Almanya örnekti. Tabii tavsiyem Almanya, Hollanda, İsviçre gibi yerler olur. MESEM'de öğreneceğin şeyler işe yaradığında seni başkalarından öne geçirir.
Devre bağlamayı, tesisat kurmayı, pano toplamayı gerçekten öğrenirsen — yani sadece “geçmek için” değil, anlayarak yaparsan — eline sağlam bir meslek geçmiş olur.
Ama sadece “ders bitsin, günü kurtarayım” dersen, 3-4 yıl sonra elinde ne meslek olur ne de yön.
Yani, orada öğrendiklerini gerçekten öğren. Yurt dışına gitmek istiyorsan dil şart.
İster Almanya olsun ister Kanada — sen “elektrik” bilsen de, karşındaki adam sana güvenmez eğer kendini düzgün ifade edemiyorsan.
O yüzden şimdiden, yavaş yavaş bile olsa İngilizceye başla.
Her gün 10 kelime öğren, videolar izle, teknik kelimelere alış.
Bu iş “yarın öğrenirim” dersen olmuyor.
Bu çok akıllıca bir fikir.
Çünkü artık dünya elektrikli araçlara gidiyor.
Yani sen sadece “evin, fabrikanın elektriği” değil de arabanın elektroniğini öğrenirsen, inan bana işin değeri iki katına çıkar.
Örneğin araçların sensör sistemleri, batarya bağlantıları, şarj sistemleri, kablo ağları gibi şeyleri öğrenirsen, Avrupa'da bu alanın önü çok açık.
Yani senin hedefin “otomotiv elektrikçisi” olmaksa, bu çok mantıklı.
Ama bunun için biraz daha özel eğitim, kurs ya da sertifika gerekiyor. Sen MESEM'i bitirdin diyelim. Elinde bir meslek var. Şimdi önünde iki yol olacak:
Birincisi: Türkiye'de ustalık belgesi alırsın, birkaç yıl bir yerde çalışırsın, sonra kendi işini bile kurabilirsin.
İkincisi: O süre içinde dilini geliştirir, ustalık belgesini alır, sonra o belgeyi yurt dışında denklik ettirirsin.
Böylece Almanya, Hollanda, Kanada gibi ülkelerde “Electrical Technician” olarak çalışabilirsin.
Yani oraya gidenler var, bu imkânsız değil. Ama kolay da değil.
Sabır, emek ve plan gerekiyor.
