Hayatımızdan çıkan birini nasıl unutmaya çalışabiliriz?

  • Konuyu başlatan Irmy
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 14
  • Görüntüleme 308

Irmy

Picopat
Katılım
15 Mart 2025
Mesajlar
100
Çözümler
1
Hayatımda ömrümün sonuna kadar bağlarımın kopmamasını istediğim biri vardı, bana karşı yaptığı hatadan dolayı onu hayatımdan çıkardım. Ama o, hayatımdaki fırtınada bana tek sığınaktı; beni incitmez sanmıştım, onla yollarımı ayıralı 40 güne yakın oldu. Bu sürede özür diledi ama affetmemem gerekiyordu. Canım yana yana özrünü tersledim, onu unutmak istiyorum ama bir gram aklımdan çıkmıyor. Sabah uyanınca direkt telefona bakıyorum belki o yazmıştır diye. Kendime acı çektiriyorum biliyorum, kendimi sürekli farklı uğraşlar farklı alanlar bulmaya çalışıyorum ama olmuyor. Kafamı yastığa koyduğumda direkt aklıma o geliyor.

O kadar çaresizim hissediyorum ki, buraya yazıyorum ne yapabilirim diye. Aynı süreçlerden geçenler hayat deneyimlerini ya da düşüncelerini paylaşırsa sevinirim, şimdiden teşekkür ederim.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Öncelikle tebrik ederim, zor olanı ve yapman gerekeni yaptığın için. Bu kadar önem verdiğin birini çıkarabilmen için gerçekten ömrünün sonuna kadar affedemeyeceğin bir hata yapması gerekiyordu, demek ki yapmış. Sen bunu yapmasaydın her geçen günün bir öncekinden zor olacaktı, şu an ise her geçen gün çektiğin acı azalacak.

Kimse hiçbir şeyi unutmuyor, sadece alışıyor. Kayıplar, ölümler, ayrılıklar hepsi etkisini ve tazeliğini bir noktada yitiriyor. Unutma ki eğer içinde tutsaydın ve bağlarını koparmasaydın içinde sana kendine yaptığın haksızlık yüzünden sürekli kızan, içine bıçak saplayıp duran bir karın ağrısıyla yaşayacaktın.

Özür dilemek kolay, maksat özür diletecek şeyi yapmamakta zaten. En zor adımı atmışsın; şimdi sıra içindeki üzüntüyü de acıyı da yaşamaya izin vermekte, sonra da zamana bırakmakta. Emin ol ki geçecek. Unutmasan da alışacaksın, sonsuza kadar kendine ettiğin ihanetin pişmanlığını yaşamaktansa bir süre acı çekmiş olacaksın sadece.
 
Hayatımda ömrümün sonuna kadar bağlarımın kopmamasını istediğim biri vardı, bana karşı yaptığı hatadan dolayı onu hayatımdan çıkardım. Ama o, hayatımdaki fırtınada bana tek sığınaktı; beni incitmez sanmıştım, onla yollarımı ayıralı 40 güne yakın oldu. Bu sürede özür diledi ama affetmemem gerekiyordu. Canım yana yana özrünü tersledim, onu unutmak istiyorum ama bir gram aklımdan çıkmıyor. Sabah uyanınca direkt telefona bakıyorum belki o yazmıştır diye. Kendime acı çektiriyorum biliyorum, kendimi sürekli farklı uğraşlar farklı alanlar bulmaya çalışıyorum ama olmuyor. Kafamı yastığa koyduğumda direkt aklıma o geliyor.

O kadar çaresizim hissediyorum ki, buraya yazıyorum ne yapabilirim diye. Aynı süreçlerden geçenler hayat deneyimlerini ya da düşüncelerini paylaşırsa sevinirim, şimdiden teşekkür ederim.
Yazıyı okumadan önce bu tip ucu açık konularda DEHB'min etkisi ile düşünce döngüsüne girip konudan konuya sapabiliyorum bundan dolayı yapabileceğim bir şey yok geliyor durduramıyorum.

Hocam sorduğun soruya iki şekilde cevap verebilirim birincisi bilimsel tarafı ikincisi ise öznel düşüncelerim.

Öznel düşüncelerim ile başlayacağım çünkü bilimsel taraf tıpla bağlantılı ve benim bu saatte aktif olabilen tek kısmım fizik.

