Algıda seçicilik nedir?

Katılım
17 Aralık 2019
Mesajlar
9.608
Makaleler
3
Çözümler
66
Kişinin; etrafında gelişen tüm durumlar içinden, hepsine odaklanması mümkün olmamasi sebebiyle dikkatini yöneltmeye gerek duyulanı ya da ihtiyacı olanı seçmesidir.

İnsan, kendine yatkın olana yönelmeye ve kendini destekleyene kulak kabartmaya meyillidir.

Halbuki hal ve durumumuz hakkında bize yol gösterebilecekler, zıtlarımız ya da bize karşıt olanlardır.
 
Son düzenleme:
Gerçeğin algılanmasına engeldir.
İşlem kapasitemiz sınırlıdır. Gerçekten çok hayatta kalabilmek birinci önceliktir. Karnınız açken veya bir ayı tam karşınızdayken, "Biz neden varız?", Uzaylılar, Kuantum Fiziği, Matematik vs. hiçbirinin önemi yoktur. Önce karın doyacak ve tehlike geçecek ki sonra bunlara kafa yorulur. Ama karnımız doyduktan sonra bile ilerisini anlamak konusunda sıkıntı yaratabiliyor. Doğru.
 
İşlem kapasitemiz sınırlıdır. Gerçekten çok hayatta kalabilmek birinci önceliktir. Karnınız açken veya bir ayı tam karşınızdayken, "Biz neden varız?", Uzaylılar, Kuantum Fiziği, Matematik vs. hiçbirinin önemi yoktur. Önce karın doyacak ve tehlike geçecek ki sonra bunlara kafa yorulur.

Hayatta kalmayı önceleyenlerin, ahlak ile iştiraki kendi kadardır. Kendi kurallarına hapsolur ve kendi tiranlığının kralı olur.
 
Hayatta kalmayı önceleyenlerin, ahlak ile iştiraki kendi kadardır. Kendi kurallarına hapsolur ve kendi tiranlığının kralı olur.
Katılmıyorum. Argümanınız ancak Tanrı seviyesinde veya mükemmel koşullarda kabul görebilecek bir argümandır. Önce ihtiyaçlar karşılanmadan isteklere zaman ayrılamaz. Yoksa sonu hüsranla biter. İnsanlık önce basit çadırlar yapıp tarımı keşfetmiş, bundan çok sonra felsefe ve diğer alanlara geçiş yapmıştır. Bir insan güvenliğini sağlamadan ve karnını doyurmadan diğer şeylere geçemez.
 
Katılmıyorum. Önce ihtiyaçlar karşılanmadan isteklere zaman ayırılmamalıdır. Yoksa sonu hüsranla biter. İnsanlık önce basit çadırlar yapıp tarımı keşfetmiş, bundan çok sonra felsefe ve diğer alanlara geçiş yapmıştır.

Katılmanızı beklemiyorum zaten. Toplumsal yaşayışa geçişten sonra, sınırlar ve paylaşım zorunlu hale gelmiştir. Doğal insandan gelişerek toplumsal insan haline gelmişken, kalkıp doğal dürtülerin gerekliliğinden dem vurmak gelişimden ziyade gerilemeye vesile olur. Sonuçta insan, doğal dürtülerine gem vurabilme yetisine de sahiptir.
 
Son düzenleme:
Katılmanızı beklemiyorum zaten. Toplumsal yaşayışa geçişten sonra sınırlar ve paylaşım zorunlu hale gelmiştir. Doğal insandan toplumsal insan haline gelmişken kalkıp doğal dürtülerin gerekliliğinden dem vurmak gelişimden ziyade gerilemeye vesile olur. Sonuçta insan, doğal dürtülerine gem vurabilme yetisine de sahiptir.
Her ne kadar toplumsal düzene geçmiş olsak da doğal insan olarak bahsettiğiniz kişiler için geçerli olan kurallar bütünü bizim içinde geçerlidir. Toplumsal düzene geçsekte bu sefer mücadelemiz doğa ile değil kendimize karşı olmuştur. Mücadele hiçbir zaman bitmedi ki çağdışı(?) dürtülerimizden vazgeçebilelim. Yoksa ölürüz.
 
Son düzenleme:
Her ne kadar toplumsal düzene geçmiş olsak da doğal insan olarak bahsettiğiniz kişiler için geçerli olan kurallar bütünü bizim içinde geçerlidir. Toplumsal düzene geçsekte bu sefer mücadelemiz doğa ile değil kendimize karşı olmuştur. Mücadele hiçbir zaman bitmedi ki çağdışı(?) dürtülerimizden vazgeçebilelim. Yoksa ölürüz.

Mesele de bu zaten. Insan, dürtülerine teslim olursa ve kişisel hareketini de bu eksende belirlerse etrafına zararı artmaktadır. Tam tersi şekilde, tamamen dışa dönük ve dışardaki için yaşarsa da bu kez varlığı tehlikeye girecektir. Ikisi arasinda ikisinin de yararına bir yol mutlaka mevcuttur.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı