Sanırım yasal olmayan şekilde gidenleri soruyorsunuz. Onlar iltica ediyorlar. Meksika vizesi almak için ve ardından ABD sınırına gitmek için şebekelerle anlaşıyorlar. Türkiye'deki şebekeler de Meksika'daki uyuşturucu karterlleri ile anlaşmalılar. Bu da soygun ya da öldürülme gibi olaylara karşı koruma hizmeti sağladıkları anlamına geliyor. Tabii ki kendileri yapmazsa.
Pek çok işi şebekeler ayarlıyorlar. Meksika vizeni, kalacağın oteli, yolculuğu ve sınıra teslim edileceğin yere kadar onlara bağlısın. Sınırdan geçtikleri iki farklı nokta var. Biri tijuana, diğeri ise juarez. Tijuana seçeneği daha pahalı çünkü oraya bakan başka bir kartel daha var. Bazı şebekeler sınırdan geçtikten sonra sponsorluk hizmeti de sağlıyorlar. Tutuklanıp mülteci kampına (aslında bir tür hapishane) gönderildikten sonra serbest bırakılmak için sponsora ve bond ücretini ödemeye ihtiyacın var. Bond, bir çeşit kefalet ücreti oluyor. Bunları hallettikten sonra ilticaya başvurabilirsin ve sonrasında serbest bırakılabilirsin. İltica için kimisi Kürt'üm, eşcinselim, aleviyim ya da ateistim ve Türkiye'de yaşama hakkım güvende değil diyor. Tabii ki bu büyük bir yalan çünkü iltica edebilmek için başka seçenekleri yok. Eğer gerçeği, yani Türkiye'de ekonomi kötü, işsizlik var ve sosyal haklar yok derse Türkiye'ye geri gönderilir. ABD'li yetkililere göre sadece hayatın tehlikede ise ilticaya başvurabilirsin. Ekonominin kötü olması ya da işsizlik gibi konular sayılmıyor iltica gerekçesi olarak. Sonrasında dava süreci başlıyor. Önce oturum izni, ardından çalışma izni (sigorta numarası) ve ardından da Green Card alabiliyorsun.
Böyle sıralı anlatıyorum ama bütün bunlar zor işler ve hepsi başlı başına birer süreç. Meksika'da hayatını şebekelere ve kartellere emanet ettiğini de unutmamak gerekiyor. Yani zor. Ben her türlü sadece yasal olarak ABD'ye gidilmesi gerektiğini savunuyorum.