Şimdi ilişkinizin ne kadar sürdüğünü bilmiyorum ancak her insan hata yapabilir önemli olan hata yapan tarafın hatasını fark edip kendisini affettirmek için en azından bir kez bile olsa özür dilemesidir. Bence bu çift taraflı ilişkilerde en büyük unsurlardan birisidir ve uzun süreli ilişkilerin anahtarlarından birisidir. Büyük ihtimal bu durumdan dolayı şuan gözünüze uyku dahi girmiyordur onun nedeni bilimsel hiç girmeyeceğim o kısma. Ancak ben sizin yerinizde olsam şöyle yapardım bu tavsiyeyi kimin ilişkiyi yönettiğini bilmeden veriyorum ancak sizden bir kere özür dilediyse gerçek hislerinizi üstü kapalı olarak belirtebilirsiniz ve her hatanın telafisi olmadığını hissettirmeniz lazım çünkü bazı insanlar partnerlerinin affedeceğini bildiği için bile partnerini aldatabiliyor. Bu klinik olarak incelenip araştırılmış bir konudur. Hatta en çok aldatan kadınların eşlerinin onları affedeceğini bilen kadınlardır. Yani bu tip konularda sınır koyucu sizken doğru yerlerde doğru sınırları koyabilirseniz ilişkiyi götürebilirsiniz eğer sizden özür dilediyse bir kere büyük ihtimal yaptığı şeyden pişman olabilir özel ve detay gerektiren bir konu olduğu için detaylıca düşünemiyorum ancak bu işler böyle yürür. Her iki tarafta nerede çizgi çekeceğini bildiği sürece ilişkiyi sağlıklı bir şekilde yürütebilirsiniz. Konunun hassasiyetini veya saçmalık seviyesini bilmiyorum bazı çiftler çok saçma şekillerde kavga edebiliyor. Dediğim gibi detay ve özel bir konu olduğu için net bir yorum yapmak zor ama benim gözümden yapılabilecek en dışgöz yorumu bu. Unutma kısmına gelince de unutmak için uğraşırsan daha fazla beynine kazırsın bu bir obsesyon ve anksiyete birleşimidir. Bundan kurtulmanın tek yolu başka birisine aşık olmak veya başka bir ilişkiye girmektir ancak şöyle bir problem var ki herhangi bir birey ne kadar çok ilişki yaşarsa ilişkilerde mutlu olma ihtimali giderek düşüyor. Nedeni ise aslında asla kusursuz bir evlilik yoktur tüm evlilikler kusurludur evlenmek demek evlendiğin kişiyi tüm kusurları ile kabul etmek demektir. Günümüzde boşanmaların bu kadar çok artmasının sebebi ilişkilerde yaşanan bilinçsizlik durumu iki haha hihi yapıyor gençler birbirine biraz da yalan söylüyor tak evleniyorlar. Aynı eve çıkınca aaa biz neden böyle olduk oluyor. Bu bu evlilik değil düpedüz mallıktır. Ama bence sizin bir şansınız var eğer ki hatasını bir daha tekrarlarsa onu komple hayatından sileceğinizi söyleyebilirsiniz. Bazı aşklar ikinci şansı hak etmez ancak bu oluşan duruma ve tarafların onuruna bağlı bir durumdur.

Yazıyı okurken bir yere ekleme yapmam gerektiğini fark ettim kendi deneyimime dayanarak konuşuyorum bu tip ikinci şans vakalarında oldukça ağırdan alınmalı ve dikkatle ilerlenmelidir. İlişki eski hızına bir anda dönerse partner hatasından ders almaz ve hatasını tekrarlama olasılığı artar bunu bizzat deneyimlediğim için bu kadar rahat söyleyebiliyorum. İkinci şanslarda çok yavaş ve dikkatli olunmalıdır.
 
Son düzenleme:
Yazıyı okumadan önce bu tip ucu açık konularda DEHB'min etkisi ile düşünce döngüsüne girip konudan konuya sapabiliyorum bundan dolayı yapabileceğim bir şey yok geliyor durduramıyorum.

Hocam sorduğun soruya iki şekilde cevap verebilirim birincisi bilimsel tarafı ikincisi ise öznel düşüncelerim.

Öznel düşüncelerim ile başlayacağım çünkü bilimsel taraf tıpla bağlantılı ve benim bu saatte aktif olabilen tek kısmım fizik.

Şimdi ilişkinizin ne kadar sürdüğünü bilmiyorum ancak her insan hata yapabilir önemli olan hata yapan tarafın hatasını fark edip kendisini affettirmek için en azından bir kez bile olsa özür dilemesidir. Bence bu çift taraflı ilişkilerde en büyük unsurlardan birisidir ve uzun süreli ilişkilerin anahtarlarından birisidir. Büyük ihtimal bu durumdan dolayı şuan gözünüze uyku dahi girmiyordur onun nedeni bilimsel hiç girmeyeceğim o kısma. Ancak ben sizin yerinizde olsam şöyle yapardım bu tavsiyeyi kimin ilişkiyi yönettiğini bilmeden veriyorum ancak sizden bir kere özür dilediyse gerçek hislerinizi üstü kapalı olarak belirtebilirsiniz ve her hatanın telafisi olmadığını hissettirmeniz lazım çünkü bazı insanlar partnerlerinin affedeceğini bildiği için bile partnerini aldatabiliyor. Bu klinik olarak incelenip araştırılmış bir konudur. Hatta en çok aldatan kadınların eşlerinin onları affedeceğini bilen kadınlardır. Yani bu tip konularda sınır koyucu sizken doğru yerlerde doğru sınırları koyabilirseniz ilişkiyi götürebilirsiniz eğer sizden özür dilediyse bir kere büyük ihtimal yaptığı şeyden pişman olabilir özel ve detay gerektiren bir konu olduğu için detaylıca düşünemiyorum ancak bu işler böyle yürür. Her iki tarafta nerede çizgi çekeceğini bildiği sürece ilişkiyi sağlıklı bir şekilde yürütebilirsiniz. Konunun hassasiyetini veya saçmalık seviyesini bilmiyorum bazı çiftler çok saçma şekillerde kavga edebiliyor. Dediğim gibi detay ve özel bir konu olduğu için net bir yorum yapmak zor ama benim gözümden yapılabilecek en dışgöz yorumu bu. Unutma kısmına gelince de unutmak için uğraşırsan daha fazla beynine kazırsın bu bir obsesyon ve anksiyete birleşimidir. Bundan kurtulmanın tek yolu başka birisine aşık olmak veya başka bir ilişkiye girmektir ancak şöyle bir problem var ki herhangi bir birey ne kadar çok ilişki yaşarsa ilişkilerde mutlu olma ihtimali giderek düşüyor. Nedeni ise aslında asla kusursuz bir evlilik yoktur tüm evlilikler kusurludur evlenmek demek evlendiğin kişiyi tüm kusurları ile kabul etmek demektir. Günümüzde boşanmaların bu kadar çok artmasının sebebi ilişkilerde yaşanan bilinçsizlik durumu iki haha hihi yapıyor gençler birbirine biraz da yalan söylüyor tak evleniyorlar. Aynı eve çıkınca aaa biz neden böyle olduk oluyor. Bu bu evlilik değil düpedüz mallıktır. Ama bence sizin bir şansınız var eğer ki hatasını bir daha tekrarlarsa onu komple hayatından sileceğinizi söyleyebilirsiniz. Bazı aşklar ikinci şansı hak etmez ancak bu oluşan duruma ve tarafların onuruna bağlı bir durumdur.

Yazıyı okurken bir yere ekleme yapmam gerektiğini fark ettim kendi deneyimime dayanarak konuşuyorum bu tip ikinci şans vakalarında oldukça ağırdan alınmalı ve dikkatle ilerlenmelidir. İlişki eski hızına bir anda dönerse partner hatasından ders almaz ve hatasını tekrarlama olasılığı artar bunu bizzat deneyimlediğim için bu kadar rahat söyleyebiliyorum. İkinci şanslarda çok yavaş ve dikkatli olunmalıdır.
Şimdi onunla aramdaki ilişkiyi anlatacak olursam eğer duygusal yatırımı fazla olan 2 yıllık sanaldan arkadaşımdı ama sanaldan biri mi için üzülüyorsun demeyin, bir kaç ay öncesinde bana olan davranışları ve mesajlaşmaları değişti daha flörtleşme tarzında diyebilirim ve beni duygusal beklentiye soktu ( ben bunu kafamda kurmuyorum çevremdeki bir kaç arkadaşımda aynı fikirde) ben ilişkileri hiç önemsemeyen bir insandım, hiç o yönde hayal da kurmazdım.
Gel gelelimki bu kişi bana bir anda yazmamaya başladı, ya ben enayi gibi hayatı yoğun mesaj atacak vakti yoktur diye düşünüyordum 20 gün boyunca bana yazmadı, bende uzunca destandan beter bir mesaj yazdım, özür diledi beni kırabileceğini düşünememiş daha da bir şeyler yazdı sonra hayatında birinin olduğunu onun güvenini sağlamak için herkesten uzaklaştığını yazdı orada bir yıkıldım zaten bunların hepsi de vize haftamda yaşanıyor mesajı okuduktan sonra sınava girdim 😐(10 aldım). ben ona uzunca yazdığım metinde eğer hayatında yeni biri varsa beni hayatından çıkart dedim çünkü hiçbir kadını kendim hakkında kötü düşündürtmek istemem, cepte görülmeyi hiç istemem, çıkarttı. 5 gün sonra tekrar bana takip isteği attı, 3 haftalık insan için 2 yıllık beni sattı, kabul etmedim isteğini. 1 Aralık'ta tekrar yazdı, özür dilerim sana haksızlık ettim gibi gibisine, ona yine uzunca bir metin yazdım sorularımı cevapsız bıraktı sende haklısın deyip geçti.
Ben hayatımda ilk defa birine böylesine güvenmiştim duygularımı bırakmıştım beni kırmaz sanmıştım, kafalarımız çok uyuşuyordu aşırı iyi muhabbetimiz vardı arkadaşlığımızı hiç etmesi zaten ayrı bir konu ben galiba en çok orada yıkılıyorum ve ilk defa bu kadar yoğun duygular hissettim ama gel gelelim ki benim ona verdiğim değeri o bana hiç vermemiş.

Öncelikle tebrik ederim, zor olanı ve yapman gerekeni yaptığın için. Bu kadar önem verdiğin birini çıkarabilmen için gerçekten ömrünün sonuna kadar affedemeyeceğin bir hata yapması gerekiyordu, demek ki yapmış. Sen bunu yapmasaydın her geçen günün bir öncekinden zor olacaktı, şu an ise her geçen gün çektiğin acı azalacak.

Kimse hiçbir şeyi unutmuyor, sadece alışıyor. Kayıplar, ölümler, ayrılıklar hepsi etkisini ve tazeliğini bir noktada yitiriyor. Unutma ki eğer içinde tutsaydın ve bağlarını koparmasaydın içinde sana kendine yaptığın haksızlık yüzünden sürekli kızan, içine bıçak saplayıp duran bir karın ağrısıyla yaşayacaktın.

Özür dilemek kolay, maksat özür diletecek şeyi yapmamakta zaten. En zor adımı atmışsın; şimdi sıra içindeki üzüntüyü de acıyı da yaşamaya izin vermekte, sonra da zamana bırakmakta. Emin ol ki geçecek. Unutmasan da alışacaksın, sonsuza kadar kendine ettiğin ihanetin pişmanlığını yaşamaktansa bir süre acı çekmiş olacaksın sadece.
Duygularımı bastırdığım için ona karşı takıntılı oldum galiba ve unutamadım, biraz sakinleşmeye duygularımla yüz yüze gelmeye çalışacağım uzun sürecek ama Kendimi bir yalana inandırtmamış olacağım.
 
Son düzenleme:
Şimdi onunla aramdaki ilişkiyi anlatacak olursam eğer duygusal yatırımı fazla olan 2 yıllık sanaldan arkadaşımdı ama sanaldan biri mi için üzülüyorsun demeyin, birkaç ay öncesinde bana olan davranışları ve mesajlaşmaları değişti daha flörtleşme tarzında diyebilirim ve beni duygusal beklentiye soktu ( ben bunu kafamda kurmuyorum çevremdeki birkaç arkadaşımda aynı fikirde) ben ilişkileri hiç önemsemeyen bir insandım, hiç o yönde hayal da kurmazdım.
Gel gelelimki bu kişi bana bir anda yazmamaya başladı, ya ben enayi gibi hayatı yoğun mesaj atacak vakti yoktur diye düşünüyordum 20 gün boyunca bana yazmadı, bende uzunca destandan beter bir mesaj yazdım, özür diledi beni kırabileceğini düşünememiş daha da bir şeyler yazdı sonra hayatında birinin olduğunu onun güvenini sağlamak için herkesten uzaklaştığını yazdı orada bir yıkıldım zaten bunların hepsi de vize haftamda yaşanıyor mesajı okuduktan sonra sınava girdim 😐(10 aldım). Ben ona uzunca yazdığım metinde eğer hayatında yeni biri varsa beni hayatından çıkart dedim çünkü hiçbir kadını kendim hakkında kötü düşündürtmek istemem, cepte görülmeyi hiç istemem, çıkarttı. 5 gün sonra tekrar bana takip isteği attı, 3 haftalık insan için 2 yıllık beni sattı, kabul etmedim isteğini. 1 Aralık'ta tekrar yazdı, özür dilerim sana haksızlık ettim gibi gibisine, ona yine uzunca bir metin yazdım sorularımı cevapsız bıraktı sende haklısın deyip geçti.
Ben hayatımda ilk defa birine böylesine güvenmiştim duygularımı bırakmıştım beni kırmaz sanmıştım, kafalarımız çok uyuşuyordu aşırı iyi muhabbetimiz vardı arkadaşlığımızı hiç etmesi zaten ayrı bir konu ben galiba en çok orada yıkılıyorum ve ilk defa bu kadar yoğun duygular hissettim ama gel gelelim ki benim ona verdiğim değeri o bana hiç vermemiş.

Duygularımı bastırdığım için ona karşı takıntılı oldum galiba ve unutamadım, biraz sakinleşmeye duygularımla yüz yüze gelmeye çalışacağım uzun sürecek ama kendimi bir yalana inandırtmamış olacağım.

Kadınlar bu konularda biraz farklı ya yeni çağa ayak uyduracağız diye Türkiye'deki sosyal ilişkileri ilk bozanlar benim gözümde kadınlardır bunu hep savunurum. Bunu savunmamın nedeni çok basit biz erkekler olarak sevdiğimiz şeylere karşı daha obsesif takıntılı ve bağlanarak yaklaşırız. Kadınlarda öyle değil kadın beyni en çok anı biriktirebileceği en çok değer göreceğini hissettiği yere gitmeye meyillidir. Bu da ilişkilerin genellikle kadın taraflı problemlerle sonuçlanmasına sebebiyet veriyor. Şimdi normal bir ilişkiniz olsa bazen iki tarafta mesaj atmak istemez bu bana bile oluyor ve normal bir şey bu iş artı normal hayat yoğunluğu birleşince henüz evlenmediğin birisi ile ilgilenmek ister istemez yorucu olabiliyor. Ama sizinkisi uzak mesafeli bir sohbet ve hasbihal olduğu için bu tip bir isteksizlik durumu oluştuğunda ya da hayatına yeni birisi aldığında bu kadar hızlı hareket etmek...(bu kısmı 3 nokta ile geçmemin sebebi yazdığımı okurken çok sert girdiğimi fark ettim) Ya zaten bir şey söyleyeyim mi sen bu kıza biraz gereğinden fazla değer vermişsin çünkü emin ol bu kız senin haricinde en az 5 kişiyle daha yazışıyordur ben bile hissettim buradan bu olaydan. Bazı kadın tipleri vardır aile kadını olana kadar herkesle konuşur çok partnerli takılır pat işler ciddiye gitmeye başladığını hissedince hepsine posta koyar. Şunu da belirteyim tek tip bir kadın yoktur kadınlar çiçek gibi yetiştikleri büyüdükleri yerlere göre karakteristiksel özellikler edinir ve bu onların ilişkilerine en direkt şekilde yansır. Benim izlenimim biraz böyle şu an da ama işlerin ciddileştiği adam ya nasıl bir şey olduğunu anladı ya da adamda bir problem var ki ilişkileri kısa sürmüş olsun. Ama benden tavsiye ilişki milişki yapmayın abi bu devirde kendinize bir tane fuck body bulun 4 5 yıl sonra da onunla evlenirsiniz zaten ağzınız biraz laf yapıyorsa. Onun da taktikleri basit şöyle ki birisiyle düzenli olarak fuck body partneri olabilmeniz için iki tarafında hoşnut ayrılması lazım ilk buluşma sonrası. İlk buluşma sonrası hoşnut ayrıldınız ve düzenli olarak da bu işi yapmaya başladığınız zaman erkek bu durumda çok çabuk pot kırabiliyor nedeni beynimizin daha obsesif bir kişiliği olması hemen bağlanıyoruz. Kadınlar öyle değil başta da dediğim gibi kadına mutlu edecek anılar vereceksin biriktirmesini sağlayacaksın. Belli bir seviyeye ulaşınca zaten fuck body partnerin olarak o da farklı bir gözle bakmaya başlar sana ve bunu hissedersin kadınlar böyle bir seviyeye geldiklerinde erkeklerden daha hızlı açılırlar ama kadına buna değer olduğunu hissettirmen lazım ya da ben fuck bodylik yapmam diyorsan o zaman normal yollarla kadına biraz da para harcayarak öyle sürprizler yapmalısın ki aklı başından uçsun dediğim gibi bir kadının beyni anılara önem verir bu erkek bir hata yaptığında affedeceği zamanda aynı şekilde çalışır. Kadın beyni düşünür anılarına bakar kafasının içinde sanki resimli bir kitap okuyormuş gibi daha sonra de bu adam affedilmeye değer çünkü bana şunu şunu şunları yaşatmış düzenli olarak ben bundan keyif alıyorum o zaman affedebilirim der.

Bunu yazının devamına ekliyorum eksik olduğunu hissettiğim için kadınlar evet anılara önem verir ama o anılarda sizin yaptığınız her hareketi onlar kaydeder en ufak bir pot kıracak hareket bile yapmamanız lazım işte masaya otururken sandalyesini çekmek olsun. Kapıdan girerken önce kapıyı önden açıp ardından onun öne geçmesine izin vermek olsun heh işte bu da kendisini değerli hissettiği noktalardır. Kadına öyle altına mercedes çekeyim 5 dal altın bilezik alayım kendini değerli hissetsin. Yok abi öyle bir dünya çevrenizde de bu tip bir kadın varsa uzaklaşın problemli kadın kategorisindedir bunlar benim gözümde. Nedeni ise bu tipler bugün evlenin 5 yıl sonra sizden daha zengin birisini bulsun direkt ona gider sizden boşanır saniye beklemez oraya gider. Bu kadının arkasından da üzülmeyeceksin abi hatta geri dönerse de bir postayı sen koyacaksın sen ne kadar karaktersiz bir kadınmışsın diye ki böyle bir bela bir daha seni bulmasın. Böyle tipler karakteri gereği ikiye ayrılır ya çok fazla yatırım yaparlar ya da alışveriş bağımlılığı vardır. Ama her alışveriş bağımlılığı olan ve yatırım yapma takıntısı olanda böyle bir durum yoktur. Bu karakterdeki insanlarda görülen genel alışkanlıkların en yaygınlarıdır bunlar.
 
Kadınlar bu konularda biraz farklı ya yeni çağa ayak uyduracağız diye Türkiye'deki sosyal ilişkileri ilk bozanlar benim gözümde kadınlardır bunu hep savunurum. Bunu savunmamın nedeni çok basit biz erkekler olarak sevdiğimiz şeylere karşı daha obsesif takıntılı ve bağlanarak yaklaşırız. Kadınlarda öyle değil kadın beyni en çok anı biriktirebileceği en çok değer göreceğini hissettiği yere gitmeye meyillidir. Bu da ilişkilerin genellikle kadın taraflı problemlerle sonuçlanmasına sebebiyet veriyor. Şimdi normal bir ilişkiniz olsa bazen iki tarafta mesaj atmak istemez bu bana bile oluyor ve normal bir şey bu iş artı normal hayat yoğunluğu birleşince henüz evlenmediğin birisi ile ilgilenmek ister istemez yorucu olabiliyor. Ama sizinkisi uzak mesafeli bir sohbet ve hasbihal olduğu için bu tip bir isteksizlik durumu oluştuğunda ya da hayatına yeni birisi aldığında bu kadar hızlı hareket etmek...(bu kısmı 3 nokta ile geçmemin sebebi yazdığımı okurken çok sert girdiğimi fark ettim) Ya zaten bir şey söyleyeyim mi sen bu kıza biraz gereğinden fazla değer vermişsin çünkü emin ol bu kız senin haricinde en az 5 kişiyle daha yazışıyordur ben bile hissettim buradan bu olaydan. Bazı kadın tipleri vardır aile kadını olana kadar herkesle konuşur çok partnerli takılır pat işler ciddiye gitmeye başladığını hissedince hepsine posta koyar. Şunu da belirteyim tek tip bir kadın yoktur kadınlar çiçek gibi yetiştikleri büyüdükleri yerlere göre karakteristiksel özellikler edinir ve bu onların ilişkilerine en direkt şekilde yansır. Benim izlenimim biraz böyle şu an da ama işlerin ciddileştiği adam ya nasıl bir şey olduğunu anladı ya da adamda bir problem var ki ilişkileri kısa sürmüş olsun. Ama benden tavsiye ilişki milişki yapmayın abi bu devirde kendinize bir tane fuck body bulun 4 5 yıl sonra da onunla evlenirsiniz zaten ağzınız biraz laf yapıyorsa. Onun da taktikleri basit şöyle ki birisiyle düzenli olarak fuck body partneri olabilmeniz için iki tarafında hoşnut ayrılması lazım ilk buluşma sonrası. İlk buluşma sonrası hoşnut ayrıldınız ve düzenli olarak da bu işi yapmaya başladığınız zaman erkek bu durumda çok çabuk pot kırabiliyor nedeni beynimizin daha obsesif bir kişiliği olması hemen bağlanıyoruz. Kadınlar öyle değil başta da dediğim gibi kadına mutlu edecek anılar vereceksin biriktirmesini sağlayacaksın. Belli bir seviyeye ulaşınca zaten fuck body partnerin olarak o da farklı bir gözle bakmaya başlar sana ve bunu hissedersin kadınlar böyle bir seviyeye geldiklerinde erkeklerden daha hızlı açılırlar ama kadına buna değer olduğunu hissettirmen lazım ya da ben fuck bodylik yapmam diyorsan o zaman normal yollarla kadına biraz da para harcayarak öyle sürprizler yapmalısın ki aklı başından uçsun dediğim gibi bir kadının beyni anılara önem verir bu erkek bir hata yaptığında affedeceği zamanda aynı şekilde çalışır. Kadın beyni düşünür anılarına bakar kafasının içinde sanki resimli bir kitap okuyormuş gibi daha sonra de bu adam affedilmeye değer çünkü bana şunu şunu şunları yaşatmış düzenli olarak ben bundan keyif alıyorum o zaman affedebilirim der.

Bunu yazının devamına ekliyorum eksik olduğunu hissettiğim için kadınlar evet anılara önem verir ama o anılarda sizin yaptığınız her hareketi onlar kaydeder en ufak bir pot kıracak hareket bile yapmamanız lazım işte masaya otururken sandalyesini çekmek olsun. Kapıdan girerken önce kapıyı önden açıp ardından onun öne geçmesine izin vermek olsun heh işte bu da kendisini değerli hissettiği noktalardır. Kadına öyle altına mercedes çekeyim 5 dal altın bilezik alayım kendini değerli hissetsin. Yok abi öyle bir dünya çevrenizde de bu tip bir kadın varsa uzaklaşın problemli kadın kategorisindedir bunlar benim gözümde. Nedeni ise bu tipler bugün evlenin 5 yıl sonra sizden daha zengin birisini bulsun direkt ona gider sizden boşanır saniye beklemez oraya gider. Bu kadının arkasından da üzülmeyeceksin abi hatta geri dönerse de bir postayı sen koyacaksın sen ne kadar karaktersiz bir kadınmışsın diye ki böyle bir bela bir daha seni bulmasın. Böyle tipler karakteri gereği ikiye ayrılır ya çok fazla yatırım yaparlar ya da alışveriş bağımlılığı vardır. Ama her alışveriş bağımlılığı olan ve yatırım yapma takıntısı olanda böyle bir durum yoktur. Bu karakterdeki insanlarda görülen genel alışkanlıkların en yaygınlarıdır bunlar.
Çok uzuncasına yazmışsın teşekkürler ama gel gelelimki kadın karakter benim bu hikayedeki.
 
Çok uzuncasına yazmışsın teşekkürler ama gel gelelimki kadın karakter benim bu hikayedeki.

O ooo zaman çok değişir ben direkt cinsiyet yazmadığı için erkek herhalde diye yorumladım özür dilerim.
 
Seni yedekte tutmuş sonra birisini bulmuş ondan ayrılıp yine sana yazmış özeti bu,
 
Son düzenleme:
Çok uzuncasına yazmışsın teşekkürler ama gel gelelimki kadın karakter benim bu hikayedeki.

Bunu şöyle açayım daha doğru şekilde madem bu kişi bir erkek. Şöyle ki ben bir erkek olarak normal erkeklerin böyle olmadığını bilirim. Nedeni ise şu bu tip erkeklerin kuyruğuna basılmıştır. Daha önce düzenli giden bir ilişkisi vardır ve sonra bam bir şey olmuştur tüm hayatı alt üst olmuştur. İlk kısım örnektir. Bu tip bir travma merkezli karakteristiksel bir değişim geçirmiştir. Çünkü normal hiçbir ilişki yaşamamış bir erkek beyni direkt obsesiftir. Bu obsesifliğin geçmesi içinde mutlaka bir travma tipi bir anısı olması lazım. Bu anılarda hata iki taraftan da gelebilir önemli olan şey sonunda travma yaşamış ve kişiliği bir takım değişikliklere uğramış olması ben bu tip erkeklerle konuşulmasını tavsiye etmem çünkü bunlar benim gözümde travmasından kaynaklı kolay kolay düzelemeyecek erkek kategorisindedirler. Şimdi normal bir erkeği anlamak için şunu anlamak lazım erkekler o kadar düz varlıklardır ki erkeklerin kadınlar gibi duygusal beyinleri çok gelişmemiştir ve daha ilkel reflekslerle hareket etmektedirler. İşte bunlardan en temel ve ilkel olan refleks sextir bir erkek herhangi bir sebeple -bu yaşadığı ilişkiden de kaynaklanmayabilir- travma geçirmişse bu erkek normal değildir ve en ilkel dürtülerini tatmin etmeyi düşünür sadece özünde ama bunu bozuk bir şekilde yapar çünkü travması var. Geçmiş hayatında karakteristiksel bir değişime uğramasına sebep olmuşsa bir erkeğin travma sonucu o erkekten dediğim gibi uzak duracaksın çünkü bu erkekler özünü bir kere kaybetmiş orijinal doğasını yitirmiş erkeklerdir.(evet bu kategoriye bende giriyorum ama benimkisi tamamen ailevi travmalardan kaynaklı ve benim de ilişkilerim bütün bunları bilmeme rağmen zaman zaman sorun yaşadığım zamanlar olabiliyor).

Ya uzun lafın kısası bu tip erkekler direkt travmalı ya kuyruğuna basılmış ya da geçmiş hayatında acı çekmiş erkeklerdendir. Bu erkeklerle fazla yüz göz olmayacaksın. Mümkün mertebe de uzak duracaksın. Çünkü bu tipler saldırganlaşmaya daha meyilli olurlar.

Bu olayın kadın gözüyle açıklaması bu yani. Normal erkekler direkt obsesiftir.

Bir erkek normalde sergilediği genel obsesyonu sergilemiyorsa o erkek travmalıdır dikkatli olunmalıdır partnerlik durumunda çünkü her şeyi yapabilirler.

Bir erkekte normal obsesyon belirtileri nelerdir? Birincisi çabuk bağlanır hayatın o kişiden ibaret olduğunu sanır çünkü hayatında hiç ilişki yaşamamış. Normal obsesyona sahip bir erkek karşısındaki kadına her şeyi ile gider kadına ben buyum der odunsa odunluğunu direkt ilk dakikadan hissedersin. İkincisi bunu anlamanın en iyi yollarından birisi sosyal medya kullanım oranı ve takipçi takip kitlesi ilk takipleştiğiniz zaman karşılıklı ufak bir stalklayacaksın kaç tane kızla takipleşiyor falan fıstık diye. Annesi kız kardeşi akrabası dışında herhangi bir dişi sinek yoksa bu potansiyel bir normal erkektir çünkü günümüzde artık erkeklerinde vırt zırt(sosyal medya kullanmıyorum anlayın işte) hesapları olur. Ha bir de kendisine ve gelecekteki partnerine saygısı olan erkek TikTok snap bunları kullanmaz. Benim gibi bu neymiş ya diye bakmak için hesap açıp girebilir o tamamen normal. Ama düzenli olarak bu iki platformu kullanıyorsa erkekler mutlaka geçmişinde bir yerinde bir travma kalıntısı vardır nedeni orijinal hiçbir şekilde travma yaşamamış erkeklerin bu tip sosyal uygulamalara ihtiyacı olmaz fikri mülkiyeti de benim gibi karşı çıkmak ve muhalefet olmaktadırlar bu uygulamalara. Üçüncüsü sürekli sizi görmek ister durmadan çünkü ilk defa sevgili yapmıştır. Bir erkek durmadan sizi görmek istemiyorsa bilinki siz onun ilk sevgilisi değilsiniz daha önceden bir ilişkisi olmuş bu erkeğin demek. Ama erkek beyni obsesif olduğu için bazı problemli erkekler her partnerine aşırı bağlanabiliyor buna karşı da dikkatli olmak lazım.

Erkeklerde konuya travma diye girme sebebim kadınlara kıyasla daha fazla travma yaşıyor oluşları ama günümüzde bu durum tersine döndü 1900 lü yıllarda dediğim gibiydi. Ama günümüzde kadınların travma yaşama ihtimali erkeklerden 3 kat daha fazla. Ancak erkeklerde travma diye girmemin sebebi türkiyedeki aile ilişkilerinin günümüzde bozuk olması kız çocuklarına daha fazla değer verildiği için kız çocuklarının erken yaşta herhangi bir travma yaşama ihtimali erkek çocuklardan daha düşüktür. Bu yüzden topluma ilk karışan bireyler incelendiği zaman erkeklerin daha travmalı olduğu görülmüştür ancak erkekler zamanla kendi kendini iyileştirebilirken kadınlarda böyle bir durum olmadığından. Yaş ilerledikçe kadınlardaki travma oranları daha çok yükselmektedir.

Bak travmayı şöyle düşün bir döngü anlatacağım şimdi. Herhangi bir A erkeği bir travma geçirmiş olsun bu A erkeğinin yaşadığı tüm ilişkilerde karşısındaki partnere belirli bir süre boyunca travma yaşatma ihtimali vardır. Ancak erkeler zamanla travmalarının üstesinden geldiği için bu durum daha geçicidir şimdi bu A erkeğinin A kadınına ve B kadınına travma yaşattığını düşünelim. Bu A ve B kadınının travmalarının düzelmesi daha zordur kesinlikle klinik destek almak zorundadırlar. Aynı zamanda bu A ve B kadını bu süre zarfında girdiği ilişkilerde erkeklere travma yaşatma ihtimali var. A, B, C ve D erkeklerine travma yaşattığını düşünün. Burada bahsetmeye çalıştığım şey aslında bitmeyen bir döngüye giriyoruz travma kısmında çünkü insanlar genel olarak sosyal canlılar olduğundan sürekli sosyalleşmek isterler bu durumda travmaların birebir ilişkilerde yayılmasına sebep oluyor. Aslında bu durum veba gibi biraz çünkü bu döngü birkez büyüdüğü zaman kırmak çok zor. Normal şartlarda bir toplumda bu tip olayları katalize eden kişiler olur halk arasında ve bu tip psikolojik vebaların yayılmasını engeller ama günümüzde bu katalize kişiler neredeyse kalmadı bu da toplumu kendi kendine uçuruma sürüklemesine sebep olan bir durumdur özünde.
 
Son düzenleme:

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı