Şöyle ki PC mühendisi 2 sınıfa yeni başlayan birinin kaldı ki apartman üniversitesinde Ankara'da mezun olduktan sonra iş olanaklarının ve o kadar verilen emek, kendini geliştirmek için verdiğin çaba, mezun sonrası aynı lise gibi boşa geçmiş 4 yıl denileceğine şimdiden bırakıp başka şeylere erkenden yönelmek mantıklı olmaz mı? Aile tarafından klasik hayat yolunun sana zorla dayatılıyor. Bu yol üniversiteye git, kendini geliştir meslek bul, 35-40 sene kadar köle gibi işe git gel, işe git gel, evlen çocuk yap öl.
Çok saçma değil mi arkadaşlar? Bir insan dünyaya sırf böyle yaşamak için gelmiş olamaz. Başka şeyler yapılmalı. Asıl amaç bu herkesin göremediği fare yarışından çıkmaya çalışmak, özgür olmaya çalışmak ve bunun aileye anlatınca ne kadar kendini yalnız olduğunu anlıyorsun çünkü ailen bile seni anlamıyor. Umarım birisi gelir buraya beni anlayan birisi ve güzelce anlaşırız, çünkü şunu anladım ki, (bu farkındalık sayesinde, bir iyilik mi kötülük mü bilmiyorum), anlattığın şeylerin başkası tarafından anlaşılmaması o kadar acı veren bir şey ki ve insan kendi içinde kendini yiyor çünkü görüyorsun ki asıl yapmak istediğin şey bu değil ve bunun farkında olmana rağmen içindeki derdi, sıkıntıyı birine anlatınca anlaşılmamak en kötü şey.
Neden PC mühendisliği çünkü uzaktan çalışma imkanı ver ve bir yere bağlı olmadan çalışabiliyorsun ki bana zorla üniversiteye gidip standart bu fare yarışına zorla sokulunca en cazip fikrin özgürlük bakımından bu olduğunu düşündüm. Bana kalırsa üniversite zaten zaman kaybı ve birçok örneğini gördüğümüz gibi üniversiteye gitmeyen insanların gerek olsun içerik üreterek, farklı platformlarda canlı yayın açarak veya ticaret yaparak bir şeyler yaptığını görüyoruz. Ebeveynlerin peki hala kafasının (bir işe gir, evlen, çalış köle gibi ve öl) mantalitesi hala devam ediyor ve hala bunun en doğru yol olduğunu düşünüyorlar ki bu devirde artık bu da gerçekliğini yitirdi çünkü birçok farklı şekilde para kazanma olsun başka şeyler olsun, farklı meslekler var. Yani bu paradoksun içinde olmanın verdiği acı ile yazıyorum belki birilerinden bir tavsiye gelir ya da benimle aynı fikirde olanlarda buraya kendi düşüncelerini yazarlar, çok mutlu olurum. Bu yazının mottosu -farkındalık ve özgürlük- olsun.