Aylardan aralık ayı, lapa lapa kar yağıyor dışarıda, bense hafta sonunu iple çekiyorum, özellikle cuma gününü. Çünkü en rahat gün cuma günü benim için, okuldan gelmişsin ve önündeki 2 gün tatil, ödev yap diye bağırmayacak annem
. Dışarı çıkıp deli gibi karda yuvarlanasım var, mahallede herkes birbirini tanıdığı için az çok, annem büyük bir abiye beni emanet edip tek seferliğine gece 11'e kadar dışarıda durmama izin verdi, 12 yaşındayım aşağı yukarı, büyük hissettirdi bu olay bana kendimi. Gece 12 oldu, saatin nasıl geçtiğini bilmiyorum, üstüm sırılsıklam eldivenler artık bir şekilde dışarıdan içeri su geçirmeye başlamış, ayaklar buz gibi. Babamın geldiğini gördüm uzaktan, hafif bir yutkunma ve gelene kadarki hafif endişeli saniyeler. Geldiği gibi bir tane atmıştı suratıma kartopu çok iyi hatırlıyorum
. Arkadaşlarımla vedalaştıktan sonra eve gidiyorum, fakat o kadar güzel zaman geçirmiştim ki eve giderken bile 'yarın ne zaman dışarı çıkarım acaba?' Diye soruyorum kendime. Annem halimi görünce azıcık kızıyor, sıcak bir duş, sonra sıcak çikolatamı alıp salondaki büyük boydan boya olan camdan karın yağışını izliyorum, arkadan annemde 'iyi ki gelmişsin bak fırtına başladı biraz daha donsan kaskatı kesilip kalacaktın herhalde!' Tarzı şeyler söylüyor, bende hiçbir şey diyemiyorum tabii. Acaba yarın ne olacak diye düşünürken altkattaki salonda TV izlerken uyuya kalıyorum...
O zamanlarda ne var bilmiyorum dostlar, fakat insanların o zamanki kadar mutlu olmadığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Şu an herkes daha soğuk geliyor bana, hiçbir zaman o günlerdeki gibi mutlu olamayacağım gibi hissediyorum, umarım olurum. Daha yazardımda biraz daha moralim bozulsun istemiyorum :/. İyi forumlar.