Nazi Almanya'sının UFO üretimi, Vril 7.
Almanlar bu teknolojiyle radarlara yakalanmıyordu ve bu çok ciddi tehlikelere neden olabilecek bir silah olarak görülüyordu. İsminden de anlayacağınız üzere Vril 7 den daha önce 6 model daha yapılmıştır ve bu modellerde bazı teknik hatalar olduğu için kullanılmamıştır. Bu UFO' lar hiçbir zaman bir bölgeyi bombalamamıştır. Ancak özellikle İskandinav yarımadasında sıkça görülmüştür ve Dünya genelinde 1950'li yıllarda UFO ihbarlarında ciddi artış gözlenmiştir. UFO'lar tıpki filmlerdeki gibi kendi dairesi etrafında dönerek uçmasıyla da belki de günümüz sinema uzayının bize gösterdiklerine ilham kaynağı olmuştur.
Bir şehir efsanesine göre, Almanlar II. Dünya Savaşı'nın başında özellikle Hitler'in teşvikiyle dünyada; II. Dünya Savaşı'nda önemli fayda sağlayacak önemli olay, buluş ve icatlari araştırmak üzere bir ekip topladılar. Bu ekip Ağrı Dağı yakınlarındaki bir efsaneyi araştırmak için Türkiye'ye geldi. Çevre sakinlerinin anlattığına göre etrafta uçan daire şeklinde dolaşan bir cisim Ağrı Dağına düşmüştü. Hemen kazı çalışmalarına başlayan ekip kısa zamanda bahsedilen uçan daireye ulaştı. Rivayete göre uçan daire havada dönüyor ve herhangi bir fiziki müdahaleye karşı çabucak tepki veriyordu. Almanya'ya götürülen uçan dairenin, yapılan incelemeler altında, bir Alman versiyonu üretildi. İsmi Vril olan bu insan yapımı uçan daire yüksek hızlara ulaşabiliyor ve az yakıt harcıyordu. Ancak manevra kabiliyeti yüksek olmadığı için savaş esnasında pek bir yararı olmuyordu. Daha sonra projeyi üstlenen ve çalışmaya isimlerini veren Vril adlı örgüt çalışmayı üstlendi. Böylece Vril uçan daireleri geliştirilmeye başlandı. II. Dünya Savaşı'nın Almanlar tarafından kaybedilmesinin ardından Vril ve daha sonra üretilen Haunebu isimli uçan dairelerin konfigürasyonu şeklinde üretilen bir uzay gemisi üretildi ve bu konfigürasyona Vril -7 (2) "Vril-Odin" ismi verildi. Daha öncesinde Vril örgütü telepatik ilişkilerle 68 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve Aldebaran denilen takımyıldızındaki canlılarla iletişim kurduklarını söylediler. İttifak yaptıklarını ve onların üstün savaş gücünü dünyaya getirip savaşta kullanabileceklerini hükümete anlattılar ve Aldebaran'a gitmek için izin istediler. Hitler ve hükûmeti ise zaten yenildikleri için Vril örgütüne izin verdiler. Çeşitli rivayetlere göre Vril -7 (2) "Vril-Odin" uzay gemisi 25 yıl süren yolculuğunu tamamladı, Aldebaran'a ulaştı. Geride kalan Naziler ise, büyük çoğunluğu gençler ve mühendislerden oluşan kısım, Mars'a gittiler ve burada bir üs kurdular. Amerika'nın Mars'ta kaybolan robotlarının bu üs tarafından imha edildiği söylentiler arasında. İşte Mars'taki bu üste Naziler gelecek olan Aldebaranlıları bekliyorlar. Ya da orada kendilerine yeni bir hayat kurdular.
Almanlar bu teknolojiyle radarlara yakalanmıyordu ve bu çok ciddi tehlikelere neden olabilecek bir silah olarak görülüyordu. İsminden de anlayacağınız üzere Vril 7 den daha önce 6 model daha yapılmıştır ve bu modellerde bazı teknik hatalar olduğu için kullanılmamıştır. Bu UFO' lar hiçbir zaman bir bölgeyi bombalamamıştır. Ancak özellikle İskandinav yarımadasında sıkça görülmüştür ve Dünya genelinde 1950'li yıllarda UFO ihbarlarında ciddi artış gözlenmiştir. UFO'lar tıpki filmlerdeki gibi kendi dairesi etrafında dönerek uçmasıyla da belki de günümüz sinema uzayının bize gösterdiklerine ilham kaynağı olmuştur.
Bir şehir efsanesine göre, Almanlar II. Dünya Savaşı'nın başında özellikle Hitler'in teşvikiyle dünyada; II. Dünya Savaşı'nda önemli fayda sağlayacak önemli olay, buluş ve icatlari araştırmak üzere bir ekip topladılar. Bu ekip Ağrı Dağı yakınlarındaki bir efsaneyi araştırmak için Türkiye'ye geldi. Çevre sakinlerinin anlattığına göre etrafta uçan daire şeklinde dolaşan bir cisim Ağrı Dağına düşmüştü. Hemen kazı çalışmalarına başlayan ekip kısa zamanda bahsedilen uçan daireye ulaştı. Rivayete göre uçan daire havada dönüyor ve herhangi bir fiziki müdahaleye karşı çabucak tepki veriyordu. Almanya'ya götürülen uçan dairenin, yapılan incelemeler altında, bir Alman versiyonu üretildi. İsmi Vril olan bu insan yapımı uçan daire yüksek hızlara ulaşabiliyor ve az yakıt harcıyordu. Ancak manevra kabiliyeti yüksek olmadığı için savaş esnasında pek bir yararı olmuyordu. Daha sonra projeyi üstlenen ve çalışmaya isimlerini veren Vril adlı örgüt çalışmayı üstlendi. Böylece Vril uçan daireleri geliştirilmeye başlandı. II. Dünya Savaşı'nın Almanlar tarafından kaybedilmesinin ardından Vril ve daha sonra üretilen Haunebu isimli uçan dairelerin konfigürasyonu şeklinde üretilen bir uzay gemisi üretildi ve bu konfigürasyona Vril -7 (2) "Vril-Odin" ismi verildi. Daha öncesinde Vril örgütü telepatik ilişkilerle 68 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve Aldebaran denilen takımyıldızındaki canlılarla iletişim kurduklarını söylediler. İttifak yaptıklarını ve onların üstün savaş gücünü dünyaya getirip savaşta kullanabileceklerini hükümete anlattılar ve Aldebaran'a gitmek için izin istediler. Hitler ve hükûmeti ise zaten yenildikleri için Vril örgütüne izin verdiler. Çeşitli rivayetlere göre Vril -7 (2) "Vril-Odin" uzay gemisi 25 yıl süren yolculuğunu tamamladı, Aldebaran'a ulaştı. Geride kalan Naziler ise, büyük çoğunluğu gençler ve mühendislerden oluşan kısım, Mars'a gittiler ve burada bir üs kurdular. Amerika'nın Mars'ta kaybolan robotlarının bu üs tarafından imha edildiği söylentiler arasında. İşte Mars'taki bu üste Naziler gelecek olan Aldebaranlıları bekliyorlar. Ya da orada kendilerine yeni bir hayat kurdular.