Sovyetler Birliği nasıl dağıldı?

Kısa cümlelerle, maddeler halinde açıklayacağım.

1- Kapitalizmin yeniden doğması

2. Dünya Savaşından sonra canlanan serbest ekonomi piyasası aşırı şekilde bütün dünyaca tuttu.

2- İçine aldığı ülkelerin kendini geliştirememesi ve ekonomik sorunlar

SSCB ve ABD her zaman sidik yarıştıran ikili olmuştur. SSCB çoğu alanda ABD'den önde de olsa içinde barındırdığı ülkeler SSCB'yi bitirmiştir. Yerinde sayan bu ülkeler, hatta git gide geriye giden bu ülkeler SSCB'ye büyük bir ekonomik sorun olarak doğmuştur. ABD'nin çevresindeki ülkelerde ise böyle bir sorun olmadığından SSCB'ye göre daha avantajlıydı.

3- Sosyalizmin yeniden kapitalizme dönüşme tehlikesi

Uzay çağını başlattı. Ağır sanayiye sahiplerdi fakat her yıl milyonlarca dolar zarara giriyorlardı. Bu da 5-6 yıl gibi bir sürede bütün ekonomiyi çökertti.

4- Coğrafya

Büyük bir coğrafya, çok uluslu millet. Kontrol etmek zor. İdeolojik sorunlar da bu durumun üstüne binmiştir.

5- Politik sorunlar

Kendileri Çin ile diplomatik sorunlar yaşamıştır, orta yolu yıllarca bulamamışlardır.

6- Baştakilerin kral, halkın köle olması

Bu maddeyi açıklamaya pek gerek yok, gayet anlaşılır.
Ek olarak bir ülke ne kadar güçlü olursa olsun, iç sorunlarını yönetemeyip, diş politikalarda masada kaybedince ve bir de ekonomik olarak çökünce daha bir şeyleri toparlamıyorsun.

Umarım biz de ona suruklenmeyiz.
 
Ek olarak bir ülke ne kadar güçlü olursa olsun, iç sorunlarını yönetemeyip, diş politikalarda masada kaybedince ve bir de ekonomik olarak çökünce daha bir şeyleri toparlamıyorsun.

Umarım biz de ona suruklenmeyiz.
Bizim 1920'lerdeki gibi kamusal bir devrim yapmamız gerek. Ama artık yarım yamalak da olsa SSCB gibi emperyalizme karşı mücadele veren halklara yardım edecek bir güç yok maalesef.
 
Okul sayısı fazla olmasına rağmen devlet boş yer bulamıyor bu öğretmenleri koyacak.
Boş yer bulamıyor çünkü devletin 1. önceliği torpil yapmak. Şu valinin kızı şu okulda öğretmenlik yapsın ama çok iyi üniversitelerden mezun olan insanlar yapamasın. Sıkıntı burada.
Şu anda halk finansal olarak zorda ama çalışan hiç kimse evsiz kalmaz, imkanları kötü olur ayrı konu.
Ben zaten çalışıp ta evsiz olan insanlar diye bir şey söylemedim. Devletin mültecilerden önce durumu olmayan, sokaklarda aç yatan insanlara yardım etmesi gerektiğini söyledim. Ki olması gereken de budur. Fakat senin çok övdüğün devletin yaptığı şey "Her gün simit yiyip çay içseniz asgari ücret yeterli olur" demektir.
Ben size diyorum ki baştaki eleman 2014'e kadar ekonomiyi takıntısız yükseltti daha sonra ise kötülemeye başladı.
Bakın konunun başından beri size şunu anlatamıyorum. O bahsettiğiniz, çok sevdiğiniz adam 2014'e kadar ekonomiyi yükseltmedi. 2010 yılından 2014 yılına kadar olan işsizlik oranını da attım. Bu hep bu şekildeydi. Ekonomiyi iyileştirmek yol, köprü, cami özellikle de yaşam yeri olmayan bir yere cami yapmakla olmuyor. Bunu anlamıyorsunuz.
Özürlü raporu çıkartıp herhalde ciddiye alınmamalı.
Böyle bir rapor olsaydı zaten ilk size verirlerdi merak etmeyin.
Hiçbir yorumum hayalperest değil. Bir şey doğruysa arkasında duruyorum değilse yanlış yapıldı diyorum. Mesajlarıma bakarsanız yanlışa yanlış dedim zaten.
2014'e kadar ekonomiyi uçurdu diyorsunuz fakat bu doğru değil ama siz buna doğru dediniz. Bu da gerçekleri görmediğinizi gösteriyor yani hayalperest yorumlar yapıyorsunuz.
Ayrıca o çalma işi o kadar basit değil, bir tane bile oyun çalınması demek bütün verilerin imha olması demek.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Seçimler iptal nedenini biraz daha iyi araştırın isterseniz.
Seçimlerin iptal olma sebebi CHP'nin belediye seçiminde oy çaldığıdır. Tabi bu bir yalan fakat iptal sebebi bu. Siz benim yazdığımı anlamadınız galiba. Seçim oy çalındığı iddiasıyla iptal edildi fakat sizin bu sevgili devletiniz oy çalmayı 23 Haziran'da yapacak.
Şu anda Türkiye az borçlu ülkeler arasında.
Sahip olduğumuz fabrikaları satarak, çiftçiye, emekçiye yüksek faizli kredi vererek kapatıldı değil mi bu borç?
Yabancı sermayeye bağımlılığımız artmıyor fakat belli şeyleri kolay üretemeyiz.
Üretim yok, tarım yok, hayvancılık yok peki bu şekilde yabancı sermayeye bağlılığımız nasıl artmıyor? Gökten mi iniyor bunlar bize?
 
