Araba kullanmayı öğrenebilmek dil öğrenebilmeye çok erken yaşlarda başlanmasının büyük avantajında olduğuyla çok benzerdir, yani ne kadar erken yaşta öğrenilirse alınacak olan sonuç veya öğrenme sürecinin kolaylaşması da o kadar iyi olur.
Babasının özel arabası olanları, bu konuda büyük avantajlı olup, sürmeleri yasaklanmış olsa bile arabanın koltuğuna oturup arka/ön aynaya bakmaları, direksiyonu sağa-sola hareket ettirmeleri bile ilk eğitimlerini bu şekilde almaları, korkularını, ilk heyecanlarını bu yolla yatıştırmaları demektir. Hiç olmazsa ileride ehliyeti alırken asıl direksiyon sınavında çok fazla heyecan yapmaları böylece önlenir.
İnsan kendisinin olmayan araba, PC, pahalı kamera, vb. cihaz veya makineleri bozma korkusuyla ürkek kullanır, çekincesi tam olarak kalkamaz. ancak babasının arabasını küçük yaşlarda izinli veya izinsiz kullandığında kendine olan güveni artar ve insan - makine ilişkisindeki olumsuz korkuları veya tüm endişeleri kalkmış olur.
Benim annem evde bozacağım korkusuyla elektronik çamaşır makinesinin düğmesine basmaya korkuyor, hukukçu olan dayım İstanbul/Fındıkzade'deyken mekanik daktilo tuşlarına bozacağım korkusuyla çok hızlı basamazdı örneğin, bir teyzem İstanbul/Mecidiyeköy'de araba kullanırken çok kalabalıktaki (trafikteki) bu aşırı korkusu yüzünden büyük kullanma zorluğu çektiğini özellikle de belirtiyor. Korku olursa öğrenme süreci çok fazla güçleşir ve alışma/öğrenme süreci çok ieriye doğru ket vurur, yani bunun öğrenme sürecine her zaman büyük bir olumsuzluk olarak yansıyacağı da her zaman net ve kesindir.
Korkularınızın üzerine gitmeniz ancak bu korku kaynağı olan makinelerin cesaretle kullanılmasını her zaman gerektiriyor, "bunu bozacağım" korkusu bulunsa ve bozulacağından tam emin olunsa da öğrenmek için üzerine üzerine gidilmeli, kendi kişisel görüşüme göre. Çünkü kendi malınız olan araba, daktilo, ev makinelerini, vb. bile bu durumda çok rahat da kullanamıyor oluyorsunuz, asıl gerçeği bu..
İlk PC'mi satın aldığımda merak edip sistem dosyalarını fazla karıştırp silince defalarca kurulu olan sistemi çökerttim, elimde taşıyıp serviste yeniden yüklettim, win 95 işletim sistemini. İlk arabayı alınca defalarca kaza yaptım, bahçede bile geri geri çıkarken evdeki parklı bir kamyonete çarpıp çamurluğu hasarlandırdım, kaskoluydu kaskoya yaptırttım, ama pes etmeden boza boza ve hasar vere vere en doğru yoluyla öğrenmeyi, ama bozabilmek yoluyla dolaylı bir yoldan, yani kötü tecrübelerle öğrenip yoluma hep devam edip en sonunda öğrenmeyi başardım.
Babamın özel arabası yoktu, taksilere sürekli biniyor ve bana sıfır değil sadece 2. el araba almaya çalışıyordu, fakültedeyken. Ama annem 2. ele hiç yanaşmıyordu. İlk arabayı oldukça ileri yaşlarda alıp çocukluktan kalan bir tecrübem ve alışkanlığım hiç olmadığından büyük sıkıntılar çekmedim desem bu yalan olur. Her neyse, yine de 26 yıllık bir sürücüyüm şu anda. Kolay gelsin.