Merhaba ben bu kategori altında aklımdan geçen düşünce ve teorileri sıralayıp girdi şeklinde belirtiyorum. Eğer fikrime ters, karşıt veya yardımcı fikirleriniz varsa ve özgünse, lütfen belirtmekten çekinmeyin. Aklıma geldikçe girdiyi düzenler veya yeni girdiler eklerim.
Evet ilk konumuz erkeklik üzerine.
Ne erkeklikte ne de dişilikte, cinsiyet rollerinde bir zorlama olmamalıdır! Varsın olsun ki bu serbestlik halini yaşatan toplumun vay haline.
Evet olmamalıdır ama tercih etmeleri zorunlu olmalıdır. Kendi çapında sınırlarını zorlayan bir erkek birey için.
Ve yine evet, kalıplaştırma olmalıdır ki bu kalıplaştırma insanı kısıtlamaktan çok onu biyolojik yapısına uygun şekilde şekillendirmelidir.
* ASIL KONU *
Son yıllarda testosteron seviyelerin -%150'den daha fazla düştüğünü bilmemiz gerekiyor. Bunun nedenlerinde endüstriyel toplumun ve günümüz ışıkçıların etkisi maalesef çok büyük. Hayır çeşmeyi kuruttuklarından değil, onu da yapıyorlar. Sadece erkek bir bireyin etrafına bireyin anlam veremediği sıkışıklıklar yüklüyorlar. Bazen de onu gereğinden fazla rahatlatıyorlar. Hatta daha fazla. Oyuncak gibi oynanan erkek milletini kökünden değiştirmeye çalışıyorlar. Ve fark ediyorlar ki irade yoksunluğu ve zayıflık (pısırık olma durumu) erkek bireyler arasında yaygınlaşıyor. Hoaydaa?
Peki bu malum hormon eksikliğinde neler oluyor?
En başta kas zayıflığı, biyolojik olarak zayıf kalmamız anlamına geliyor. Bu da zayıf bağışıklık sistemi, fiziksel aktivitelerde azalma anlamına gelir. Bunun dışında:
Zayıflığın beyne gönderdiği durgunluk ve kaygı acıları, sorumluluk alamama, iradesizlik, kas kontrolünü kaybetme, sosyal iletişimde problemler (aşırı alınganlık) ve insan seçmek, Zayıf postür, zayıf göz kasları ve gözleri aktif kullanamama, zayıf fasiyal sinir ve kaslar. Kemik gelişim problemleri (gizemli örneği kaburga blokajı-zayıf kafatası sendromu), diş kaymaları, jinekomasti, zayıf insan psikolojisi ve bu psikolojiyi sürdürebilme. Uyku problemleri veya vücudun yeterli bulduğu uyku seviyesinin düşük olması, vücut değişimlerinde kolay tepki (ateş terleme) sürekli gerginlik ve tetik (panik) halde olma. Cinsel işlev bozukluğu, testis küçülmesi, kontrol edilemeyen kilo, sperm kalitesi düşmesi, kısırlık.
Aslında sıraladığım bu iğrenç durumlar birbirini tetikleyen durumlar. Zaten benim yaptığım gibi bir araştırma ile daha kısa sonuçlara erişebilirsiniz.
Dürüst olmam gerekirse takviye almayıp spor yapmadığım ve hayattan izole olduğum zamanlarda benzer belirtileri elde ettiğim için sıralarken biraz da sevgimi kattım diyebilirim
Bu konu hakkındaki bilgi ve deneyimlerimi çok çok uzun yazılarca anlatabilirim. Tutup tutmaması önemli değil. Sadece paylaşmak istediğim için anonimliğim üzerinden içimi döküyorum. Yazarken kompleks hale girmiş olabilirim. Varsa bir yanlışım lütfen düzeltin. Yapacaksanız bir eleştiri adam gibi yapın kardeşim(!)
İyi Sosyaller.
Evet ilk konumuz erkeklik üzerine.
Ne erkeklikte ne de dişilikte, cinsiyet rollerinde bir zorlama olmamalıdır! Varsın olsun ki bu serbestlik halini yaşatan toplumun vay haline.
Evet olmamalıdır ama tercih etmeleri zorunlu olmalıdır. Kendi çapında sınırlarını zorlayan bir erkek birey için.
Ve yine evet, kalıplaştırma olmalıdır ki bu kalıplaştırma insanı kısıtlamaktan çok onu biyolojik yapısına uygun şekilde şekillendirmelidir.
* ASIL KONU *
Son yıllarda testosteron seviyelerin -%150'den daha fazla düştüğünü bilmemiz gerekiyor. Bunun nedenlerinde endüstriyel toplumun ve günümüz ışıkçıların etkisi maalesef çok büyük. Hayır çeşmeyi kuruttuklarından değil, onu da yapıyorlar. Sadece erkek bir bireyin etrafına bireyin anlam veremediği sıkışıklıklar yüklüyorlar. Bazen de onu gereğinden fazla rahatlatıyorlar. Hatta daha fazla. Oyuncak gibi oynanan erkek milletini kökünden değiştirmeye çalışıyorlar. Ve fark ediyorlar ki irade yoksunluğu ve zayıflık (pısırık olma durumu) erkek bireyler arasında yaygınlaşıyor. Hoaydaa?
Peki bu malum hormon eksikliğinde neler oluyor?
En başta kas zayıflığı, biyolojik olarak zayıf kalmamız anlamına geliyor. Bu da zayıf bağışıklık sistemi, fiziksel aktivitelerde azalma anlamına gelir. Bunun dışında:
Zayıflığın beyne gönderdiği durgunluk ve kaygı acıları, sorumluluk alamama, iradesizlik, kas kontrolünü kaybetme, sosyal iletişimde problemler (aşırı alınganlık) ve insan seçmek, Zayıf postür, zayıf göz kasları ve gözleri aktif kullanamama, zayıf fasiyal sinir ve kaslar. Kemik gelişim problemleri (gizemli örneği kaburga blokajı-zayıf kafatası sendromu), diş kaymaları, jinekomasti, zayıf insan psikolojisi ve bu psikolojiyi sürdürebilme. Uyku problemleri veya vücudun yeterli bulduğu uyku seviyesinin düşük olması, vücut değişimlerinde kolay tepki (ateş terleme) sürekli gerginlik ve tetik (panik) halde olma. Cinsel işlev bozukluğu, testis küçülmesi, kontrol edilemeyen kilo, sperm kalitesi düşmesi, kısırlık.
Aslında sıraladığım bu iğrenç durumlar birbirini tetikleyen durumlar. Zaten benim yaptığım gibi bir araştırma ile daha kısa sonuçlara erişebilirsiniz.
Dürüst olmam gerekirse takviye almayıp spor yapmadığım ve hayattan izole olduğum zamanlarda benzer belirtileri elde ettiğim için sıralarken biraz da sevgimi kattım diyebilirim
Bu konu hakkındaki bilgi ve deneyimlerimi çok çok uzun yazılarca anlatabilirim. Tutup tutmaması önemli değil. Sadece paylaşmak istediğim için anonimliğim üzerinden içimi döküyorum. Yazarken kompleks hale girmiş olabilirim. Varsa bir yanlışım lütfen düzeltin. Yapacaksanız bir eleştiri adam gibi yapın kardeşim(!)
