4250 TL Asgari ücret hakkında düşünceleriniz

2+2=4 olsaydı, bütün ülkeler o şekilde zengin olma yolunu seçerdi. Günümüzdeki durumun faiz ile bir alakası yok. %20 faiz varken de 1 aylık sıcak para geldi, sonra arkası kesildi. Arjantin'de faiz %38, ne oluyor?

Türkiye hep fakirdi, 2010'lu yıllarda bazı nedenlerden dolayı gelen dövizler ile yapay zenginlik yaşadık bir nebze. Şimdi yanlış dış politikalar ve dünya genelindeki problemler nedeniyle paralar kendi mıntıkasına çekildi. Türkiye gerçeğiyle kaldık baş başa...

Bugüne kadar yapay refah var diye hiç bir geleceğe dönük adım atılmadı. Bu günlerin geleceğini çoğu kişi ön görüyordu ama önlem de alınmadı. Şimdi denize düşen yılana sarılır misali, bir şeyler deneniyor.

Ekonomiden önce düzeltilmesi gereken eğitim ve adalet gibi kavramlar olduğu için dediğin gibi matematik ile alakası bile yok. Çok komplike konu. Daha iyi bilenler konuşabilir ama benim bildiğim şu ki: Türkiye zaten 3. dünya ülkesidir. Şuan ise gerçeklik ile tekrardan yüzleşiyoruz. Hepsi bu.

Bu saatten sonra kim gelirse gelsin düzelme beklemiyorum. 2023'de iktidar değişince biraz rahatlama olsa da, çok büyük değişimler olmaz.
Demek istediğim şuydu; şimdiyi geçelim, gelecek finans düzenine hazırlanalım ki en azından o zaman bir atılım yapabiliriz.

Bu da kriptoyu yasaklayarak mümkün gözükmüyor.
Ben sana faiz çözümdür dedim mi ki bana Arjantin örneğini veriyorsun? Ülkenin durumu bu haldeyken, ham madde sıkıntısı yaşarken, üretmezken, cari açık bu kadar fazlayken, yanlış para politikası ile yabancı yatırımı kaçırırken faiz düşürmek bunun gibi kısa vadede ölümcül sonuçlar doğurur. Evet faiz düşmesi bunun sebebidir. İlk yapılacak iş faiz arttırımı ardından ekonomik reform. Düzgün para politikası uygularsa eğer bu ülke kendini 3-4 yılda çok rahat toparlar. Ve söylediğiniz her şey yanlış, her şeyin dili matematiktir. Arjantinin senin yaptığını yapacak ne durumu ne jeopolitik konumu müsait. Türkiye altın niteliğinde topraklarda yaşıyor. Bu kötü yönetime rağmen en dibe vurmuş halimiz şuan bu iken, yönetim değişirse, piyasalara güven gelirse sandığından çok daha hızlı sürede bu ülke kendini toparlar. Söylediğiniz gibi 2+2 her zaman 4 eder buna göre hareket etmek lazım.
 
Ben devletin asgari ücret arttırarak alım gücünü artırmaya yönelik politikasının yetersiz olduğu görüşündeyim.. Benim bu konuda ki düşüncem ücretin arttırılmasından ziyade, gider kalemlerinin fiyatlarının artmaması hatta düşürülme yönünde çaba sarf edilmesi yönünde..
Misal Türkiye'de en çok barınma(Kira), Enerji (elektrik doğalgaz) ve Gıda giderleri öncelikli kalemlerdir.. Kesin olarak bilemiyorum ama Bina yapımı için gerekli olan demir, çimento vs gibi malzemeler Türkiye'de bulunduğunu tahmin ediyorum.. Öncelikle olarak yurt çapında tüm mütaahitleri ve bu işle alakalı kim varsa ortak akıl ile bir komisyon kurup herkesi bu işin içine katarak ev edindirme projesi başlatılmalıdır. Ve buna bağlı olarak devlet kar amacı gütmeden, gerekirse asgari ücretlinin bile ödemede zorluk yaşamdan ödeme yapabileceği bir plan yapmalıdır. ( Toki bu konuda çok yetersiz kalmaktadır).
Ülkemizin topraklarındaki, denizlerindeki doğalgaz ve petrol çıkarılıp işletmelerin maliyetlerini düşürmek için ucuz fiyatta kullandırılacağı gibi konutlarda da halkın ihtiyacını yeterince uygun fiyatta karşılamalıdır. Bu kaynakların diğer ülkelere ihracatı 2. planda olmalıdır.. (Halkın yüzü biraz olsun gülsün artık). Bunula birlikte tarımda da üretim arttırılarak (su kaynakları bu konuda önemli. Şimdilik pahalı olsa da, araştırmalar ile maliyetleri azaltılabilecek. kendi enerjisini yenilenebilir kaynaklardan sağlayan "Deniz suyu arıtma tesisleri" kurulmalı boru hatlarıyla yurdun her tarafına aktarılmalı). Öncelikle ürünlerin iç piyasada uygun fiyatta satılabilir durumda olduktan sonra ihracata izin verilmesi yönünde karar almalıdır. Buna dahil olarak tarımsal ürünleri uzun süre muhafaza etmek için yeraltına her şehirde ( burası önemli her şehirde ) soğuk hava depoları kurulmalı. Yurt demir ağlarla örülmeli ki tarım dahil tüm ürünlerin Taşınması için en ekonomik yöntem budur.

(Aslında düşündüklerimin hepsini yazamıyorum bile, buraya kadar zahmet edip okuduysan teşekkür ediyorum.)
 
Ben devletin asgari ücret arttırarak alım gücünü artırmaya yönelik politikasının yetersiz olduğu görüşündeyim.. Benim bu konuda ki düşüncem ücretin arttırılmasından ziyade, gider kalemlerinin fiyatlarının artmaması hatta düşürülme yönünde çaba sarf edilmesi yönünde..
Misal Türkiye'de en çok barınma(Kira), Enerji (elektrik doğalgaz) ve Gıda giderleri öncelikli kalemlerdir.. Kesin olarak bilemiyorum ama Bina yapımı için gerekli olan demir, çimento vs gibi malzemeler Türkiye'de bulunduğunu tahmin ediyorum.. Öncelikle olarak yurt çapında tüm mütaahitleri ve bu işle alakalı kim varsa ortak akıl ile bir komisyon kurup herkesi bu işin içine katarak ev edindirme projesi başlatılmalıdır. Ve buna bağlı olarak devlet kar amacı gütmeden, gerekirse asgari ücretlinin bile ödemede zorluk yaşamdan ödeme yapabileceği bir plan yapmalıdır. ( Toki bu konuda çok yetersiz kalmaktadır).
Ülkemizin topraklarındaki, denizlerindeki doğalgaz ve petrol çıkarılıp işletmelerin maliyetlerini düşürmek için ucuz fiyatta kullandırılacağı gibi konutlarda da halkın ihtiyacını yeterince uygun fiyatta karşılamalıdır. Bu kaynakların diğer ülkelere ihracatı 2. planda olmalıdır.. (Halkın yüzü biraz olsun gülsün artık). Bunula birlikte tarımda da üretim arttırılarak (su kaynakları bu konuda önemli. Şimdilik pahalı olsa da, araştırmalar ile maliyetleri azaltılabilecek. kendi enerjisini yenilenebilir kaynaklardan sağlayan "Deniz suyu arıtma tesisleri" kurulmalı boru hatlarıyla yurdun her tarafına aktarılmalı). Öncelikle ürünlerin iç piyasada uygun fiyatta satılabilir durumda olduktan sonra ihracata izin verilmesi yönünde karar almalıdır. Buna dahil olarak tarımsal ürünleri uzun süre muhafaza etmek için yeraltına her şehirde ( burası önemli her şehirde ) soğuk hava depoları kurulmalı. Yurt demir ağlarla örülmeli ki tarım dahil tüm ürünlerin Taşınması için en ekonomik yöntem budur.

(Aslında düşündüklerimin hepsini yazamıyorum bile, buraya kadar zahmet edip okuduysan teşekkür ediyorum.)
Dostum yazdıkların çok güzel ama bir ütopyadan ibaret. Ama konut projen eğer 5 yıl önce başlansaydı olabilirdi. Ama artık yatırımcı çekemezsin ayrıca demir çelik gibi şeyleri de dolarla alıyoruz dostum.
 
Ağabey, şu ücreti artırmak mı daha mantıklı ürünlerin fiyatını düşürmek mi daha mantıklı?
Alım gücü ve üretim tavan yapsa. Türk Lirası eski değerine sahip olsa. Şu an 4250 TL asgari ücret ile alamayacağın şey olmaz. Her şeyin başı alım gücü üretim ve paramızın değeri. Paranın değerinin de fazla bir önemi yok eğer ki her şeyi kendin üretiyorsan. Ama dışarıdan alıyorsan kendi paranın önemi var. Biz önceden kendi kendimize yeten bir ülkeydik ve paramız iyi durumdaydı. Sadece Teknolojik ürünleri yurt dışından alıyorduk. Şu an hem paramız çok değer kaybetti hem de neredeyse her şeyi ithal alıyoruz.
 
Yarardan çok zarar getireceğini düşünüyorum. Asgari ücretin artması bir ülke için olumsuz gelişmelerden sayılabilir. İşverenlerin sıkıntıya düşeceğini herkes tahmin edebilir.
 
Bu ülkede satın alınan, hayali kurulan, geleceğine yön vereceğin her şey ama her şey dolar ve euro ile alakalı bugün çıkıp yeni asgari ücret 385 dolar deselerdi herkes mutlu olurdu, sen TL ile isterse 10bin TL de hiçbir şey anlam ifade etmiyor. Türkiye'de ekonomi bitti kimse önünü göremiyor 4250 TL alsan ne olur, şu an insanlar aç kalmamak için iş yerinde yemek yiyebilmek için sigortası olsun diye çalışıyor kim neye sahip olabilir bu ücretlerle yurt dışında işçi olarak çalışıp emekli olmuş Türkiye'de yaşayan adamı düşün adamın emekli maaşı 2200 euro 40bin TL 40bin.
 
Tarihi artış:
400 küsür dolardan 270 dolara. :D

Rezalet rakam. Yılbaşında zam geliyor. Hadi bu 4250 TL maaş ile 2 kişi çalışsa neyse. Yılbaşındaki zam ile ne anlamı kalacak ki?
 

Geri
Yukarı