hiçbir kıymetinin olmadığını hissediyorsun. Yüzüne gülüp olumlu şeyler söylüyorlar ama bir problemin olduğunda ya da gideceğin zaman kılları kıpırdamıyor.
Bu yazdıklarımı sektördeki birçok arkadaşımdan da duyduğum için genelleyerek yazdım. Ama elbette farklı yerler, özel durumlar da vardır. Sen yeni mezun olacağın için senin maaş konusuna çok takılmaman lazım. Bu, maalesef ülke şartlarında bu duruma geldi. Tecrübelendikçe zaten maaş artıyor. Orası vermiyorsa başka yere gidersin. Belli olmaz, çalışacağın yerin de etkisi var. Güzel bir maaşla da başlayabilirsin, asgari ücretin bir tık üstü de teklif edilebilir, şaşırma. Bir de yapılan iş sadece maaş değildir. İşe girdikten belli bir süre sonra anlarsın. Kriterlerin şunlar olmalı:
  • Çalışacağın işi ne kadar seviyorsun? Eğer sadece para için yapacaksan kafayı yiyen standart biri olursun çünkü robotlaşacaksın.
  • İş seni ne kadar tatmin edecek? Bunu oyunlara benzet. Oyundan keyif aldığın kadar o işte öğrendiğin ve yaptığın şeylerden keyif alabilecek misin? Eğer cevabın hayırsa yine paslanmaya yüz tutacak bir robot olacaksın.
  • Maaş ne olacak? Alacağın maaş anca geçinmene yetecekse "olmaz" diyebilmelisin. Ortalama bir maaş olacaksa, yani geçinmen ve dışarıda da biraz takılmana yetecek bir maaş alacaksan 1. ve 2. maddeye göre karar vermelisin. Maaş iyiyse 1. ve 2. madde yine zamanla önüne gelecek ve bir karar vermen gerekecek.
Konu dönüp dolaşıp 1. ve 2. maddeye geleceği için benim tavsiyem; en baştan onları göz önünde bulundurman yönünde olur.
teşekkürederim anladığım kadarıyla kalifiye mühendis hem iyi çalışma şartları hemde güzel maaşa sahip oluyor ama bunlar içinde çok çok sıkı projeler yabacı dil heves koşuşturmaca istiyor az önce bir uçak teknisyeni ile konuştum ben ayda 15 gün çalışıyorum günde 12 saat ve bizim firmamızda giren en yeni teknisyen bile 100binden başlar ben girdiğimde 80 ile girmiştim diye net rakam(2025 temmuz) verdi evet para 2. plan olmalı ama sonuçta sağlık huzur keyif herşey para ile başlıyor hayatımızı idame ettirecek kadar değil insan gibi yaşayacak kadar kazandıktan sonra fazlasında gözüm yok ama anladığım kadarıyla mühendislikte hem güzel imkanlar, iyi çalışma saatleri, şirket imkanları vs kazanmak için çok emek vermek kalifiye personel olmak lazım ama aynı şartlarda uçak bakımda ortalama bir personel bu imkanlara sahip oluyor tek kötü yanı mavi yakalısın ve mühendis gibi ofis işi yapmıyorsun ama mühendis kadar kafan beynin yorulmuyor ilk tercih olarak bütün uboları yazacağım sonra mühendislikleri teşekkür ederim ilgi alakanız için
 
teşekkürederim anladığım kadarıyla kalifiye mühendis hem iyi çalışma şartları hemde güzel maaşa sahip oluyor ama bunlar içinde çok çok sıkı projeler yabacı dil heves koşuşturmaca istiyor az önce bir uçak teknisyeni ile konuştum ben ayda 15 gün çalışıyorum günde 12 saat ve bizim firmamızda giren en yeni teknisyen bile 100binden başlar ben girdiğimde 80 ile girmiştim diye net rakam(2025 temmuz) verdi evet para 2. plan olmalı ama sonuçta sağlık huzur keyif herşey para ile başlıyor hayatımızı idame ettirecek kadar değil insan gibi yaşayacak kadar kazandıktan sonra fazlasında gözüm yok ama anladığım kadarıyla mühendislikte hem güzel imkanlar, iyi çalışma saatleri, şirket imkanları vs kazanmak için çok emek vermek kalifiye personel olmak lazım ama aynı şartlarda uçak bakımda ortalama bir personel bu imkanlara sahip oluyor tek kötü yanı mavi yakalısın ve mühendis gibi ofis işi yapmıyorsun ama mühendis kadar kafan beynin yorulmuyor ilk tercih olarak bütün uboları yazacağım sonra mühendislikleri teşekkür ederim ilgi alakanız için

Rica ederim. Konuyu özetler nitelikte yazmışsın zaten, durum aynen böyle. Bunun sebebi kimsenin teknisyenlik/teknikerlik/çıraklık (kısaca mavi yaka) olmayı beğenmemesi/istememesi.

Sonuç olarak bu insanların hepsi mühendislik okuyup kalifiye olmak için çabalamadan mezun olunca da her yer mühendis kaynadığı için maaşlar düşüyor. Öte yandan mavi yakada personel bulunamadığı için maaşlar artıyor. Bu durumun ülkemizde eskisi gibi olma ihtimali yakın gelecekte imkansıza yakın. Bu sebeple saydığın durumlar göz önüne alınırsa şu an için mavi yakalı olmak daha cazip.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı