- Katılım
- 9 Nisan 2020
- Mesajlar
- 13.179
- Makaleler
- 49
- Çözümler
- 34
Kocaeli'de intihar eden 18 yaşındaki Furkan Celep, şöyle bir not bırakmış;
''Kendi özümü yeteneğimi öğrenemedim, bunun için çok uğraştım ve çaba gösterdim. Neyi sevdiğimi bilmiyorum, ne olmak istediğimi bilmiyorum, ne okumak istiyorum bunu dahi bilmiyorum.Benim yaşımdaki insanlara aramda uçurum var, her konuda benden daha üstünler.
Zaman geçtikçe kendi kişiliğimden ayrılmaya başladığımı hissediyorum.Gittikçe yalan söylemeye, argo hatta küfür kullanmaya başladım. İnsanlardan uzaklaşmaya onları önemsememeye, doğaya ve hayvanlara zaman ayıramamaya başladım.Kendimi zamanla duygusuz bir insana dönüşüyor muşum gibi hissediyorum.Bunlar bana göre değil ben böyle olmak, hayatımın geri kalanına duygusuz bir insan olarak devam etmek istemiyorum.Sorumluluk almak istemiyorum.Bir araba, bir ev veya herhangi bir şey uğuruna yıllarımı aylarımı harcamak istemiyorum.İş hayatı bana çok yorucu geliyor.Hem içten hem de dıştan yıpranıyorum.Bir şeyler uğuruna bunca sorun yaşamak bana mantıklı gelmiyor.Bunun yerine her şeyi arkada bırakıp gitmek, her şeyi kapatmak daha mantıklı geliyor.
Aslında hiçbir şey için yaşamıyorum.Yaşamak için bir nedenim bir amacım yok.İnsanların yoluma sürekli taş koyup beni yoracaklarını biliyorum, bunun için çabalamak istemiyorum.
Burada kalmamı sağlayan bir kaç şey vardı.Şarkılar, kitaplar, filmler, doğa, gökyüzü (özellikle bulutlar ve gün batımı) ve birkaç tane de dost.Bunlar benim bir süreliğine burada kalmamı sağladı, bunun için minnettarım.''
Söyleyecek çok şey var ama söyleyemiyorum. Sizler bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz merak ediyorum.
''Kendi özümü yeteneğimi öğrenemedim, bunun için çok uğraştım ve çaba gösterdim. Neyi sevdiğimi bilmiyorum, ne olmak istediğimi bilmiyorum, ne okumak istiyorum bunu dahi bilmiyorum.Benim yaşımdaki insanlara aramda uçurum var, her konuda benden daha üstünler.
Zaman geçtikçe kendi kişiliğimden ayrılmaya başladığımı hissediyorum.Gittikçe yalan söylemeye, argo hatta küfür kullanmaya başladım. İnsanlardan uzaklaşmaya onları önemsememeye, doğaya ve hayvanlara zaman ayıramamaya başladım.Kendimi zamanla duygusuz bir insana dönüşüyor muşum gibi hissediyorum.Bunlar bana göre değil ben böyle olmak, hayatımın geri kalanına duygusuz bir insan olarak devam etmek istemiyorum.Sorumluluk almak istemiyorum.Bir araba, bir ev veya herhangi bir şey uğuruna yıllarımı aylarımı harcamak istemiyorum.İş hayatı bana çok yorucu geliyor.Hem içten hem de dıştan yıpranıyorum.Bir şeyler uğuruna bunca sorun yaşamak bana mantıklı gelmiyor.Bunun yerine her şeyi arkada bırakıp gitmek, her şeyi kapatmak daha mantıklı geliyor.
Aslında hiçbir şey için yaşamıyorum.Yaşamak için bir nedenim bir amacım yok.İnsanların yoluma sürekli taş koyup beni yoracaklarını biliyorum, bunun için çabalamak istemiyorum.
Burada kalmamı sağlayan bir kaç şey vardı.Şarkılar, kitaplar, filmler, doğa, gökyüzü (özellikle bulutlar ve gün batımı) ve birkaç tane de dost.Bunlar benim bir süreliğine burada kalmamı sağladı, bunun için minnettarım.''
Söyleyecek çok şey var ama söyleyemiyorum. Sizler bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz merak ediyorum.