Arkadaşlar merhaba, yazıma başlamadan önce birkaç şey belirtmek istiyorum: Foruma Tarih kategorisi açılmış, forum için hayırlı olsun diyorum ve bu kategoride benim de katkımın olmasını isterim. Bugünkü konumuzda 5816 sayılı kanunun ne olduğunu ve bu kanunun hangi hükümet tarafından yapıldığını anlatmaya çalışacağım. Bazı yerlerde o kadar yanlış bilgi geziyor ki doğrusunu anlatma gereği duydum. Bu yanlış bilginin bazıları da şu ki "Atatürk kendisini garantiye almak adına 5816 sayılı kanunu çıkardı, Atatürk'ü eleştiren herkes hapse giriyor, bu kanunu İsmet İnönü, Atatürk'ü garantiye almak adına yaptı" tarzında birçok yanlış bilgi var. Bunların hepsini dilim döndüğünce anlatmak istiyorum ve konunun en alt kısmında da yararlandığım kaynakları belirteceğim. İsterseniz kaynaklara sizler de bakabilirsiniz. Her neyse yazımıza başlayalım:

5816 sayılı kanun nedir?

Atatürk'ün yapmış olduğu birçok yenilik, inkilâp ve devrim vardır. Bu yapılan inkilâp ve yenilikler bazı kesimler tarafından hoş karşılanmamakla birlikte, Atatürk düşmanlığı yapan kişilerin, Atatürk'ün anısını ve hatırasını yaşatmak için yapılmış olan büst ve heykellerin bazılarına saldırı gerçekleştirilmiştir ki 2023 Türkiye'sinde bile hâlâ saldırı haberlerini görebiliyoruz. Atatürk'ün heykellerinin dikilmesi de halkın belli bir kesimi tarafından hoş karşılanmamıştır. Atatürk, hilafeti, saltanatı kaldırdığı ve Cumhuriyeti ilan ettiği için hâlâ günümüzde belli bir kesim tarafından eleştirilmektedir. Bu kanun da Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanun ya da Atatürk'ü koruma kanunu olarak geçmektedir.

5816 sayılı kanunu çıkaran kimdir? 5816 sayılı kanunu Atatürk mü çıkardı? 5816 sayılı kanun ne zaman çıkarıldı?

Öncelikle bu kanun 25 Temmuz 1951'de kabul edildi yani Atatürk, hayata gözlerini yumduktan 13 yıl sonra kabul edildi. Kanunu Atatürk kabul etti ya da kanunu Atatürk yaptı gibi bilgilerin tamamıyla asılsız olduğunu söyleyebiliriz. 5816 sayılı kanun, Atatürk'ün vefatından 13 yıl sonra kabul ediliyor ve 1951'de Demokrat Parti'nin iktidar olduğu zamanlarda Atatürk'ün heykel ve büstlerine yapılan saldırıların artması sonucunda Demokrat Parti tarafından yapılmış kanundur.
TBMM'de bu kanunun tasarısı tartışmalara sebep olmuştur. Tasarıya karşı çıkan kişiler, söz hakkı alıp kişilerin yasalar karşısında eşitliğinin olduğunu, tek bir ferde imtiyaz tanıyan tasarının anayasa ihlalinin olacağını belirtmişlerdir ki tasarı lehinde söz hakkı alanlar da Atatürk'ün millete ve Türkiye Cumhuriyetine karşı yapmış olduğu hizmetleri dile getirmişlerdir ve böyle bir kanuna gerek duyulduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca Atatürk'ün heykel ve inkilâplarının kanunla korumak zorunda kalınmasının acı, üzücü ve siyasi bir hata olduğunu belirtmelerinin yanı sıra milletin temsilcisi olan devlet başkanları için kanunlar çıkarıldığını belirtmişlerdir ve ebedi hayata göçtüğü için kendi eserlerini ve inkilâplarını koruyamayacağını ve eserlerinin, inkilâplarının kanunla korunması gerektiğini belirtmişlerdir ki gerçekten de acı ve üzücü durum. Hayatını Türkiye Cumhuriyetine ve milletine adamış birisine saygı, hayranlık ve minnet duymamız gerekiyor; fakat vefatından 85 sene geçmesine rağmen hâlâ anılarının ve hatıralarının belli bir kesim tarafından saldırıya uğruyor olması da kabul edilebilecek durum değildir ve utanç tablosudur. Atatürk'ün yapmış olduğu inkilâp ve devrimler olmasaydı İran'dan, Pakistan'dan bir farkımız kalmazdı.

5816 sayılı kanunun 23 ile 24 Temmuz 1951'de müzakeresi ve görüşmeleri yapılmış, müzakereleri ve görüşmeleri yapıldıktan sonra oylamaya sunulmuştur ve oylamaya sunulan tasarı da 15 Temmuz 1951 tarihli kanunun, 50 red oya karşın 232 oyla kabul edilmiştir ve 5816 sayılı kanun olarak kabul edilmiştir.

5816 sayılı kanunun maddeleri nelerdir?

2391
Atatürk ALEYHİNE İŞLENEN SUÇLAR
HAKKINDA KANUN
Kanun Numarası: 5816.
Kabul Tarihi: 25/7/1951.
Yayımlandığı R. Gazete: Tarih: 31/7/1951 Sayı: 7872
Yayımlandığı Düstur: Tertip: 3 Cilt: 32 Sayfa: 1842

Madde 1 – Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.

Yukarki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.

Madde 2 – Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır.

Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.

Madde 3 – Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.
Madde 4 – Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 5 – Bu kanunu Adalet Bakanı yürütür

5816 sayılı kanun hakkında genel sonuç, yanlış bilgilerin düzeltilmesi

arkadaşlar, özetle Atatürk tarafından çıkarılmış kanun değil. Kanunda da "Madde 1 – Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." diye belirtilmiş. Atatürk'ün hatırasına ve anısına hakaret etmek, sövmek yasak ve cezası da hapis cezasıdır. Hiç kimsenin Atatürk'ü eleştirdiği için ceza alacağını sanmam ki kanunda da Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse şeklinde belirtilmiş. 1951'li yıllarda Atatürk heykellerine ve büstlerine artan saldırılar sonucunda Demokrat Parti iktidarında meclise sunulmuş ve 232 milletvekilinin "EVET" oyunu alarak meclisten geçmiş kanundur yani Atatürk'ün kendisini garanti altına almak adına yapmış olduğu kanun değil ve bu kanun Atatürk, hayata gözlerini yumduktan 13 yıl sonra yapılıyor ve meclise sunuluyor ki Atatürk'ün vefatından 85 sene geçmesine rağmen hâlâ Atatürk büstlerine saldırı yapılabiliyor ki o senelerde bu olayların daha baskın olduğunu düşünüyorum. İş, meclise taşındığına göre demek ki kanun gerekli görülmüş ve meclise sunulmuş. Atatürk Türklerin babasıdır ve insan, babasını ne olursa olsun korur; hatıralarını, anılarını da yaşatır. Hayatını ülkeye adamış liderimiz hakkında ayrı kanun yapılması kadar doğal bir şey yoktur. Mustafa Kemal Atatürk'ten bahsediyoruz. Yaptığı yenilikleri ve devrimleri anlatmaya kalksak sayfalara sığmaz. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Ne olursa olsun Atatürk'ü unutturamayacaklar, insan babasını unutmaz ve Atatürk de Türklerin babasıdır.

Konuyu ilgisinin çekeceğini düşündüğüm birkaç kişiyi etiketlemek istiyorum: @Recep Baltaş, @Emre C, @Ella Freya, @Jasoelys, @Görkem Say.

300px-Cumhuriyet_Gazetesi_24_Temmuz_1951.bmp.png


300px-Milliyet_Gazetesi_26_Temmuz_1951.bmp.png


450px-Ulus_Gazetesi_26_Temmuz_1951.bmp.png





Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.










 
Son düzenleyen: Moderatör:
Yanlış düşünüyorsunuz, gerçekten çok yanlış düşünüyorsunuz.

Günün sonunda anlaşamayacağız.

Sizin fikriniz, iyi günler dilerim.

Ha, dersiniz ki ben Türk değilim, Mustafa Kemal'e saygı duymak istemiyorum dersiniz. Size hak veririm, saygı duymanızı da zaten beklemiyorum.

Şahsen Atatürk'e saygım ve minnetim sonsuz ancak konu bu değil. Türklük mevzusu saçma geliyor, milliyetçi değilim.
 
Son düzenleme:
"Türk milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı varolmalarının yegâne koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. Bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır."

Vatanına, milletine ve devletine bu kadar bağlı olan bir insana ölmesine rağmen bu kadar saygısızlık yapılması...

Kendi milletinden, kendisinin silah arkadaşlarına ve ülkenin kurtuluşu için can vermiş bu kadar insana fütursuzca nankörlük edip saygısızlık yapmak... Bu aklın alabileceği bir şey değildir.

Arkadaşlar lütfen tarihi kanıtı olmayan, bilgisi olmayan cahillerden öğrenmek yerine biraz araştırın.

Durup bir baktığınız da Atatürk'ün 814.578 km² toprak bırakmaktan başka size ne zararı olmuş olabilir?
Bu kin bu öfke neden? Anlamıyorum. Bu kadar rahat bir şekilde kendi vatanımız da Türk olarak yaşayabiliyorsak bunun nedenini hepimizin öğrenmesi gerekiyor.

Cahil insanların düşündüğü "Atatürk'e tapılıyor." bunu zaten ancak cahil bir insan söyleyebilir. Bir insana saygı göstermek veya minnet hissi duymak ona tapıldığını göstermez.

Konu içerisinde var olan "Atatürk'ün anılarına ve anıtlarına yapılan saygısızlıklar" haberlerini gördükçe ve bunları yapanların kendi milletinden insanlar olduğunu bilse emin olun hiçbir ihanet bu kadar acı vermez.

Türk milleti olarak artık değerlerimize, kültürümüze ve en önemlisi hâlâ bunları özgür bir şekilde bize yaşama şansı veren Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz.
 
Yasa olması saçma olabilir fakat kimse bir başkasına küfür etme, hakaret etme gibi bir ayrıcalığı olmamalı.
Ki hakaret edilen kişi bu devletin kurucusu ise. Bir de bunun inanırsınız inanmazsınız ahiret tarafı var.
 
@RPM Size katılmıyorum. İnsan öfkeliyken kendi kendine küfür edip sinirini atabilir.

Şahısa hakareti lütfen meşrulaştırmayalım... Hele ki söz konusu değerlerimiz ise.

Ben çıkıp herhangi birinin annesine, babasına veya ailesinden herhangi birine ağzımı doldurarak küfürler edeceğim, ve bu ifade özgürlüğü olacak. Affedersin de bunları yaptıktan sonra seni bir güzel ifade edeceğin konuma getirirler.

Kimse kimseye saygı duymak zorunda değil haklısınız. Saygı kazanılan bir şeydir bende bunu savunuyorum. Fakat söz konusu değerlerimiz ise herkes saygı duymak zorunda. İsterseniz yine sevmeyin.

Türk olup Türklüğü sevmeyen biri olmak cidden çok enteresan.
 
Türk olup Türklüğü sevmeyen biri olmak cidden çok enteresan.

Türklüğü sevmemek değil ki olay. Türk olmaya fazla anlam yüklemiyorum, hepsi bu.

Ama ben demiyorum ki Atatürk'e hakaretler yağdırılsın falan, tabii ki hayır.

Atatürk'e veya herhangi bir kişiye küfür eden adama ben de aynı şekilde karşılık verebiliyorsam bu ifade özgürlüğüdür. Benim savunduğum bu. Aksini söyleyenlere da saygı duyuyorum zira bunun Türkiye'de çalışmayacağı aşikar. Ben ideal bir düzende bana göre olması gerekeni söylüyorum.
 
Atatürk ve silah arkadaşları ülkenin kurucusu ve kurtarıcılarıdır ancak koruma kanunu olması absürt bence.

Küfür ifade özgürlüğü sayılmalıdır bana göre, iftiraya varmadığı sürece herkese ve her şeye söylenebilir.

Ben etmem, edeni de sevmem ama insanların buna hakkı olmalı.
Size karşı hislerimi küfürle ifade etmemde bir sakınca yoktur o zaman?
 
İftiraya varmadığı sürece tabii ki yok. Ciddiye alacak değilim ya. :)
Bence gayet ciddiye almalısın.
Küfür samimiyet dışında olduğu sürece özgürlük olamaz. Önümde bana küfür eden birine kafa atarım, ağzını yüzünü dağıtırım. Bu da özgürlük olsun o zaman.
 
Atatürk ve silah arkadaşları ülkenin kurucusu ve kurtarıcılarıdır ancak koruma kanunu olması absürt bence.

Küfür ifade özgürlüğü sayılmalıdır bana göre, iftiraya varmadığı sürece herkese ve her şeye söylenebilir.

Ben etmem, edeni de sevmem ama insanların buna hakkı olmalı.

İşte o olay öyle değil hocam git İspanya'da ya da İngiltere'de eski krala veya kraliyet mensubuna bir hakaret et içinden geçerler bunlar önemli insanlar öyle herkes laf etse ortada bir değer kalmaz.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı