Müdür yardımcısı'nın yaptığı suç sayılır mı? Eğer suç ise nereye şikayet edilebilir?

Yusuo

Hectopat
Katılım
6 Haziran 2022
Mesajlar
151
Çözümler
4
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Öğrenci
Arkadaşlar selamlar herkese.

Bugün—yani cuma—okul çıkışı İstiklal Marşı töreni vardı. Normalde adı üstünde İstiklal Marşı töreni ama boş boş laf yapıyor müdür yardımcıları. Arkadaşım da bu müdür yardımcısı konuşma yaparken bana ait telefon ile Clash Royale oynuyordu. Diğer bir müdür yardımcısı bir anda geldi ve arkadaşımın kolundan tutup zorla, hem arkadaşımın hem de benim rızam olmadan telefonu yaklaşık 1000 kişinin karşısına çıkardı ve "Sakın bu arkadaşınız gibi olmayın!" dedi. Arkadaşımı 1000 kişinin karşısında rencide etti, küçük düşürdü, sonra gönderdi. Gelirken yüzlerce geri kafalı, zekâ yoksunu öğrenci "yuh"ladı, ardından müdür yardımcısını da alkışladı. Sonra aynen konuşmaya devam etti müdür yardımcısı. Kendini ağlamamak için zor tutuyordu arkadaşım. Başta fark etmedim ama sonra fark ettim, ağladı—çocuk olarak anlaşılmasın, koca adam yani—kendini tutarak biraz, şemsiyesini falan yere fırlatarak ufak bir sinir krizi geçirdi. Sadece birkaç arkadaş, ben ve bir öğretmen teselli ettik, sakinleştirdik; bunun dışında kimsenin umurunda olmadı.

Yani İstiklal Marşı sırasında olsa bu olaya haklılık payı veririm kızmasına (rencide etmesine değil) ama sadece konuşuyorlar ve dinleyen de yok zaten. Olay bu şekilde.

Düşüncemce bu hakaret suçu oluşturuyor. Bir kişiyi bir topluluğun karşısında suçsuz olmasına rağmen suçlu gösterip, aşağılayıp, küçük düşürüp, rencide etmek...

Sizin de fikirlerinizi almak istedim.

Bir de aynı müdür yardımcısı, hatta genel olarak idare pazartesi günleri törene geç kalan öğrencileri alıp 10−20 dakika okul bahçesinde bekletiyor ve azarlıyorlar. Ders başlangıcı 08.30; 08.25'te gelmeme rağmen bekletilmiş ve azar yemiştim törene geç kaldığım için. Kısacası dersten alıkonuluyoruz ve yoklamada "yok" yazılıyoruz.

Bu durum suç teşkil eder mi? Öyle ise nereye şikâyet edilebilir? Teşekkürler.
 
Bunun suç olup olmadıgını soru olarak soruyorsan biz bitmişiz

TCK Madde 125
Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda bir oranında artırıl
 
Yaptığı kesinlikle yanlış gelip herkesin içinde rencide etmeler falan onun dışında okula geç kalanları yoklamada yok yazdırması bu da doğru değil ama okulların bazıları disiplin için bunu yapıyor her neyse eğer şikayet etseniz bile kendini savunur çok bir şey olmaz diye düşünüyorum olan arkadaşınıza olmuş gururu kırılmıştır biraz tavsiyem diğer öğrencileri çok takmayın 2 güne unutulur gider.
 
İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gidin. Hem de okul açıldığı zaman müdür yardımcısı ile bir konuşun. Bunun bir suç olduğunu anlatın. Arkadaşını savun. Eğer müdür yardımcısı "sana ne be çocuk" gibi şeyler söylerse ise sizi şikayet edeceğim de.
 
Arkadaşlar selamlar herkese.

Bugün—yani cuma—okul çıkışı İstiklâl Marşı töreni vardı. Normalde adı üstünde İstiklâl Marşı töreni ama boş boş laf yapıyor müdür yardımcıları. Arkadaşım da bu müdür yardımcısı konuşma yaparken bana ait telefon ile Clash Royale oynuyordu. Diğer bir müdür yardımcısı bir anda geldi ve arkadaşımın kolundan tutup zorla, hem arkadaşımın hem de benim rızam olmadan telefonu yaklaşık 1000 kişinin karşısına çıkardı ve "sakın bu arkadaşınız gibi olmayın!" dedi. Arkadaşımı 1000 kişinin karşısında rencide etti, küçük düşürdü, sonra gönderdi. Gelirken yüzlerce geri kafalı, zekâ yoksunu öğrenci "yuh"ladı, ardından müdür yardımcısını da alkışladı. Sonra aynen konuşmaya devam etti müdür yardımcısı. Kendini ağlamamak için zor tutuyordu arkadaşım. Başta fark etmedim ama sonra fark ettim, ağladı—çocuk olarak anlaşılmasın, koca adam yani—kendini tutarak biraz, şemsiyesini falan yere fırlatarak ufak bir sinir krizi geçirdi. Sadece birkaç arkadaş, ben ve bir öğretmen teselli ettik, sakinleştirdik; bunun dışında kimsenin umurunda olmadı.

Yani İstiklâl Marşı sırasında olsa bu olaya haklılık payı veririm kızmasına (rencide etmesine değil) ama sadece konuşuyorlar ve dinleyen de yok zaten. Olay bu şekilde.

Düşüncemce bu hakaret suçu oluşturuyor. Bir kişiyi bir topluluğun karşısında suçsuz olmasına rağmen suçlu gösterip, aşağılayıp, küçük düşürüp, rencide etmek...

Sizin de fikirlerinizi almak istedim.

Bir de aynı müdür yardımcısı, hatta genel olarak idare pazartesi günleri törene geç kalan öğrencileri alıp 10−20 dakika okul bahçesinde bekletiyor ve azarlıyorlar. Ders başlangıcı 08.30; 08.25'te gelmeme rağmen bekletilmiş ve azar yemiştim törene geç kaldığım için. Kısacası dersten alıkonuluyoruz ve yoklamada "yok" yazılıyoruz.

Bu durum suç teşkil eder mi? Öyle ise nereye şikâyet edilebilir? Teşekkürler.

Suç teşkil etmez bence ama şikayet etmelisiniz. Böyle insanlar ne müdür ne de sosyal çalışmacı olmamalı. Yaşını bilmiyorum ama velisi gelip bir konuşsun müdürle özür diler çocuğu çağırıp ne fark eder bilmiyorum çocuk için ama önce yüz yüze konuşulmalı sonra il milli eğitime gidebilirsiniz ters teperse.
 
Ben 33 yaşında olarak bizim dönemde olanlara göre kıyaslama yapmak istedim.
Öncelikle İstiklal marşı olayına değinecek olursam dolu yada boş konuşsun arkadaşının telefonu çıkarması yanlış bir davranış. Müdür yardımcısının yanına alıp tüm okula rencide edici konuşması çok daha yanlış. Eğer bunu o gün okulda olan arkadaşlarınızla şahitlik ederek kanıtlarsanız Milli eğitim bakanlığına şikayette bulunabilirsiniz. Sonuç ne olur bilinmez ama 8-10 arkadaşınızın ailesi duruma destek olup şahitlik yaparlarsa büyük ihtimal soruşturma açılır. Açığa alınır olay incelenir ama muhtemelen okula geri döner. Bu süreç ne kadar olur bilemeyiz ama bence dediğim şekilde İl Milli Eğitime şikayet etmekte fayda var.

Pazartesi günü idarenin yaptığı olay bizim zamanımızda da vardı. Evet ders 8.30da başlayabilir ama o törene katılmak zorunlu o yüzden ders başlangıç saatini değil tören başlangıç saatinde okulda olmanız gerekiyor. Dışarda bekletip yok yazdırma olayına bişey diyemem. Sürekli aynı kişiler yapıyorsa bunu bir sıkıntı var demektir. Benide okulda pazartesi günleri bazen pantolonum spor diye almıyorlardı. Bende babamı arıyodum söylüyordum. Okuldan babamı aradıklarında eve gönderin diyomuş heralde ki bana sen gidebilirsin diyorlardı. Aynı şekilde bizide bahçede bekletip yok yazıyorlardı.
Bizim dönemde ilk dersin hocaları yoklamayı hep dersin son 10-15dakikası alırdı. Sabah trafikte kalan olur uyuyup kalan olur falan diye müsade gösterirlerdi. Pazartesi 3-4 kere yoklama alınmadığı için yok yazılmadığım olmuştu. Hatta 1 kere yoklama fişini sözleşip yok etmiştik :)
 
TCK'ya girecek bir durum değil, üst ast ilişkisi var. Kanun maddeleri ve durumlar küçük sinir krizleriyle ilgilenmez. Üst'e yapılan saygısızlığı göz önüne almadan Ast'a yapılanı hesaplamaz hiçbir sistem. Öğretmen'e hiçbir şey olmaz, sistem içinde boş bir kağıt transferi olur, bu da gereksiz yük bindirir zaten kevgire dönmüş sisteme - ki diğer sistemler de çok farklı değil.

Ben biraz daha psiko-sosyal açıdan bakıyorum;

Hiçbiriniz farkında değilsiniz, çocuğun oynaması birinci problem, öğretmenin bunu belirterek örnek göstermesi problem değil - yapılmaması gereken bir şeyi örnek gösteriyor. İkinci problem herkesin buna "yuh" v.b şeklinde katılması çünkü beynen düşünüp "o arkadaş da sıkıldı biz de, ya bitsin artık" diye düşünmediler sadece ses çıkartmak için - evet düşünmeden, bir maymun bile düşünür - ses çıkarttılar, üçüncü problem ise, birinci problemi yaratan da farkında değil; onun da yuh diyip demeyeceğini garantileyemeyiz eğer okulda mimli biri değilse, bu gelen yuh tepkisinden ötürü kendisini aşağılanmış hissedecek kadar birey ve bilinçten yoksun (aile ve sistem) yetişmiş, kendisini yetiştirilmiş, (aile ve sistem) eğitilmiş, kendini eğitmiş olması.

Esasen son 20 yılı inceleyip duruyorum, travmalar, problemler, bana yapamazsınlar... bunlarla beraber değişebilecek bir topluluk oluştuğunu görmüyorum. Sosyal medyanın yarattığı dopamin bağımlılığının duygusal simülasyon yansımaları sadece - çok başarılı sistem. Olan bir şeyi topluluk haline getirirsek ufaktan, bir şey olurmuculuk. Kime nasıl davranacağını, nerede nasıl davranacağını, hangi pozisyonun kendisi için avantajlı veya dezavantajlı olacağını bile kestiremiyorsa birisi ileride oluşacak çoğunluğın durumunu iyi göremiyorum. Kendi karanlığıyla tanışmayan sürüsüne bereket kar taneleri yetişiyor. Hani ben 16 yaşında hangi sokağa hangi saatte girmemem gerektiğini bildiğim için okuldan kaçıp arkadaşlarla çok eğlenebiliyordum, şimdikiler ellerinde herhangi bir harita cihazı olmadan evlerine dönemiyorlar.
 
Bunun suç olup olmadıgını soru olarak soruyorsan biz bitmişiz

TCK Madde 125
Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda bir oranında artırıl
Yaptığı kesinlikle yanlış gelip herkesin içinde rencide etmeler falan onun dışında okula geç kalanları yoklamada yok yazdırması bu da doğru değil ama okulların bazıları disiplin için bunu yapıyor her neyse eğer şikayet etseniz bile kendini savunur çok bir şey olmaz diye düşünüyorum olan arkadaşınıza olmuş gururu kırılmıştır biraz tavsiyem diğer öğrencileri çok takmayın 2 güne unutulur gider.
İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gidin. Hem de okul açıldığı zaman müdür yardımcısı ile bir konuşun. Bunun bir suç olduğunu anlatın. Arkadaşını savun. Eğer müdür yardımcısı "sana ne be çocuk" gibi şeyler söylerse ise sizi şikayet edeceğim de.
Suç teşkil etmez bence ama şikayet etmelisiniz. Böyle insanlar ne müdür ne de sosyal çalışmacı olmamalı. Yaşını bilmiyorum ama velisi gelip bir konuşsun müdürle özür diler çocuğu çağırıp ne fark eder bilmiyorum çocuk için ama önce yüz yüze konuşulmalı sonra il milli eğitime gidebilirsiniz ters teperse.
Bir şey çıkmaz, boş ver.
Ben 33 yaşında olarak bizim dönemde olanlara göre kıyaslama yapmak istedim.
Öncelikle İstiklal marşı olayına değinecek olursam dolu yada boş konuşsun arkadaşının telefonu çıkarması yanlış bir davranış. Müdür yardımcısının yanına alıp tüm okula rencide edici konuşması çok daha yanlış. Eğer bunu o gün okulda olan arkadaşlarınızla şahitlik ederek kanıtlarsanız Milli eğitim bakanlığına şikayette bulunabilirsiniz. Sonuç ne olur bilinmez ama 8-10 arkadaşınızın ailesi duruma destek olup şahitlik yaparlarsa büyük ihtimal soruşturma açılır. Açığa alınır olay incelenir ama muhtemelen okula geri döner. Bu süreç ne kadar olur bilemeyiz ama bence dediğim şekilde İl Milli Eğitime şikayet etmekte fayda var.

Pazartesi günü idarenin yaptığı olay bizim zamanımızda da vardı. Evet ders 8.30da başlayabilir ama o törene katılmak zorunlu o yüzden ders başlangıç saatini değil tören başlangıç saatinde okulda olmanız gerekiyor. Dışarda bekletip yok yazdırma olayına bişey diyemem. Sürekli aynı kişiler yapıyorsa bunu bir sıkıntı var demektir. Benide okulda pazartesi günleri bazen pantolonum spor diye almıyorlardı. Bende babamı arıyodum söylüyordum. Okuldan babamı aradıklarında eve gönderin diyomuş heralde ki bana sen gidebilirsin diyorlardı. Aynı şekilde bizide bahçede bekletip yok yazıyorlardı.
Bizim dönemde ilk dersin hocaları yoklamayı hep dersin son 10-15dakikası alırdı. Sabah trafikte kalan olur uyuyup kalan olur falan diye müsade gösterirlerdi. Pazartesi 3-4 kere yoklama alınmadığı için yok yazılmadığım olmuştu. Hatta 1 kere yoklama fişini sözleşip yok etmiştik :)
Hepinize teşekkürler.
TCK'ya girecek bir durum değil, üst ast ilişkisi var. Kanun maddeleri ve durumlar küçük sinir krizleriyle ilgilenmez. Üst'e yapılan saygısızlığı göz önüne almadan Ast'a yapılanı hesaplamaz hiçbir sistem. Öğretmen'e hiçbir şey olmaz, sistem içinde boş bir kağıt transferi olur, bu da gereksiz yük bindirir zaten kevgire dönmüş sisteme - ki diğer sistemler de çok farklı değil.

Ben biraz daha psiko-sosyal açıdan bakıyorum;

Hiçbiriniz farkında değilsiniz, çocuğun oynaması birinci problem, öğretmenin bunu belirterek örnek göstermesi problem değil - yapılmaması gereken bir şeyi örnek gösteriyor. İkinci problem herkesin buna "yuh" v.b şeklinde katılması çünkü beynen düşünüp "o arkadaş da sıkıldı biz de, ya bitsin artık" diye düşünmediler sadece ses çıkartmak için - evet düşünmeden, bir maymun bile düşünür - ses çıkarttılar, üçüncü problem ise, birinci problemi yaratan da farkında değil; onun da yuh diyip demeyeceğini garantileyemeyiz eğer okulda mimli biri değilse, bu gelen yuh tepkisinden ötürü kendisini aşağılanmış hissedecek kadar birey ve bilinçten yoksun (aile ve sistem) yetişmiş, kendisini yetiştirilmiş, (aile ve sistem) eğitilmiş, kendini eğitmiş olması.

Esasen son 20 yılı inceleyip duruyorum, travmalar, problemler, bana yapamazsınlar... bunlarla beraber değişebilecek bir topluluk oluştuğunu görmüyorum. Sosyal medyanın yarattığı dopamin bağımlılığının duygusal simülasyon yansımaları sadece - çok başarılı sistem. Olan bir şeyi topluluk haline getirirsek ufaktan, bir şey olurmuculuk. Kime nasıl davranacağını, nerede nasıl davranacağını, hangi pozisyonun kendisi için avantajlı veya dezavantajlı olacağını bile kestiremiyorsa birisi ileride oluşacak çoğunluğın durumunu iyi göremiyorum. Kendi karanlığıyla tanışmayan sürüsüne bereket kar taneleri yetişiyor. Hani ben 16 yaşında hangi sokağa hangi saatte girmemem gerektiğini bildiğim için okuldan kaçıp arkadaşlarla çok eğlenebiliyordum, şimdikiler ellerinde herhangi bir harita cihazı olmadan evlerine dönemiyorlar.
Teşekkürler oldukça detaylı ele almışsınız, ancak "İstiklal Marşı" töreninde konuşma yapılıp öğrencilerin dinlemeye zorunlu tutulması? Gürültü veya rahatsızlık yapmıyor sonuçta, sadece telefona bakıyor.
 
Hepinize teşekkürler.

Teşekkürler oldukça detaylı ele almışsınız, ancak "İstiklal Marşı" töreninde konuşma yapılıp öğrencilerin dinlemeye zorunlu tutulması? Gürültü veya rahatsızlık yapmıyor sonuçta, sadece telefona bakıyor.
Yapılan konuşmanın mantıksal değerini dinlemediğim için bilemiyorum sen hiç bahsetmediğin için dinlemediğini mi varsayalım pekala? Üst ast ilişkisini bozacak kişisel bir konudan bahsedilmediği sürece... Öğretmende size bir gece önceki, hayallerinizle bağdaşan veya bağdaşmayan bir şeyi de paylaşmadığına göre - ki yaşıt çoğunluğunun sosyal medya kullanımı sebepli dinleme, sabır, konsantrasyon v.b konuları sorun etmediğini ya da +8 yıl içinde psikiatrik ilaçlarla desteklenmeyecek durumda bir hayat sürebileceğini iddia edemeyeceğimiz için de - telefonda dikkatini fazlasıyla çeken ve kişisel keyfi eğlence amaçlı zaman tüketen bir amaç/eylem (clash royale) var. Orda bulunma sebebin dinlemek, bunun dışındaki şeyler saygısızlık. Fark edilmeden de yapılan bir şey değil, daha kötü, acınası. Öğretmen orada kişisel keyfi amaçlı eğlenceye dayanan bir şey yapıyor mu? Yapmıyor değil mi, bence de, malesef. Farkında değilsiniz derken bunudan da bahsediyorum, kanıtladığın için teşekkürler.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı