- Katılım
- 3 Nisan 2020
- Mesajlar
- 1.467
- Makaleler
- 5
- Çözümler
- 12
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Kendim uydurmadım, bolca analiz ve yaşanan olayları değerlendirmem sonucunda Türkiye'de tembellik sorunu olduğu sonucuna vardım. Tembelliğin sonuçlarını hor görmeyin sakın. Kelebek etkisi ile bütün bir ülkeyi vahşete sürükleyebiliyor.
İnsanlar tembel oldukları için hile gibi işlere başvururlar, hilekarlar yüzünden sahtecilik ve diğer maddi olaylar artar, nihayetinde bu ülke içi yaşamın tamamını ve en önemlisi ekonomi ve ticareti etkiler. İnsanlar kendi keyifleri için başkalarının özgürlüğünü kısıtlayacak duruma gelirler.
Ülkemizde neden korku ve tembellik var?
Korku ve tembellik, birbirlerinden hem uzak hem yakın kavramlar. Mantığını sorgulayamacağınız bir argümanımı sunmak istiyorum. Japonya'da okula başlayan çocuklara atom bombasıyla yok edilen şehirleri tanıtırlar. Bizde ise geçmişteki başarılarımız, kazandığımız savaşlar ve Atatürk'ün ne kadar iyi bir lider olduğu anlatılır. Evet, Atatürk'ü de bu şekilde şahlandırarak anlatmak kötü sonuçlar doğurabilir, Atatürk'ün vasıfsız olduğunu söylemiyorum beni yanlış anlamayın.
Peki bunun sonucu ne oluyor biliyor musunuz? "Biz çok güçlü bir devlettik, hep kazandık." düşüncesi. Tıpkı arkasına güvenerek boyundan büyük işlere bulaşan çocuklar ve ailesinin eğitimi yüzünden şımarık yetişen çocuklar gibi. Bu argümanımın mantığını sorgulamayın, doğru veya yanlış, maalesef ki böyle bir gerçek var.,,
Bugün dışarıda neden kimse protesto yapamıyor biliyor musunuz? Devletin ve büyüklerin bize aşıladığı korku yüzünden. Peki bu korkuyu nasıl atlatmak için ne yapmalıyız? Topyekün ifadesini tam anlamıyla benimsemeliyiz, herkes kendini bir birey olarak değil, toplum olarak tanımalı. Aklımızda "Ben içeri atarlar" şüphesi değil, "Biz daha kalabalığız, yapabiliriz" düşüncesi olmalı.
Tembellik ve korkunun ilişkisini de bilmeliyiz, açıklama yapmayacağım, bunun için kafanızı yorun.
Herkes tutuşmak için bir fitilin ateşlenmesini bekliyor, kimse kendini ateşlemiyor. Atatürk eski yönetimi değiştirmeden önce "Tek başımayım, bunu yapmama izin vermezler" kuşkusuna kapılmadı. Çünkü bir korkak değildi, bencil değildi.
İyi günler dilerim, eleştirirken negatif değil pozitif düşünün. Hedefiniz fikirlerimi aşağılamak değil, düzeltmek ve topyekün hareket etmek olsun.
İnsanlar tembel oldukları için hile gibi işlere başvururlar, hilekarlar yüzünden sahtecilik ve diğer maddi olaylar artar, nihayetinde bu ülke içi yaşamın tamamını ve en önemlisi ekonomi ve ticareti etkiler. İnsanlar kendi keyifleri için başkalarının özgürlüğünü kısıtlayacak duruma gelirler.
Ülkemizde neden korku ve tembellik var?
Korku ve tembellik, birbirlerinden hem uzak hem yakın kavramlar. Mantığını sorgulayamacağınız bir argümanımı sunmak istiyorum. Japonya'da okula başlayan çocuklara atom bombasıyla yok edilen şehirleri tanıtırlar. Bizde ise geçmişteki başarılarımız, kazandığımız savaşlar ve Atatürk'ün ne kadar iyi bir lider olduğu anlatılır. Evet, Atatürk'ü de bu şekilde şahlandırarak anlatmak kötü sonuçlar doğurabilir, Atatürk'ün vasıfsız olduğunu söylemiyorum beni yanlış anlamayın.
Peki bunun sonucu ne oluyor biliyor musunuz? "Biz çok güçlü bir devlettik, hep kazandık." düşüncesi. Tıpkı arkasına güvenerek boyundan büyük işlere bulaşan çocuklar ve ailesinin eğitimi yüzünden şımarık yetişen çocuklar gibi. Bu argümanımın mantığını sorgulamayın, doğru veya yanlış, maalesef ki böyle bir gerçek var.,,
Bugün dışarıda neden kimse protesto yapamıyor biliyor musunuz? Devletin ve büyüklerin bize aşıladığı korku yüzünden. Peki bu korkuyu nasıl atlatmak için ne yapmalıyız? Topyekün ifadesini tam anlamıyla benimsemeliyiz, herkes kendini bir birey olarak değil, toplum olarak tanımalı. Aklımızda "Ben içeri atarlar" şüphesi değil, "Biz daha kalabalığız, yapabiliriz" düşüncesi olmalı.
Tembellik ve korkunun ilişkisini de bilmeliyiz, açıklama yapmayacağım, bunun için kafanızı yorun.
Herkes tutuşmak için bir fitilin ateşlenmesini bekliyor, kimse kendini ateşlemiyor. Atatürk eski yönetimi değiştirmeden önce "Tek başımayım, bunu yapmama izin vermezler" kuşkusuna kapılmadı. Çünkü bir korkak değildi, bencil değildi.
İyi günler dilerim, eleştirirken negatif değil pozitif düşünün. Hedefiniz fikirlerimi aşağılamak değil, düzeltmek ve topyekün hareket etmek olsun.