Öncelikle ben Reno 5 Lite modelinden geçiş yaptım. 2021'de almıştım, 2025 Haziran'a kadar son bir yılı zar zor da olsa idare etmeyi başarabildim. Çağ atlama gibi bir şey oldu yani. Android'den iOS'a geçmeyi düşünen arkadaşlara da bir fikir verebilir bu yazı.
84,999 TL'ye iPhone 16 Pro 256 GB satın aldım.
Beni iPhone almaya teşvik eden şeylerden birinin Apple'ın verdiği "sade ve kolaylık hissi" oldu diyebilirim. Çevremdeki birçok kişi iPhone kullanıyordu. iPhone 11, 13, 15, gibi gibi... Telefonu elime aldığım hiç tanımadığım, bilmediğim bir arayüz olmasına rağmen sadeliği ve aşırı rahat olması çok hoşuma gitti.
Şu süreçte tek sıkıntı aktarım kısmında oldu, "iOS'a taşı" uygulaması WhatsApp mesajlarımı aktarmayı başaramadı. Kişiler, mesajlar gibi bütün her şeyim sorunsuz aktarıldı. Muhtemelen Apple'ın bu uygulamayı ciddiye bile almamasından kaynaklanıyordur... Telefonu almamdaki başlıca sebepleri anlatayım:
Android'den sıkılmam/soğumam: S25 Ultra da alabilirdim daha da ucuz bir fiyata. Yıllarca Android kullandım. Sürekli "Android'de özgürsün, istediğini yapabilirsin. Apple kısıtlıyor" gibi cümleler beni uzun bir süre Android telefon almaya iteledi bu telefonu satın alana kadar. Fakat benim için hiçbir anlam olmadığını fark ettim bu sözün, benim herhangi bir ek uygulamayla işim yok.
Uzun süre boyunca donma, takılma olmayacağını biliyor olmam: Eğer bir iPhone satın alırsanız telefonun çıkış yılından itibaren 5 yıl yazılım güncelleme desteğiniz var, yani bu telefonu en az 5 yıl kasmadan, takılmadan, donmadan kullanabilirsiniz. Herhangi bir uygulamada saçma sapan hatalar meydana gelmiyor. Örnek vermek gerekirse "Parolapara, stats.fm" isimli uygulamalar Reno 5 Lite telefonumda açılmıyordu bile, siyah ekrana düşüp kalıyordu. Bu sebep beni çok etkiledi, aldıran da o oldu diyebiliriz.
Sade ve rahatlık hissi: Kontrol merkezi Android'e göre çok daha rahat. Neredeyse piyasadaki tüm Android'ler Apple'ın tasarımlarını kopyalayıp Android kullanıcısına aynı hissi vermeye çalışıyor ama özünde Android tabanlı olduğu için hiçbiri bunu sağlayamıyor. Tek bir ekran, bildirimlerle uğraşmak yok. Hızlı ve sade. Zaten bir telefonu size satın almaya iten şey verdiği histir, özellikleri bir yere kadar. Telefonun özelliklerini 7/24 kullanıyor olmuyoruz hiçbirimiz.
Kamera: 5x Optik zoom'u, 48MP ultra geniş ve ana kamerası var. 4K 120 FPS video kaydı yapılabiliyor. Günümüz telefonları için standart ve yeterli. Asıl mesele kameranın her şeyde kalite kaybı yaşatmadan uygulamalarla tam uyumlu olması. Standart bir kullanıcıysanız, Apple size muhteşem bir rahatlık sunuyor. Instagram'da, Snapchat'te, Tiktok'ta... kameranızı tam performans kullanıyorsunuz, aklınıza gelebilecek her uygulama telefonunuza özel olarak optimize edilip size sunuluyor.
"Eksiler" kısmında 4. maddeyi okuyun.
Apple Intelligence: Bu tamamen yapay zekaya olan güvenimden kaynaklı. Yapay zeka her gün gelişiyor, gelişmeye de devam edecek. Şu an Siri çok aptal, ciddi anlamda. Reno 5 Lite'daki Google Asistan çok daha iyiydi mesela. iOS 26 tanıtımını izledikten sonra iOS 26 ile Apple Intelligence'a Türkçe dil desteği geleceğini gördükten sonra normalde iPhone 15 almayı düşünmeme rağmen 16 Pro aldım. 15 Pro almanın daha mantıklı olduğunun ben de farkındayım ama 15 Pro'nun üretiminin iPhone 16'nın çıkmasıyla beraber kesilmesinden sonra iPhone 15 Pro'nun sıfır fiyatı 16 Pro'dan daha pahalı oldu, ikinci el piyasasına da güvenmek istemedim açıkçası.
(Düz iPhone 16 yerine 16 Pro alma sebebim): Yaklaşık 60.000 TL gibi bir para verip 60Hz ekrana sahip olmak berbat bir his. Elimde para varken ben de hem kamera, hem de 120Hz ekran olmasından dolayı 16 Pro tercih ettim.
Eksiler:
1. Hücresel açıkken çok fazla şarj gidiyor. İnanılmaz derecede. Wi-Fi ile şarjı bitiremiyorum. Kaydırdıkça kaydırıyorum, bitmiyor
İş yerinde Wi-Fi çekmeyen yerde durduğum zaman şarjım eriyor, Wi-Fi ile takılmaya çalışıyorum daha çok. (günde ortalama 8 saat ekran sürem var)
2. Ön kamera yıllardır aynı, o üzüyor biraz.
3. Fotoğrafı düzenlemek için konulan Ai yardımcısının ("Düzelt") çok eksiği var, Samsung 7'ye katlamış bu kısımda Apple'ı.
4. Kamera doğrudan 48MP'e ayarlı olarak gelmiyor. Kamera ayarlarından manuel ayarlamak gerekiyor.
5. Arama esnasında yanlışlıkla güç tuşuna basarsanız arama kapanıyor, bunu da erişilebilirlik ayarlarından değiştirmeniz gerekiyor. Bulana kadar biraz can sıkıcı oldu.
KAMERA DENETİMİ / EYLEM DÜĞMESİ
Eksikliği hissedilmez, fiyasko kısaca. Öylesine konulmuş, fakat kamerayı açmak için alıştım diyebilirim. Kamerayı direkt ordan açıyorum, başka da bir işe yaramıyor. Zoom ayarını bile iki parmağımla yapıyorum. Belki ilerleyen zamanda pratik bir iş için kullanılabilir. İsteğe bağlı olarak kamera açılacak olan uygulamayı şu an için Instagram veya Snapchat olarak değiştirebiliyorsunuz.
Eylem düğmesi de bildiğiniz tuş. Sessiz modu açıp kapatmada kullanıyorum. Eskisi olsa da bir şey değişmeyecekti benim için, fakat kestirme atayarak daha işlevsel hale getirilebilmesi mümkün.
Çok önemi olmayan ama güzel değişiklikler:
Always On Display var,
Dynamic Island güzel hissettiriyor ve pratik, (14 Pro veya daha alt modeller için)
Şarj portu Type-C,
Şarj hızı 30W'a yükseldi. Orijinal Apple adaptörü 20W veriyor, bu saçmalığı çözebilmiş değilim. Orijinal adaptör yerine 45W Spigen adaptör satın aldım.
Android'den iOS'a geçen biri olarak beğendiklerim:
Face ID. 1 kere yüzünü tanımla, zifiri karanlıkta bile tanıyor. Büyük rahatlık.
FaceTime. WhatsApp gibi düşük kalite değil. İki tarafın da görüntüsü 60 FPS, kaliteli görüntülü görüşme yapabiliyor olmak çok iyi.
Okuduğunuz için teşekkürler
84,999 TL'ye iPhone 16 Pro 256 GB satın aldım.
Beni iPhone almaya teşvik eden şeylerden birinin Apple'ın verdiği "sade ve kolaylık hissi" oldu diyebilirim. Çevremdeki birçok kişi iPhone kullanıyordu. iPhone 11, 13, 15, gibi gibi... Telefonu elime aldığım hiç tanımadığım, bilmediğim bir arayüz olmasına rağmen sadeliği ve aşırı rahat olması çok hoşuma gitti.
Şu süreçte tek sıkıntı aktarım kısmında oldu, "iOS'a taşı" uygulaması WhatsApp mesajlarımı aktarmayı başaramadı. Kişiler, mesajlar gibi bütün her şeyim sorunsuz aktarıldı. Muhtemelen Apple'ın bu uygulamayı ciddiye bile almamasından kaynaklanıyordur... Telefonu almamdaki başlıca sebepleri anlatayım:
Android'den sıkılmam/soğumam: S25 Ultra da alabilirdim daha da ucuz bir fiyata. Yıllarca Android kullandım. Sürekli "Android'de özgürsün, istediğini yapabilirsin. Apple kısıtlıyor" gibi cümleler beni uzun bir süre Android telefon almaya iteledi bu telefonu satın alana kadar. Fakat benim için hiçbir anlam olmadığını fark ettim bu sözün, benim herhangi bir ek uygulamayla işim yok.
Uzun süre boyunca donma, takılma olmayacağını biliyor olmam: Eğer bir iPhone satın alırsanız telefonun çıkış yılından itibaren 5 yıl yazılım güncelleme desteğiniz var, yani bu telefonu en az 5 yıl kasmadan, takılmadan, donmadan kullanabilirsiniz. Herhangi bir uygulamada saçma sapan hatalar meydana gelmiyor. Örnek vermek gerekirse "Parolapara, stats.fm" isimli uygulamalar Reno 5 Lite telefonumda açılmıyordu bile, siyah ekrana düşüp kalıyordu. Bu sebep beni çok etkiledi, aldıran da o oldu diyebiliriz.
Sade ve rahatlık hissi: Kontrol merkezi Android'e göre çok daha rahat. Neredeyse piyasadaki tüm Android'ler Apple'ın tasarımlarını kopyalayıp Android kullanıcısına aynı hissi vermeye çalışıyor ama özünde Android tabanlı olduğu için hiçbiri bunu sağlayamıyor. Tek bir ekran, bildirimlerle uğraşmak yok. Hızlı ve sade. Zaten bir telefonu size satın almaya iten şey verdiği histir, özellikleri bir yere kadar. Telefonun özelliklerini 7/24 kullanıyor olmuyoruz hiçbirimiz.
Kamera: 5x Optik zoom'u, 48MP ultra geniş ve ana kamerası var. 4K 120 FPS video kaydı yapılabiliyor. Günümüz telefonları için standart ve yeterli. Asıl mesele kameranın her şeyde kalite kaybı yaşatmadan uygulamalarla tam uyumlu olması. Standart bir kullanıcıysanız, Apple size muhteşem bir rahatlık sunuyor. Instagram'da, Snapchat'te, Tiktok'ta... kameranızı tam performans kullanıyorsunuz, aklınıza gelebilecek her uygulama telefonunuza özel olarak optimize edilip size sunuluyor.
"Eksiler" kısmında 4. maddeyi okuyun.
Apple Intelligence: Bu tamamen yapay zekaya olan güvenimden kaynaklı. Yapay zeka her gün gelişiyor, gelişmeye de devam edecek. Şu an Siri çok aptal, ciddi anlamda. Reno 5 Lite'daki Google Asistan çok daha iyiydi mesela. iOS 26 tanıtımını izledikten sonra iOS 26 ile Apple Intelligence'a Türkçe dil desteği geleceğini gördükten sonra normalde iPhone 15 almayı düşünmeme rağmen 16 Pro aldım. 15 Pro almanın daha mantıklı olduğunun ben de farkındayım ama 15 Pro'nun üretiminin iPhone 16'nın çıkmasıyla beraber kesilmesinden sonra iPhone 15 Pro'nun sıfır fiyatı 16 Pro'dan daha pahalı oldu, ikinci el piyasasına da güvenmek istemedim açıkçası.
(Düz iPhone 16 yerine 16 Pro alma sebebim): Yaklaşık 60.000 TL gibi bir para verip 60Hz ekrana sahip olmak berbat bir his. Elimde para varken ben de hem kamera, hem de 120Hz ekran olmasından dolayı 16 Pro tercih ettim.
Eksiler:
1. Hücresel açıkken çok fazla şarj gidiyor. İnanılmaz derecede. Wi-Fi ile şarjı bitiremiyorum. Kaydırdıkça kaydırıyorum, bitmiyor
2. Ön kamera yıllardır aynı, o üzüyor biraz.
3. Fotoğrafı düzenlemek için konulan Ai yardımcısının ("Düzelt") çok eksiği var, Samsung 7'ye katlamış bu kısımda Apple'ı.
4. Kamera doğrudan 48MP'e ayarlı olarak gelmiyor. Kamera ayarlarından manuel ayarlamak gerekiyor.
5. Arama esnasında yanlışlıkla güç tuşuna basarsanız arama kapanıyor, bunu da erişilebilirlik ayarlarından değiştirmeniz gerekiyor. Bulana kadar biraz can sıkıcı oldu.
KAMERA DENETİMİ / EYLEM DÜĞMESİ
Eksikliği hissedilmez, fiyasko kısaca. Öylesine konulmuş, fakat kamerayı açmak için alıştım diyebilirim. Kamerayı direkt ordan açıyorum, başka da bir işe yaramıyor. Zoom ayarını bile iki parmağımla yapıyorum. Belki ilerleyen zamanda pratik bir iş için kullanılabilir. İsteğe bağlı olarak kamera açılacak olan uygulamayı şu an için Instagram veya Snapchat olarak değiştirebiliyorsunuz.
Eylem düğmesi de bildiğiniz tuş. Sessiz modu açıp kapatmada kullanıyorum. Eskisi olsa da bir şey değişmeyecekti benim için, fakat kestirme atayarak daha işlevsel hale getirilebilmesi mümkün.
Çok önemi olmayan ama güzel değişiklikler:
Always On Display var,
Dynamic Island güzel hissettiriyor ve pratik, (14 Pro veya daha alt modeller için)
Şarj portu Type-C,
Şarj hızı 30W'a yükseldi. Orijinal Apple adaptörü 20W veriyor, bu saçmalığı çözebilmiş değilim. Orijinal adaptör yerine 45W Spigen adaptör satın aldım.
Android'den iOS'a geçen biri olarak beğendiklerim:
Face ID. 1 kere yüzünü tanımla, zifiri karanlıkta bile tanıyor. Büyük rahatlık.
FaceTime. WhatsApp gibi düşük kalite değil. İki tarafın da görüntüsü 60 FPS, kaliteli görüntülü görüşme yapabiliyor olmak çok iyi.
Okuduğunuz için teşekkürler
Son düzenleyen: Moderatör: