Anlatayım birazını.
Genel olarak TR de kanunlaşmış hangi kural varsa USA de onun daha sıkı hali varmış gibi düşünebilirsin. Burada kırmızı ışıkta geçersin belki hiçbir şey olmaz, çünkü USA deki kadar dikkat çekmezsin. Fakat orada trafik çok daha stabil ve genellikle yavaş aktığından direk göze çarparsın ve yargı önünde hesap verirsin. Paşa paşa da cezanı ödersin tabiki.
Burada torpilin vardır, karını kızını yardımcın yaparsın yasalmış gibi göstererek, bu olay basına çıkar ama hiçbir şey olmaz (yaşanmış bir olay). USA de aynı olayı yaşarsın ve yolsuzluktan hüküm giyersin, doğal olarak görevden alınırsın ve gündemden düştüksen en az bir-iki yıl sonra yüzün kızarmadan insan içine çıkabilirsin (tabii hapisten çıkabilirsen
)
Site içi otopark sorunu yaşandı diyelim, haksız taraf karşı taraf ise tazminat bile alabiliyorsun. Haksız taraf sana saldırırsa koruma talep edebiliyorsun.
Koruma demişken devletin memurlarını atlamamak gerek. Orada TR deki gibi önüne gelene bir kaç parkur yaptırıp polis olmana izin vermiyorlar. Silah çekme hızı vs hepsine bakıyorlar. Saha askerleri belirli boy, kilo ve yağ oranlarına sahiptir genelde. Zaten görmüşsündür hepsi iri yarı kaslı adamlar. Eğer uyarılarına uymazsa ve bir suç işliyorsa (işlemek üzereyse) polisin çekip vurma hakkı var ve genelde (kişi ölmediği sürece) nereden vurulduğuna bakmıyor bile mahkeme. Neden? Çünkü görevi bu. Çıkıp bir kişi # açmaz TW'da "neden öldürdün?" diye. Neden? Çünkü üstünde kamera var, olaylar saniye saniye kaydedilmiş ve kanunlar ona yeşil ışık yakmış. Sonuç olarak polis görevini yapmış ve halkı için tehtit olabilecek bir şahısı etkisiz hale getirmiş.
Öğretmenler eğitim aşkıyla yanıp tutuşmasa da hepsi görevini yerine fazlasıyla getiriyor genelde, bir öğretmenin anlattığı eğitimin yetersiz olduğunu düşünüyorsan idare gerektiğinde müfettiş tarzı birini çağırıp bu konuda diğer öğrencilerin fikirlerini alabiliyor, yönetim kurulu da aynı fikirdeyse gerektiğinde öğretmen için tekrardan bazı konularda eğitim alması sağlanıyor.
Onun dışında ufak tefek bir kaç yazılı olmayan kural var burayla kıyaslandığında.
Mesela diyelim burada bir bebek veya evcil hayvan gördünüz 'Ay ne tatlı' diyerek sevdiniz dokundunuz falan (corona dönemi yok gibi düşünün, normal bir zaman yani) TR de genelde bebeğin annesi veya babası, evcil hayvanın ise sahibi güler ve samimi karşılar sizi. Fakat orada 'Napıyorsun?' tarzı bir söylemle karşılaşabilirsiniz, insanı eğer samimi olmadığınız biriyse ve yaşlıysa (bu genelde gözlemlerime göre 35+ insanlarda oluyor) insanı biraz soğuk Amerika'nın.
Irkcılık konusunda çok ciddiler, insanların dış görünüşlerine göre onları sınıflandırmaya kalkarsanız hem kanunlarca hemde çevrenizdekiler tarafından ağır linçlenirsiniz aman dikkat.
Farklı sorunuz varsa alırım.