Elbette ekonomik sıkıntılar ve çağa ayak uyduramamak.

Osmanlı İmparatorluğu'da Anadolu'da, Avrupa'da, Kuzey Afrika'da, Ortadoğu'da toprağı olan çok uluslu bir imparatorluk idi. İmparatorluk yıkılana kadar hasta adam idi ama halen İngiliz'ler tarafından destekleniyordu Rus'lara karşı. Yada başka bir sömürgeci devlete karşı.

Sovyetler Birliği de öyle. Yılını tam hatırlamıyorum ama şöyle bir şey okudum, 1990 yılına kadar Sovyetler Birliği'nde 90 bin tane kişisel bilgisayar(PC) Amerika'da 900.000 adet PC vardı.

Devletin üretim için halkın arazilerine el koyup birleştirdiğini, böylece daha büyük tarım alanı oluşturması falan.

Sovyetler Birliği'ni görseydim keşke.
 
Ben vergilerin ne durumda olduğunu biliyorum. Bahsettiğim zaman dilimi içerisinde vergilere rağmen alım gücü 2000 öncesinden daha iyiydi bunu inkar edemezsiniz.
Of ne kadar sığ bir bakış açısı. 2000'lerde alım gücünün şu anki halinden kötü olduğunu biliyoruz. Aradan 19 yıl geçmiş bak 19 yıl! 19 yıla diğer ülkeler ne kadar ekonomik ve alım gücü olarak büyümüş bi' bak istersen. Almanlar 20 senede Avrupa'nın ekonomik süper gücü oldular en basit bir örnek. Avrupalı ülkeler fabrikalar açarken sen ne yaptın? Yol, köprü, gereksiz saraylar, üstüne olan fabrikalar da gitti... Kusura bakma ben ülkenin başına sokaktan adam çevirip koysam 20 senede ekonomiyi 2000'li zamanlardan daha iyi hale getirirdi. 2001 krizini atlattık şimdi sırada 2019-2020 krizi var hadi bakalım.
 
@Jira hocam ek olarak bir şey daha eklemek isterim. Demokrasinin olmadığı yerde milliyetçilik parlak verir. Bu nedenle de Rusya kuruldu. Tabi bunu başka devletlerde de görebiliriz. En iyi örnek Türkiye mesela. Atatürk de domakrasi olmadığı için bu ülkeyi kurmuştur, fakat bu coğrafyaya Türkler hakim olduğu için devletin temel politikalarından biri Türk Mlliyetçiliği'dir (her ne kadar Atatürk Milliyetçiliği olarak belirtilse de bunun sebebi buradaki milliyetçiliğin etnik kökenden çok ulus birlikteliğinin önde olmasıdır, tabi başka coğrafyalarda yaşayan etnik bakımdan Türk olan kimselerin haksızlığa uğrayınca mevcut iktidarın (ve diğer hükümetlerin) Türk milleti olarak sınıflandırması bu konuyla çelişir, ama sonuçta demokrasi olmayan yerlerde milliyetçiliğin ortaya çıktığı bu örneğe bakılarak anlaşılabilir). Hala anlamayanlar olursa diye her ne kadar aşırı mlliyetçilik olsa da (diğer adlarıyla ırkçılık ve faşizm) Nazi Almanyası örneği de verilebilir.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı