Dünyada bu kadar kötü şey oluyor, evet bunun cezası ahirette verilecek deniyor ama burda zikretmeye büyük ihtimalle yetkimin olmadığı bir şey el kadar çocuğa yapılınca onun annesi babasının bu hayatta çektiği şey ahirette ödenecek diye normal bir durum mu oluyor?
Olmuyor. Oluyor diye düşündüren nedir?
Günümüzde hepimizin vicdanı hemen hemen aynıdır
Değildir. Vicdan dediğinizin aynı olması için öncelikle ahlakın bütünüyle ,tüm insanlarda, objektif olması gereklidir.
uyuşturucu kötü, 18 altı kişiler çocuktur gibi. Ama bundan 1000 sene önce norm bu değildi, o zaman o kişiler cehenneme mi gidecek yoksa o zaman normal karşılandığı için ona göre mi yargılanacaklar?
1000 sene önce de uyuşturucu kötüydü. 18 yaş altının her çağda çocuk olduğunu düşündüren nedir? 7 yaşında çocuğun mesleği belli olur diyen atalarımızdan 25 yaşındaki işsizlere geçiş yapmamız bile bu durumun somut örneğidir. Yargılanacağınız kurallar bellidir. Her çağa uygundur.
Bana kalırsa yargılanma işi tamamen insanın kalbi ve niyetine göre yapılacak, ve o zamanın kurallarına göre yargılanacak insanlar. E durum buysa günümüzde ben en müslümanım, ben en hiristiyanım diyenlere bakıp herkes ateist oluyorsa günümüzün normal kuralı da bu değil mi?
Yargılamanın temelinde zaten yaptığınız eylem zahirde yani görünüşte iyi bile olsa kalpteki ve niyetinizdeki saflığa göre değerlendirilecektir. Bu saflık kuralların geçersizliğini değil derinliğini belirler. Ateistlerle benzer değildir. Çünkü onlarda objektif, değişmez genel bağlamda kurallar yoktur.
Çünkü eğer günümüzün anlayışına göre yargılanmayacaksak, aynı zamanda en dindar benim diyipte her masa altında her boku yiyenler de cehenneme gidecekse zaten cennete gidecek kişi sayısı bir elin parmağını geçmez.
Cennete gidecek kişi sayısı cehenneme gideceklerden azdır. Bunu Allah Kuran'da belirtmiştir.
Örnek ayetler:
"Şayet yeryüzündeki çoğunluğa uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar, sadece zanna uyarlar ve yalnızca tahminle iş yaparlar.(6/En'âm 116)"
"Elif, Lâm, Mîm, Râ. İşte bu, Kitab’ın ayetleridir. Ve Rabbinden sana indirilen haktır. Fakat insanların çoğu iman etmezler. (13/Ra'd 1)"
"Sen aşırı bir şekilde arzulayıp çaba göstersen de insanların çoğu iman edecek değildir. (12/Yûsuf 103)"
Bu daha kitaplarda olabilecek mantık hataları, yargılamayı gerektiren şeyleri katmadan benim düşünce şeklim, dinlere inanmıyorum o tamamen kitaplardaki şeylerden dolayı. Küçük bir örnek vermek gerekirse kuranın asla değiştirelemez olması.
"+ E ama bu bi kitap nasıl değiştirilemez?- E kuranda asla değiştirilemez yazıyor. +Yani kitapta yazıyor diye asla değiştirilemez olduğuna mı inanıyorsun? -Evet."
Bu gibi sohbetler başımı ağrıtıyor.
"Mantık hataları" diye tanımladıklarınız affedersiniz ama çok basit argümanlar. Kuran'ın değiştirilemez oluşu hem inanç temellidir hem de tarihsel temellidir. Başınızı ağrıtacak kadar karmaşık değildir.
Ben çok dindar büyümüş biriyim, her akşam duamı ederdim, küçük yaştan beri camiye giderdim, kuran kursuna 4 sene kadar ard arda gitmişimdir, şuanda inanmıyor olsam dahi babamla beraber gittiğimden bir kere bile bayram namazı kaçırmamışımdır.
Şu bölüme de ek bir yorum yapacağım izninizle: Kuran'da bilenle bilmeyen arasındaki farka dikkat çekilmesi, ilimle uğraşanın uğraşmayandan üstün oluşu, "Oku" emriyle okuyanın, sorgula emriyle sorgulayanın okumayandan, sorgulamayandan üstün oluşu bundan sebeptir. "Dindar" büyümek sadece namaz kılmak, camiye gitmek değildir.