Domuz Eti Yemek Neden Haram?

Öncelikle bundan önceki konumda İslam'ın Kaynağı (önce burayı okumanızı tavsiye ederim) İslam Sümer mitolojisinden esinlenildiğini belirtmiştim. Şimdi sizlerle Sümer mitolojisinde domuzun yerine bakalım.

Domuzun haram olmasındaki en yaygın sebep pis olması, kendi dışkısının üzerinde yatmasıdır. Fakat inekler de danalar da kendi dışkısı üzerinde, çamur üzerinde yatmaya bayılır. Bu durumda onların da haram olması gerekir.
Fakat domuzun dışkılarken vücuttaki tüm bakteriyi atamaması doğrudur. Örneğin bir mekanda dana eti vs sipariş ettiğiniz zaman sorulan pişme şekli (az pişmiş, çok pişmiş vs.) domuz eti sipariş ederken sorulmaz. Bunun nedeni ise domuz etinin tamamen temizlenmesi için her zaman çok pişirilmesi gerektiğindendir. Fakat piştikten sonra o bakteriden eser dahi kalmaz. Ayrıca unutmayın ki aynı şekilde inek, dana, koyun da bir çok bakteri taşır. Ufak da bir not ekleyelim, domuz salamı, sosisi yani çiğ etler uzun süre tuzda bekletilerek bakteriden arınır.

Bir diğeri ise domuz hayvanı eşini kıskanmadığı için yemenin yasak olması. Zaten bunu diyen ve buna inanan kişinin domuz çiftliklerine kapatılması gerekir o yüzden bu konuya bir şey demeyeceğim.

Ülkemizdeki saçma söylentilerden olan, yok yurtdışında zorunluluktan yeniyor ucuz olduğu için gibi söylentiler ise komiktir, gerçek değildir.

Peki, Yahudilik ve İslam'da yasakken neden Hristiyanlık da domuz yasak değil?
Bunun sebebi Hristiyanlığın merkezi olan Bizansta çıkan kıtlıklardır. Bir zamanlar Hristiyanlıkda da domuz yasaktı ve o yüzden domuzlar şehirde cirit atıyordu. Kıtlık dönemlerinden birinde halk artık açlıktan kırılırken İmparator ve Papa ortak kararıyla şehirdeki Hristiyanlara domuz serbest hala gelmiş artık avlanılması ve yenmesindeki dini sakınca kaldırılmıştı. Zamanla bu diğer Hristiyan topraklarına da yayıldı ve domuz etinin bu yolculuğu günümüze kadar ulaştı.


domuz-ciftligi-728x410.jpg


Gelin şimdi gerçek sebebine, yani Sümer mitolojisinde domuzun yerine bakalım.

M.ö 2500 yıllarında Sümer toprakları Akad devletinin eline geçti. Akadlılar önlerinde muazzam bir kültür buldu ve bunu kendileriyle harmanladı. Yani Sümer mitolojisinin önemli tanrılarından İnanna'nın sevgilisi, doğa tanrısı ve en önemli tanrılarından Tammuz bir domuz saldırısı sonucu ölme efsanesini ve Sümerlilerin domuz yememesini kendi hikayeleriyle birleştirerek benimsediler. Tammuz ve İnanna Bu mitoloji tüm coğrafyada yayıldı ve Babillerden, Antik Yunan'a kadar ulaştı.
Anadolu'da Kybele ve Attis, Fenike de Adonis ve Asterte oldu. Fenikeliler de bunu gemicilikle Antik Yunan'a kadar taşıdı ve İnanna, meşhur Afrodit oldu.
Bu mitolojilerdeki Tammuz yansımalarınında neredeyse tamamı domuz saldırısıyla öldü. Yani domuz nefreti işte böyle başladı.


Not: Semitik topraklarda (sabiiliğin oluştuğu topraklarda) ise İnanna, İştar olarak hayat bulmuş ve çevre yörelerdeki diğer tanrıları da şekillendirmiştir. Bir çoğumuzun bildiği gibi Sabiilik doğrudan İslam'ı etkileyen, şekillendiren inançlardan biridir.​

Son incelemeler

Gerçekler ile uzaktan yakından alakası olmayan, tamamen kişinin kendi hayal dünyasında kurduğu, hiçbir sınır tanımayan ve edep, ahlak, eğitim gibi kavramlardan uzak bir blog girdisi olmaktan öteye geçememiş deneme yazısıdır. Aklî dengesi yerinde olmayan birisi tarafından yazıldığı da açıkça ortadadır.
Herkesin fikri olmalı ama her konuda uzmanmış gibi konu açmamalı.
Güzel olmuş. Özetleyici ve bilgilendirici. Bilal'e anlatır gibi anlatmışsınız ancak seviyenizi daha da düşürmeniz gerekirdi.
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yorumlar

İslam düşmanları için şu video yeter sanırım. Belki bir kardeşim faydalanır;

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Videoyu izlerken kahkahalar attım. Öncelikle hadisleri gerçek diye yorumlayan birinin videosunu atıyorsunuz. Eğer müslüman iseniz zaten tek inanabileceğiniz ve bilgi edinebileceğiniz kitap Kuran-ı Kerim'dir. Bunun haricindeki hiçbir kitap müslüman için Allah'ın kelamı değildir ve müslüman diğer kitaplardan kaynak gösteremez. Çoğu Hadis-İ Şerif, Muhammed peygamberden çok sonra yazılmıştır. Teknoloji yoktur dediğiniz İslamiyet zamanlarından çok önce insanlar vücutları deşip insan anatomisini anlamaya çalışıyordu, Mısırlılar matematikte ilerlemiş ve Nil'in ne zaman taşacağı hesaplayabiliyordu veya piramitleri yaparken ki hesaplamaları gayet yapabiliyordu. Lütfen 3. şahısların videolarını kanıt diye sunmayın. Onların videolarını paylaşırsanız karşınızdaki kişinin argümanını çürütmüş olmuyor, tek olduğunuz attığınız hocanın müriti olmak.
 
Son düzenleme:
Öncelikle hadisleri gerçek diye yorumlayan birinin videosunu atıyorsunuz. Eğer müslüman iseniz zaten tek inanabileceğiniz ve bilgi edinebileceğiniz kitap Kuran-ı Kerim'dir. Bunun haricindeki hiçbir kitap müslüman için Allah'ın kelamı değildir ve müslüman diğer kitaplardan kaynak gösteremez. Çoğu Hadis-İ Şerif, Muhammed peygamberden çok sonra yazılmıştır. Teknoloji yoktur dediğiniz İslamiyet zamanlardan çok önce insanlar vücutları deşip insan anatomisini anlamaya çalışıyordu, Mısırlılar matematikte ilerlemiş ve Nil'in ne zaman taşacağı veya piramitleri yaparken ki hesaplamaları gayet yapabiliyordu. Lütfen 3. şahısların videolarını kanıt diye sunmayın. Onların videolarını paylaşırsanız karşınızdaki kişinin argümanını çürütmüş olmuyor, tek olduğunuz attığınız hocanın müriti olmak.
Adam zaten bak bu adam kural sıkıyor demiyor ki? Adam Kur'an'daki maddeleri açıklıyor. Daha videoyu izlemeden yorum yapmayın mümkünse.
 
Adam zaten bak bu adam kural sıkıyor demiyor ki? Adam Kur'an'daki maddeleri açıklıyor. Daha videoyu izlemeden yorum yapmayın mümkünse.
Siz izlediniz mi merak ettim. Adam Kuran'ı Kerim'den hiçbir şey açıklamıyor. Bir tane hadis getirdim diyor ve bütün videoda bu var. "Tıp ilminin olmadığı yerde..." gibi yalanlarla harmanlayıp size sunmaya çalışıyor. Herkes "Sen daha iyi mi bileceksin?" dediği için sorgulamaktan uzak.
 
Sonuna kadar oku @Cruslan. O videodaki adam şarlatanın önde gideni sevmem etmem ancak, Kur'an-ı Kerim'de olmayan bazı hususlar hadisler suretiyle ulaşmıştır. Örneğin namazın nasıl kılınacağı, orucu bozan şeyler gibi Müslümanlara şart olan bazı şeyler hadisler vasıtasıyla gelmiştir. Dönemin İslam medeniyetinde silsile ve Arapça eser verme durumu olmuş, Müslüman Türkler dahi Arap alfabesi kullanarak eser vermiştir. Hadislerin dayanağı olmadığı söylendiği vakit dört halife döneminin başında Ebu Bekir Sıddık tarafından bir araya getirilen komisyonda dahi, yazı ile kayıt altına alınmamış hadislerin rivayet edilmemesi gerektiği, silsileden gelen hadislerin sahihliği için yazılma ve imza(o zamanlar mühür) şartı aranması, Kütüb-ü Sitte denilen 6 büyük hadis kitabında rivayet edilen(zaten hadisi kabul etmediğiniz için bu kitapları okumaya tenezzül ettiğinizi zannetmiyorum) hadislerde sıhhatinin anlatıldığı vakit yazı yoluyla silsileden gelmeyen hadislerin sıhhati, sadece Kur'an-ı Kerim'e ve ahlak kurallarına ters düşmemesi kaydıyla amel edilebileceği de yazar. Yani buraya boş boş Kur'an dışında kaynak yoktur, diğerlerine inanan Müslüman değildir yazmak sizi İslam peygamberini tekzip ile takrir eder. Yani Peygamberi yalancı çıkarmış olursunuz. Bu da sizi dinden çıkarır. İnanıp inanmadığınız beni ilgilendirmiyor. Sağdan soldan duyduğunuz kulaktan dolma yüzyıllardır gelen dogmalarla konuşmayın.
 
Sonuna kadar oku @Cruslan. O videodaki adam şarlatanın önde gideni sevmem etmem ancak, Kur'an-ı Kerim'de olmayan bazı hususlar hadisler suretiyle ulaşmıştır. Örneğin namazın nasıl kılınacağı, orucu bozan şeyler gibi Müslümanlara şart olan bazı şeyler hadisler vasıtasıyla gelmiştir. Dönemin İslam medeniyetinde silsile ve Arapça eser verme durumu olmuş, Müslüman Türkler dahi Arap alfabesi kullanarak eser vermiştir. Hadislerin dayanağı olmadığı söylendiği vakit dört halife döneminin başında Ebu Bekir Sıddık tarafından bir araya getirilen komisyonda dahi, yazı ile kayıt altına alınmamış hadislerin rivayet edilmemesi gerektiği, silsileden gelen hadislerin sahihliği için yazılma ve imza(o zamanlar mühür) şartı aranması, Kütüb-ü Sitte denilen 6 büyük hadis kitabında rivayet edilen(zaten hadisi kabul etmediğiniz için bu kitapları okumaya tenezzül ettiğinizi zannetmiyorum) hadislerde sıhhatinin anlatıldığı vakit yazı yoluyla silsileden gelmeyen hadislerin sıhhati, sadece Kur'an-ı Kerim'e ve ahlak kurallarına ters düşmemesi kaydıyla amel edilebileceği de yazar. Yani buraya boş boş Kur'an dışında kaynak yoktur, diğerlerine inanan Müslüman değildir yazmak sizi İslam peygamberini tekzip ile takrir eder. Yani Peygamberi yalancı çıkarmış olursunuz. Bu da sizi dinden çıkarır. İnanıp inanmadığınız beni ilgilendirmiyor. Sağdan soldan duyduğunuz kulaktan dolma yüzyıllardır gelen dogmalarla konuşmayın.
Bu yazınızdan ancak Kuran-ı Kerim'i Tanrı'nın kelamı saymayıp ve onu eksik görüp peygamberden başka insanlar tarafından derlenmiş olan yazıtları sonuca vardığınızı anladım.
 
Eksik değildir. Kitaba iman ve peygamberlere imandır İslam'ın şartı.
O zaman neden ikincil kaynaklara ihtiyaç duyulur ki? İbadetin nasıl yapılacağı neden yazmaz mesela? Mesela Bitcoin gibi sanal para birimlerinin Kuran'ı Kerim'deki karşılığı nedir? Yapay zekanın fişini çekmek onları öldürmemiz anlamına mı gelir? Bunun gibi soruları çok daha fazla sormaya başlayacağız. Bugün bile sorun yaşıyorsak gelecekte bu hocalar nasıl eğip bükecekler de uydurmaya çalışacaklar merak ediyorum gerçekten. Gerçekleri anlatıldığı iddia edilen bir kitaptan şair veya bir edebi metin gibi okunduğunda farklı anlamlar çıkarılan bir metin olmasını bekleyemezsiniz, olamaz zaten. Gerçekleri anlattığı iddia edilen bir kitaptan 1000 kişinin de 1000 farklı şey algılaması zaten kabul edilemez.
 
O zaman neden ikincil kaynaklara ihtiyaç duyulur ki? İbadetin nasıl yapılacağı neden yazmaz mesela? Mesela Bitcoin gibi sanal para birimlerinin Kuran'ı Kerim'deki karşılığı nedir? Yapay zekanın fişini çekmek onları öldürmemiz anlamına mı gelir? Bunun gibi soruları çok daha fazla sormaya başlayacağız. Bugün bile sorun yaşıyorsak gelecekte bu hocalar nasıl eğip bükecekler de uydurmaya çalışacaklar merak ediyorum gerçekten.
Hocalar evirip çevirmiyor. Bunda bir sorun var mı yok mu diye köküne iniyor.
Sanal para, altın gibi bir şey. Lakin dijital imzalıdır. Değeri durmandan değişmesi de normaldir.
 
Bu yazınızdan ancak Kuran-ı Kerim'i Tanrı'nın kelamı saymayıp ve onu eksik görüp peygamberden başka insanlar tarafından derlenmiş olan yazıtları sonuca vardığınızı anladım.
Öncelikle Kur'an-ı Kerim'e bütün her şey yazılsaydı binlerce sayfa olması gerekirdi. Madem Kur'an'a inanacaksınız, Kur'an Peygamber hakkında diyor ki onun yolu doğru yoldur. Yalan söylemez. Onun söylediği söz Allah'ın kurallarına ters değildir diyor. Ayrıca Peygamberler çoğu yerde tamamlayıcı olarak vasıf alırlar. Konuyu saptırmayın bir şey yazamadınız. Gidin konu açın Bitcoin İslam'da ve Kur'an'da yeri diye orada tartışalım. Örnek verelim. Ben bu bizim Müslüman olmayan kesimi anlamıyorum. Amerika'dan ateistle tartışıyorum adam beni o kadar terletiyor ki bilimsel makaleler koyuyor. Bizimki de geliyor diyor ki "hadis ne ya ıhı" diyor. Azıcık araştır mantık kazan ondan sonra gel bana burada konuş arkadaşım. Sen burada eleştirmiyorsun bilgi vermiyorsun direkt olarak kötülüyorsun ve aşağılıyorsun. İlk emri "Oku" olan dini okumadan eleştiren ve kötüleyen saçma sapan bir güruh oluştu ülkede.
 
Hocalar evirip çevirmiyor. Bunda bir sorun var mı yok mu diye köküne iniyor.
Sanal para, altın gibi bir şey. Lakin dijital imzalıdır. Değeri durmandan değişmesi de normaldir.
Sürekli başka şeyler söyleyerek mi? Gerçekleri açıklayan bir kitapsa zaten "Apaçık indirdik." kuralına uymalıydı. Birinin didik didik edip yorum yapması veya başka birinin didik didik inceleyip başka bir yoruma ulaşması bu iddiada olan kitapta kabul edilemez.
 
Sürekli başka şeyler söyleyerek mi? Gerçekleri açıklayan bir kitapsa zaten "Apaçık indirdik." kuralına uymalıydı. Birinin didik didik edip yorum yapması veya başka birinin didik didik inceleyip başka bir yoruma ulaşması bu iddiada olan kitapta kabul edilemez.
Hadis peygamberimiz sözüdür. Peygamberlerimize iman etmek İslam'ın şartıdır. Tartışmaya gerek duymuyorum daha bu konuda. İslam'ın kuralı budur, Allah'ın emri budur.
"Niye emri budur?" tartışmak istersen, konu aç gelelim.
 
Öncelikle Kur'an-ı Kerim'e bütün her şey yazılsaydı binlerce sayfa olması gerekirdi. Madem Kur'an'a inanacaksınız, Kur'an Peygamber hakkında diyor ki onun yolu doğru yoldur. Yalan söylemez. Onun söylediği söz Allah'ın kurallarına ters değildir diyor. Ayrıca Peygamberler çoğu yerde tamamlayıcı olarak vasıf alırlar. Konuyu saptırmayın bir şey yazamadınız. Gidin konu açın Bitcoin İslam'da ve Kur'an'da yeri diye orada tartışalım. Örnek verelim. Ben bu bizim Müslüman olmayan kesimi anlamıyorum. Amerika'dan ateistle tartışıyorum adam beni o kadar terletiyor ki bilimsel makaleler koyuyor. Bizimki de geliyor diyor ki "hadis ne ya ıhı" diyor. Azıcık araştır mantık kazan ondan sonra gel bana burada konuş arkadaşım. Sen burada eleştirmiyorsun bilgi vermiyorsun direkt olarak kötülüyorsun ve aşağılıyorsun. İlk emri "Oku" olan dini okumadan eleştiren ve kötüleyen saçma sapan bir güruh oluştu ülkede.
Peygamberden gelen söz olduğunu iddia ettiğin bir metin o peygamberden çok sonra çıkıyor ve bunu doğruymuş gibi gösterip bunu kanıt olarak sunmaya kalkıyorsun. Kitabın kendisinde zaten yazıyorsa bunu ileri sürebilirsin ama baskasının kulaktan duyup yazdığı bir metinden bunu ileri sürüyorsan o iş olmaz. "Her şey yazılsaydı binlerce sayfa olması gerekirdi." demek ancak kendi tanrınızın gücünü küçümsediğiniz veya onun gücüne inanmadığınız anlamına gelir. Her şeyi yapabilecek bir varlık her türlü o kitabın içine her şeyi sığdırırdı.
 
Hadis peygamberimiz sözüdür. Peygamberlerimize iman etmek İslam'ın şartıdır. Tartışmaya gerek duymuyorum daha bu konuda. İslam'ın kuralı budur, Allah'ın emri budur.
"Niye emri budur?" tartışmak istersen, konu aç gelelim.
Hadis direkt peygamberin sözü değildir. Kuran'ı Kerim'den okuduğunuz direkt verilen söz gerçekten peygamberindir diyebilirsin ama başkasının yazdığı veya hatırasında kalan/uydurduğu sözü yazmasını örnek gösteremezsin. Hadis, peygamberin sözünün ondan çok sonra başkaları tarafından metne dökülmesi olarak tanımlanmalı.
 
Peygamberden gelen söz olduğunu iddia ettiğin bir metin o peygamberden çok sonra çıkıyor ve bunu doğruymuş gibi gösterip bunu kanıt olarak sunmaya kalkıyorsun. Kitabın kendisinde zaten yazıyorsa bunu ileri sürebilirsin ama baskasının kulaktan duyup yazdığı bir metinden bunu ileri sürüyorsan o iş olmaz. "Her şey yazılsaydı binlerce sayfa olması gerekirdi." demek ancak kendi tanrınızın gücünü küçümsediğiniz veya onun gücüne inanmadığınız anlamına gelir. Her şeyi yapabilecek bir varlık her türlü o kitabın içine her şeyi sığdırırdı.
Arkadaşım sen benim yazdıklarımı okudun mu? Kütüb-ü Sitte okudun mu? Ben okudum. Hem de Arapçasından. Mühürlü hadis denen bir şey var. Hadisi kimin rivayet ettiğine yönelik hadise kim yüzüğünün mührünü bastıysa onu gösterir. Sahabelerin rivayet ettiği hadisler kendileri aynı zamanda bu hadisleri yazanlar oldukları için sahih olarak kabul edilir. Sahabe Kur'an'da geçtiği üzere Peygamber'in yolundan giden ve doğruyu söyleyen insanlardır.
Peygamberlerin görevi kendisine verilen vazife üzere çalışmaktır. Hz. Muhammed'in de görevi Kur'an-ı Kerim'i açıklamak ve İslam'ı tebliğ etmektir. İslam edebi yönüyle yazılmıştır. Arapça(dilden pek hoşlandığımı söyleyemem) fiiller bağlamında çok zengin bir dil olduğu için açıklayıcıya ihtiyacı var. İlk müfessir de Hz. Muhammed kabul edilir. Bu bağlamda Kur'an'ın açık olması için verdiğiniz "Apaçık indirdik" ayetinin fiili(bunu kimse tartışmaz çünkü gerçek bir ateist Kur'an'ın tefsir ve meallerini aynı anda okur tüm dünyada böyledir) "bazı şeyler için" anlamında kullanılır. Yani siz direkt mealinden okuduğunuz için fiilin anlamını bilmiyorsunuz. Boş boş klavye üzerinde dogmatik çağ dışı söylemlerde bulunmak yerine gidip 2 kelime tefsir okursanız nasıl olduğunu görürsünüz. Gerçi doğru. Müslüman değilsiniz ama Kur'an'da yazarsa inanırsınız.
Yarın Cuma'ya gidin ha babanız kızmasın.
 
