Zargana bir ezik olduğumu her seferinde hatırlıyorum ama kilo almak da o kadar kolay değil.
Küçük adımlarla başla. Kendine zaman tanı. Bir hoca şunu demişti. Spor yapamıyorum zamanım yok diyenlere 5 dk şınav çektirin çekemezler.
Yani milyonlarca bahane üretebilirsin. Çoğumuz da yapmamız gerekenler konusunda bahaneler üretiyoruz. Ama bizim laflarımız boş. Harekete hazır olduğun zaman yapacaksın. Umarım çok geç kalmazsın.
Bir de kendine sürekli olumsuz sıfatları hatırlatırsan beyin ve vücut ona doğru yöneliyor. Beyin artık başarısız olmayı arıyor resmen. Çünkü zaten bunu kabullenmişsin. Kendini şartlandırmışsın. Öyle ki hareketi başlatmana bile mani oluyor. Denemiyor bile. Başarısız olmana bile izin vermiyor. Çünkü verse aslında düşündüklerinin öyle olmadığını anlayabilme ihtimalin var. Yani sonraki denemelerinde başarılı olma ihtimalini de elinden alıyor. Yani mücadele etme gücünü elinden alıyor. Nedeni ise sadece kendini kandırdığın için. Bunun sebebi de nasıl mücadele edeceğimizi bilemiyor olmak. Bir de birkaç başarısızlık ile kendimizi geri çekmek. Belki çevremizin bize yaptığı olumsuz söylemler. Bilinmezliğin yarattığı korkunun getirdiği bir kitlenme aslında.
Daha önce ön yargıyla bakıp yapamayacağınızı inandığınız bir durumun içine girdiğinizde aslında o kadar zor olmadığını ve yapabildiğinize hiç şahit olmadınız mı? Beynin bizi nasıl olumsuz yönde kandırdığına dair mutlaka yaşamışsınızdır.
Bu yüzden kendinize olumlu telkinlerde bulunun. Olumsuz olarak kandırabiliyorsak olumlu olarak da kandırmaya çalışmalıyız. Çünkü bunu yaptığımızda bütün hücrelerimiz başarılı olmak için algılarının hepsini açıyor ve başarıya doğru yöneliyor. Başarısız olunsa bile eninde sonunda başarıya gitmenin yolunu açıyor.
Bu elemanın mücadelesi beni etkilemişti. Bizim hiçbir eksiğimiz yok.
youtube.com/watch?v=ZrasQOojFyo
Bu adamı harekete geçiren şey neydi? Sadece harekete geçiren düşünceyi beyninde oluşturmasıydı. Defalarca bırakmayı düşünmesine rağmen mücadelesine devam etti. Neden? Çünkü biliyordu ki bırakmayı düşündüren şeyler aslında onu kandırmaya çalışıyordu. Çünkü vücut her zaman konfor alanında kalmak istiyor. Değişmeni istemiyor.
Şunu izleyin örneğin. Semih Saygıner'in başarılı olmak için neden herşeye rağmen dediğini anlayacaksınız. Stand up şov tadında anlatıyor.
Mutlaka izleyin bunları.
Link yarım çıkmış.
Videoda söyledikleri şunlar.
Benim adım
John Calvo.
Bazı insanlar bütün ömürlerini hayallerinin peşinde koşarak geçirir.
Ben de sonunda kendi hayalime kavuşmaya yaklaştım.
Kimi insan için hayal;
zengin olmak, ünlü olmak…
Benim içinse çok daha basit bir şeydi:
Kilo vermek ve sağlıklı olmak.
Çocukluğumdan beri hep bunun hayalini kurdum.
Ama yıllarca başarısız oldum.
Nisan 2010’da, boyum sadece 1.65’ti ve tartıda
154 kiloyu gördüm.
Defalarca denememe rağmen hep yarıda bıraktım.
Ama bu kez farklıydı.
Bu kez bırakmamaya karar verdim.
Tüm enerjimi, tüm hayatımı bu hedefe adadım.
Ve bugün geriye baktığımda,
80 kilodan fazla verdiğimi gururla söyleyebiliyorum.
Kolay olmadı…
Defalarca alay edildim,
insanlar bana “gördüğüm en şişman adam sensin” dediler.
Pek çok kez pes etmek istedim…
Ama etmedim.
Çünkü şunu öğrendim:
Defalarca pes eden o çocuk,
zamanla asla pes etmeyen bir adama dönüşür.
Bugün biliyorum ki:
Kendi sınırlarını aşmaktan,
kendini geliştirmekten daha değerli hiçbir şey yok