19 yaşındayım, baba sözü dinlemek zorunda mıyım?

Wfazıl dedi:

Şaka mı yapıyorsun? Koskocaman adamsın yahu! Nasıl olur da baban sana bu cezayı verir, mutfağın kapısını kilitlemek nedir yav! Babanın ruh sağlığı yerinde değil galiba.

Genişletmek için tıkla...

Valla bugün evlatlıktan reddetmeyi düşündüğünü söyledi. Hatta, bu evden gitmeden tek lokma vermeyecekmiş, abartmıyorum. Zaten 2009 yılından beri annem ve babam boşanmış durumda. Babamın bana bugün son dediği şey; "Ya anneni arayacaksın, yada ben annenle konuşacağım senin buradan gitmen için." Normalde bu lafı küfürlü söylüyor. Hani gitmenin küfürlü hali vardır ama forum kuralları gereği bunu nazik dillerle anlattım.

Ayrıca ben kendi başıma bir işi başarılı bir şekilde gerçekleştirebilecek durumda ve psikolojik sağlığımda da değilim. Kısacası hep aileme muhtaç yaşıyorum, kendi ayaklarımın üstünde duramıyorum.

Ayrıca babam benim psikolojik sağlığıma iyi gelmesi amacıyla seans başına 500 TL para alan bir tür şifacıya götürdü. O şifacı, bir takım tuhaf hareketler yaparak uzaktan güya benim bioenerjimi, auramı düzenledi. Ancak, şifacıdan sonra iyice çöktüm ve duygusal boşluklar, kendimde hissetmemeler, kendi evimde olmama rağmen etrafa baktığımda kendi evimi tanımamak gibi sıkıntılar yaşamaya başladım... Benim tek iyi bir özelliğim vardı o da müzikti. Şifacıdan sonrada müzik kulağımda olumsuz düşüşler oldu ve dikkat eksikliği, aşırı geçmeyen yorgunluk, uyumama rağmen 24 saat uykusuzluğun verdiği o ağır yorgunluk hislerim geçmedi... Babam benim ruhsal sağlığımı tehlikeye atıyor ama farkında değil... Ayrıca şifacının yaptığı teknik japonların insanları fiziki ve psikolojik olarak doktor ve psikolog yardımı olmadan, birkaç dakika içerisinde iyileştirmek için kullandığı "Reiki" adı verilen bir yöntemin benzerini, bana şifacı uyguladı ama bundan çok zarar gördüm ve hala daha görüyorum...

Eğer saldırıyorsa meşru müdafaa uygulayabilirsin.

AsjasFıdas1000 dedi:

Eğer saldırıyorsa meşru müdafaa uygulayabilirsin.

Genişletmek için tıkla...

Bakın ben doğduğum günden bu yana, hiç anne baba sözü dinlememiş bir bebek olarak doğdum diyebilirim. Aslında, doğuştan böyle ailemi dinlemez bir karekterle doğdum.

Erdem sana tek önerim; her ne iş olursa olsun bir yerde yarı veya mümkünse tam zamanlı çalışman.
Beyin, uğraşacak bir şeyler bulamadığı zaman içerisinde olduğu vücudu bunalıma - boşluğa sürükler.
Beynin en güzel ilacı "Meşguliyettir". Bir sorumluluk altına girdiğin zaman tüm sıkıntılarından büyük oranda kurtulduğunu göreceksin inan bana.

Sen gerek vücut yapın gerek zeka seviyen ile; çalışabilecek - kendi ayakları üzerinde durabilecek bir bireysin. Yalnızca dişini sıkıp, biraz zora gelebilmek - zorluk ile tanışman gerekiyor.

Tamam, kusursuz bir çocukluk geçirmemiş olabilirsin ancak senden çok daha büyük engelleri olan insanların neler başardığını bir bilsen şaşarsın.

Erdemli Erdem dedi:

Ayrıca ben kendi başıma bir işi başarılı bir şekilde gerçekleştirebilecek durumda ve psikolojik sağlığımda da değilim. Kısacası hep aileme muhtaç yaşıyorum, kendi ayaklarımın üstünde duramıyorum.

Genişletmek için tıkla...

İstesen durabilirsin. Çalışmayana ekmek yok Erdem. Herkes kendine göre zor şartlar altında çalışıyor. Her ne kadar anne baban olsa da, bir yerden sonra artık onlara da yük olmaya başlıyorsun. Ki onlar da sürekli yanında olmayacak, bir gün tek kalacaksın elbet. Annem babam bana bakıyor zaten mantığında sende bir rahatlık seziyorum. Bu dediklerimi belki kaybedince anlarsın ama vakit kaybetme derim.

En kötü bir part time iş bul, markete girmeye çalış. Sigortan yatar, yazın serin, kışın sıcak ortamda çalışırsın. Ekmeğini taştan çıkaran, yaşadığımız ülkeden daha kötü ülkelerde, daha zor şartlar altında çalışan insanlar da var. 21. yüzyılda hala karın tokluğuna çalışan insanlar var yani, hiçbir sosyal hak beklemeden, sadece karın tokluğuna.

Bu yüzden benim şöyle sorunum, böyle sorunum var deyip kendini avutma. Herkesin kendine göre bir sorunu var. Unutma, hayatının sonuna kadar itilmeyeceksin. Bir gün arkandakiler gidecek, hadi kendi başına yürü diyecek hayat.

Boş zamanında izle bu belgeseli.

Jira dedi:

İstesen durabilirsin. Çalışmayana ekmek yok Erdem. Herkes kendine göre zor şartlar altında çalışıyor. Her ne kadar anne baban olsa da, bir yerden sonra artık onlara da yük olmaya başlıyorsun. Ki onlar da sürekli yanında olmayacak, bir gün tek kalacaksın elbet. Annem babam bana bakıyor zaten mantığında sende bir rahatlık seziyorum. Bu dediklerimi belki kaybedince anlarsın ama vakit kaybetme derim.

En kötü bir part time iş bul, markete girmeye çalış. Sigortan yatar, yazın serin, kışın sıcak ortamda çalışırsın. Ekmeğini taştan çıkaran, yaşadığımız ülkeden daha kötü ülkelerde, daha zor şartlar altında çalışan insanlar da var. 21. yüzyılda hala karın tokluğuna çalışan insanlar var yani, hiçbir sosyal hak beklemeden, sadece karın tokluğuna.

Bu yüzden benim şöyle sorunum, böyle sorunum var deyip kendini avutma. Herkesin kendine göre bir sorunu var. Unutma, hayatının sonuna kadar itilmeyeceksin. Bir gün arkandakiler gidecek, hadi kendi başına yürü diyecek hayat.

Boş zamanında izle bu belgeseli.

Yeni Hayata Başlangıç | Fragman

Hayat bir sınav, insan bu sınavda zihnen, kalben ve bedenen güçlü olmak zorunda. Başarının anahtarı, kendini bilerek, kusurlarını görerek ve zaaflarını yenerek yaşamak. Ama insan önce değişmeyi istemeli ve bunun için mücadeleyi göze almalı. Yeni Hayata Ba...

www.trtbelgesel.com.tr

Genişletmek için tıkla...

Bu arada başka şeylerde yazmıştım Reiki vs. O konuda ne diyebilirsin?

İlk mesajı okuyunca sana hak verecektim ama olayın farklı boyutları varmış. Şahsen ben de bir kaç sene evvel aynı şekilde düşünüyordum. Fakat şuan sevgili eniştem(!) ile bir çırak olarak çalışıyorum. Zor ama bundan daha zorlarını görmezsem her zaman kolay olana dayanacağım. Mesela geçen ay kendi laptopumun ekranını kırdım ve elimdeki parayla değiştirdim şimdi kola almak için bile para isteyemiyorum, istiyorum da zor oluyor birazcık. Ve beni yolda görsen "Bu mu la bu dediklerini yapan dersin" ama inanınca ve işin başına geçince inan bana oluyor. İlk 1 ay sıkıntı mesela ben o 1 ayı daha geçemedim ama geçeceğim inşallah. Sana da abilerimizin verdiği tavsiyeler doğrultusunda "Ekonomik Özgürlük"

Tavsiye eğer ciddi problemlerin varsa PSİKOLOGLAR bunun için var.

Bu arada aynı yaşta olduğumuzu belirtmek isterim.

Xample-47 dedi:

İlk mesajı okuyunca sana hak verecektim ama olayın farklı boyutları varmış. Şahsen ben de bir kaç sene evvel aynı şekilde düşünüyordum. Fakat şuan sevgili eniştem(!) ile bir çırak olarak çalışıyorum. Zor ama bundan daha zorlarını görmezsem her zaman kolay olana dayanacağım. Mesela geçen ay kendi laptopumun ekranını kırdım ve elimdeki parayla değiştirdim şimdi kola almak için bile para isteyemiyorum, istiyorum da zor oluyor birazcık. Ve beni yolda görsen "Bu mu la bu dediklerini yapan dersin" ama inanınca ve işin başına geçince inan bana oluyor. İlk 1 ay sıkıntı mesela ben o 1 ayı daha geçemedim ama geçeceğim inşallah. Sana da abilerimizin verdiği tavsiyeler doğrultusunda "Ekonomik Özgürlük"

Tavsiye eğer ciddi problemlerin varsa PSİKOLOGLAR bunun için var.

Bu arada aynı yaşta olduğumuzu belirtmek isterim.

Genişletmek için tıkla...

Şifacı ile ilgili konudaki görüşün ne peki?

Saygı gösterilecek baba var ve saygı gösterilmeyecek baba var. Şu yazdıklarınızdan sonra pek iyi düşünmüyorum babanız hakkında. En azından kendi masraflarınızı çıkaracak kadar çalışın. Size laf etme hakkı fazla kalmaz bu sayede. Üniversite kurtuluşunuz olabilir. Bir taraftan da üniversiteye hazırlanın. Ve psikolojinizi etkileme durumu varsa ve babanız bunu yaptığını anlamıyorsa onla iletişim kurmamaya çalışın.

Erdemli Erdem dedi:

Şifacı ile ilgili konudaki görüşün ne peki?

Genişletmek için tıkla...

Beni yanlış anlama, bir dönem ben de gittim benzeri yerlere saçmalıktan öteye gidemedi benim nazarımda. En güzeli bilimsel olarak bu işi kanıtlamış olan araştırmalara dayandırılan psikiyatriste gitmeni tavsiye ederim.