Hadis direkt peygamberin sözü değildir. Kuran'ı Kerim'den okuduğunuz direkt verilen söz gerçekten peygamberindir diyebilirsin ama başkasının yazdığı veya hatırasında kalan/uydurduğu sözü yazmasını örnek gösteremezsin. Hadis, peygamberin sözünün ondan çok sonra başkaları tarafından metne dökülmesi olarak tanımlanmalı.
Bir çoğu için, senin dediğin asılsız bir iddiadır.
 
Arkadaşım sen benim yazdıklarımı okudun mu? Kütüb-ü Sitte okudun mu? Ben okudum. Hem de Arapçasından. Mühürlü hadis denen bir şey var. Hadisi kimin rivayet ettiğine yönelik hadise kim yüzüğünün mührünü bastıysa onu gösterir. Sahabelerin rivayet ettiği hadisler kendileri aynı zamanda bu hadisleri yazanlar oldukları için sahih olarak kabul edilir. Sahabe Kur'an'da geçtiği üzere Peygamber'in yolundan giden ve doğruyu söyleyen insanlardır.
Peygamberlerin görevi kendisine verilen vazife üzere çalışmaktır. Hz. Muhammed'in de görevi Kur'an-ı Kerim'i açıklamak ve İslam'ı tebliğ etmektir. İslam edebi yönüyle yazılmıştır. Arapça(dilden pek hoşlandığımı söyleyemem) fiiller bağlamında çok zengin bir dil olduğu için açıklayıcıya ihtiyacı var. İlk müfessir de Hz. Muhammed kabul edilir. Bu bağlamda Kur'an'ın açık olması için verdiğiniz "Apaçık indirdik" ayetinin fiili(bunu kimse tartışmaz çünkü gerçek bir ateist Kur'an'ın tefsir ve meallerini aynı anda okur tüm dünyada böyledir) "bazı şeyler için" anlamında kullanılır. Yani siz direkt mealinden okuduğunuz için fiilin anlamını bilmiyorsunuz. Boş boş klavye üzerinde dogmatik çağ dışı söylemlerde bulunmak yerine gidip 2 kelime tefsir okursanız nasıl olduğunu görürsünüz. Gerçi doğru. Müslüman değilsiniz ama Kur'an'da yazarsa inanırsınız.
Yarın Cuma'ya gidin ha babanız kızmasın.
Dediklerinize katılmıyorum. İslamiyet dininin tek kaynağı Kuran-ı Kerim'dir. Kütub-ü Sitte dediğiniz kitap islam aleminin çoğunluğun kabul etmiş olduğu bir kitap serisidir. Siz Size göre Tanrı'nın kelamı olan Kuran'ı Kerim'den yola çıkmak yerine Kuran-ı Kerim yerine peygamber ve Kuran-ı Kerim'den sonra başkaları tarafından yazılmış ve çoğunluk tarafından kabul edilmiş bir kitap serisini hak olarak sunuyorsunuz. Sahabelerin doğru sözleri söylecekleri ve yalan söylemeyecekleri toplum tarafından kabul edilmiştir, bu yüzden direkt bu yüzden doğru olduğunu kabul edemeyiz. Sonuçta islam alemine ihanet etmiş sahabeler de bulunmaktadır. Kuran'da dinin tek kaynağı olduğu Kuran'ı Kerim olarak yazmaktadır. Sahabeler güvenilir olabilirler belki ama direkt ana kitabında "Bu kitap eksiksizdir, üçüncü parti hiçbir söz, yazı veya kitap İslam'ın kaynağı olamaz." diyen bir dinin içindeyseniz ve bu yoldan ilerlemeyi seçtiyseniz sahabelerin sonradan söyledikleri sözleri, aktardıkları düşünceleri ve yazdıkları metinleri direkt olarak ana kaynak olarak kabul ederseniz kendinizle çelişmiş ve ayetleri reddetmiş olursunuz.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Blog girdisi detayları

Ekleyen
Laurange
Okuma süresi
2 dakika okuma
Görüntüleme
8.811
Yorumlar
102
İncelemeler
9
Son güncelleme
Değerlendirme
2,63 yıldız 19 değerlendirme

Tarih kategorisindeki diğer girdiler

Laurange adlı kullanıcının diğer girdileri

  • İslam'ın Kaynağı
    İslam'ın kaynağının Yahudi inancı olduğu hem Müslümanlar hem de diğer görüşler tarafından kabul...

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı