Aileyle anlaşmamak

Babamı küçükken kaybettim maalesef. O yüzden bahsetmedim.
Hayatında baba figürünün olmaması kötü olmuş. Belki annenin bu kadar baskıcı birine dönüşmüş olmasının sebeplerinden biri de babanın evde olmaması, annen bir de baba olmaya çalışıyor. Ama erkekten anne olmayacağı gibi, kadından da baba olmaz. Mutlaka bir aksaklık çıkar.

Sana bu konuda önerebileceğim çok bir şey yok ancak eski filmlerdeki efsaneleşmiş erkek oyuncuları izleyip, onları idol olarak görmek işe yarayabilir. Hareketlerini, mimiklerini, ses tonlarını, beden duruşlarını vesaire aynalamak, baba figürünün sende oluşturduğu eksikliği bir nebze olsun giderebilir. Çünkü erkeksi hareketleri ve erkeksi davranmayı bize baba öğretir, anne değil.

Unutmadan, sadece dominant beden duruşlarını bilinçli bir şekilde uygulamak bile testosteron oranını belli bir oranda arttırabiliyor. Bununla ilgili araştırmalar mevcut.
En kısa zamanda ekonomik özgürlüğümü kazanınca ayrılacağım.
Bu konuda dikkat et, özgür olduğunu zannedip 3. ay eve geri dönmek gibi bir hataya düşebilirsin. Şu an ailen senin giderlerini karşılıyorken ilk kazandığın parada ayrılmak yerine, önce belli bir miktar birikim yapmak ve bunu uzun vadeli değerlendirmek daha iyi olur.

Yoksa gidip kendini durup dururken ekonomik geçimsizliğe yakınlaştıran bir şey yapmamalı. Burası çalışarak zenginleşebileceğimiz bir ülke değil. Amerikanvari düşünmek hata olur.
 
Hayatında baba figürünün olmaması kötü olmuş. Belki annenin bu kadar baskıcı birine dönüşmüş olmasının sebeplerinden biri de babanın evde olmaması, annen bir de baba olmaya çalışıyor. Ama erkekten anne olmayacağı gibi, kadından da baba olmaz. Mutlaka bir aksaklık çıkar.

Sana bu konuda önerebileceğim çok bir şey yok ancak eski filmlerdeki efsaneleşmiş erkek oyuncuları izleyip, onları idol olarak görmek işe yarayabilir. Hareketlerini, mimiklerini, ses tonlarını, beden duruşlarını vesaire aynalamak, baba figürünün sende oluşturduğu eksikliği bir nebze olsun giderebilir. Çünkü erkeksi hareketleri ve erkeksi davranmayı bize baba öğretir, anne değil.

Unutmadan, sadece dominant beden duruşlarını bilinçli bir şekilde uygulamak bile testosteron oranını belli bir oranda arttırabiliyor. Bununla ilgili araştırmalar mevcut.

Bu konuda dikkat et, özgür olduğunu zannedip 3. ay eve geri dönmek gibi bir hataya düşebilirsin. Şu an ailen senin giderlerini karşılıyorken ilk kazandığın parada ayrılmak yerine, önce belli bir miktar birikim yapmak ve bunu uzun vadeli değerlendirmek daha iyi olur.

Yoksa gidip kendini durup dururken ekonomik geçimsizliğe yakınlaştıran bir şey yapmamalı. Burası çalışarak zenginleşebileceğimiz bir ülke değil. Amerikanvari düşünmek hata olur.
Aslında maskülen yapıya eğilimli değilim. Kendimi özellikle ruhen maskülen ve feminenliğin ortasında görüyorum. Karakterim o şekilde şekillenmiş. Evde tek erkek olunca doğal. Baba figürünün eksikliğini pek yaşamıyorum aslında. Ama dediklerinizi bir şekilde bilinçli olmadan yapıyor olabilirim.

Doğru söylüyorsunuz, acele etmemek gerek. Ben hep pozitif düşünürüm. Kimileri bana hayal aleminde yaşadığımı da söylüyor, bunu çok duydum. Ben bu şekilde bir şeyleri gerçekleştirebileceğime inanıyorum. Einstein'ın da dediği gibi "Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıyken, hayal gücü tüm dünyayı kapsar."
 
maskülen ve feminenliğin ortasında görüyorum. Karakterim o şekilde şekillenmiş.
Bu iyi bir şey değil. Karakterinin falan da daha şekillendiği yok. Değiştirmek o kadar zor bir şey değil. Dediğimi yap, bilinçli olarak bunu sürdür ve bir süre sonra vücudun otomatik olarak yeni hareketleri benimsemeye başlayacak.

Annenle olan ilişkini de biraz azalt. Yani her şeyi ona anlatma, her fikrinde ondan öneri isteme, kendi başının çaresine bak. Hatta bu herkes için geçerli. Sorunlarını olabildiğince kendi içinde çözmeyi öğren. İnsanlar "Sorunlarınızı anlatın, ayıp değil!" veya "Erkekler de ağlar. :(" gibi saçma sapan şeyler pompalıyor. Sorunlarını anlatır ve erkek hâlinle ağlarsan, birkaç tekme daha yersin.

Zayıf olduğunu göstermeyeceksin. Mutlaka biri gelir sana karşı kullanır. Bunlar hep insanların kolektif bir şekilde zincirin sert görünen zayıf halkalarını elemek için yaptığı şeylerdir. İlla anlatıp, ağlayacaksan gidip yeminli gizliliği olan bir psikoloğa anlatacaksın. Hatta onlar bile garip vakalarını insanlara anlatıyor. Bundan kurtulmak pek mümkün değil.
Kimileri bana hayal aleminde yaşadığımı da söylüyor, bunu çok duydum.
İnsanlar temelde pek farklı değiller. Hepsi başarılı olmak ister ancak başarılı olmak için gerekenleri yapanları sevmez. Bu yüzden dünyanın çok farklı yerlerinden olan insanlar birleşip de "Yahu efendim şu zengin başarılı diyorsunuz ama aslında ailesi maden işletiyordu." gibi saçma sapan bir fikre sıkı sıkıya bağlanabiliyor. İnsan her zaman suçu üstlenmemek için her şeyi yapıyor.

Zenginler zengin, çünkü şerefsizler, çünkü sermayeleri vardı, çünkü insanları sömürüyorlar, aslında onlar bir şey yapmadı, hep çalışanları yaptı da zenginler üstüne kondu vesaire vesaire. :) Bu saçmalığın daniskası ama insanlar kıçlarını kaldırıp bir şeyler yapmadıkları için zengin olmadıklarını kabullenmek yerine yıllardır imparatorluk inşa eden insanları lekelemeye çalışıyorlar.

Konudan saptım gibi duruyor ama öyle değil. Pozitif olmak, çok önemlidir. Çünkü bedenin zihni etkilediği gibi, zihin de bedeni etkiler. Bunlar kardeş gibidirler. Pozitif olmadıktan sonra bir şeyin olacağı varsa bile biz farkında olmadan bunu baltalamış oluruz. Daha önce sıkça söylediğim gibi geleceğimizi önce kendi aklımızda serbest bırakmalı ve genişlemesine izin vermeliyiz. Aksi taktirde sürekli negatif fikirlerle zihnimizi zehirleriz, bu da bedenimize sıçrar.

Elbette pozitiflik "Pozitif olursam camdan atlayınca kanatlarım çıkar." tarzı bir pozitiflik de olmamalı. Sorunlar her zaman çıkar, bir şeyler her zaman yanlış gider ama bu neredeyse hiçbir zaman bizim sonumuz değildir. Pozitiflik, gerçekçiliğin önüne geçmediği sürece muazzam bir güçtür.
 
Yazdıklarının hepsini okudum çoğu şeyi bende yaşıyorum ve en kötüsü de anlattığım bir konuda bile bana destek olmamıştır ben haklı olsam bile o olayda. Önceden çok ağlardım fakat şimdi kalbim köreldi galiba hiçbir duygu hissetmemeye başladım. En iyisi biraz bu konularda soğukkanlı olmak ve geleceğini düşünerek yaşamak. 7 au geçmiş üzerinden ama yine de cevap vermek istedim.
 

Geri
Yukarı