Ekran kartı tercihi sadece oyun içi saf FPS değerleri üzerinden yapılmamalıdır bu, donanım yatırımının temel felsefesini ve profesyonel dünyanın gerçeklerini göz ardı eder. DLSS ve FSR gibi yükseltme teknolojileri, bir görüntü kalitesi artırıcısı değildir aksine oyunun ağır optimizasyon yüklerini hafifletmeye yönelik bir performans düzelticidir. Bu teknolojiler görüntüyü düşük çözünürlükte render edip hedefe yükselttiği için, ne kadar başarılı olursa olsunlar, yerel çözünürlüğün sunduğu mutlak keskinlikten feragat edilir. Yüksek segment bir karta yatırım yapan bir kullanıcının, sırf daha yüksek FPS almak için bu gücü varken görüntü kalitesinden ödün vermesi, maksimum görsel kalite hedefine aykırıdır.
Öte yandan, ekran kartları sadece oyuncular için üretilmez. Yazılımcılar, 3D sanatçılar ve tasarımcılar için zaman paradır. İşte bu profesyonel alanda NVIDIA'nın ekosistem üstünlüğü tartışılmazdır. Neden her stüdyoda NVIDIA kullanılıyor? Çünkü insanlar mal değildir; Optix ve CUDA mimarileri, Blender gibi uygulamalarda AMD'nin çözümlerine kıyasla kat kat hızlı render süreleri ve üstün stabilite sunar. Bu ekosistem, Optix denoising gibi kritik araçlarla render süresini ciddi ölçüde kısaltarak profesyonellere doğrudan maddi bir avantaj sağlar.
Sonuç olarak; AMD, saf oyun gücünde cazip olabilir. Ancak bir kullanıcı, ister rekabetçi oyunda en kararlı deneyimi (NVIDIA Reflex), ister render işlerinde zaman avantajını (CUDA/OptiX) arasın, NVIDIA RTX serisi, stabilite, yazılım optimizasyonu ve ekosistemin sunduğu profesyonel avantajlar sayesinde hâlâ en sağlam ve güvenilir tercihtir. Yüksek donanıma yapılan yatırımın asıl amacı, performans ve kaliteden asla taviz vermemek olmalıdır.
VRAM konusunun ardında basit maliyet hesaplarından çok daha fazlası vardır ki, NVIDIA'nın bu konudaki stratejisi bu durumun en büyük kanıtıdır. Bir ekran kartına sürekli VRAM eklemek maliyeti fahiş derecede yükseltir. Örneğin 5000 serisinde yüksek VRAM'e sahip birçok Ti modeli bulunmasına rağmen, bu kartların maliyetinin yüksek olması kaçınılmazdır.
Bir ekran kartı değerlendirilirken VRAM miktarını sabit tutup diğer teknolojileri göz ardı edemezsiniz. VRAM oynarken, kartın diğer tüm özellikleri, optimizasyonları ve yeni teknolojileri de değişir. Örneğin, bir RTX 5060 aldığınızda, DLSS 4.0 gibi yeni yapay zeka sistemlerine de para ödemiş olursunuz. 5060'ın fiyatı 3060'tan bir tık yüksek olmasına rağmen saf FPS performansı benzer olabilir, çünkü siz aslında o yapay zekaya ve yeni nesil teknolojiye yatırım yapıyorsunuz.
NVIDIA'nın sürekli pahalı olma sebebi, stratejilerinin her zaman aynı kalmasıdır: Ekran kartının ham gücünü belirli bir seviyede tutarken, yapay zeka ve yazılımsal ekosistemi sürekli olarak yükseltmek. NVIDIA sadece ekran kartı üreten vasıfsız bir şirket değil, en büyük teknoloji şirketlerinden biridir ve bu kartları satarak bizimle yeni teknolojiler üzerinde deneyler yapmaktadır. AMD için de benzer bir durum geçerlidir.
Kısacası, hem 16 GB VRAM hem de yüksek teknoloji performansı bir arada arayıp 16-19 bin TL gibi bir fiyat bandında bulmak neredeyse imkansızdır. Her ikisi bir arada olduğunda fiyat kaçınılmaz olarak uçar. AMD ise bunun tam tersini uygular: Saf performansa odaklanır ve yapay zekada NVIDIA kadar güçlü olmasa da, bu sayede daha ucuz kalabilir. Bu, iki markanın adeta hayat felsefesi haline gelmiştir. RTX 5090 gibi kartlar, yüksek VRAM, yüksek performans ve en iyi teknolojinin hepsini bir arada sunar ve bu yüzden fiyatları devasa boyutlara ulaşır.
Burada insanlara bir markayı savunarak tartışmacı bir dille konuşmak yerine, durumu teknik gerçeklerle açıklamamız gerekir. Bakın, bir kullanıcı bizden yazılım için bir sistem istediğinde, biz ona sadece saf oyun odaklı, render işlemlerinde verimli olamayacak bir bilgisayar sunmuşsak, bu doğru bir tavsiye değildir. Ekran kartı tercihi yaparken kullanım amacına göre en uygun teknolojiyi ve ekosistemi sunan markaya yönelmek gerekir. Saygillarimi sunarim.