Reddi_
Centipat
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Öncelikle yakın zamanda fark ettimki Unity seveni çok. Oyunu oynamış, ancak bitiremeden bırakmış bir oyuncu olarak kendime bu süre zarfı içinde sürekli; "Neresini bu kadar sevdiler acaba?" Şeklinde soruları sordum. Aynı yıl içinde çıkmış "Destiny" gibi sırf kozmetik kaygılardan ötürü 500 saat gömdüğüm, "Dark Souls" gibi kendine bir tür yaratmış popüler serinin II. Oyunu, Watch Dogs, ki açık dünya bazında fena değildi, Wolfenstein: The New Order ve bunun gibi sayabileceğim pek çok oyun varken neden Unity? İşte Unity'nin iyi ve kötü yönleri;
Hikayeye çok girişmek istemiyorum, ancak belirtmeliyim; Ubisoft potansiyel harcama konusunda çok başarılı bir firma; bunda hepimizin hemfikir olduğunu varsayıyorum.
Normalde zıt kutupların birleşmesi gibi bir klişe bile iyi işlendiğinde oyuncunun ağzını açık bırakabilir, ki aslında bir Assasin ve Templer fikri hiç de fena değil. Ancak bizim hikayemizde öyle bir işleniyor ki; sanki ortada hiçbir engel yokmuş gibi direk birlikte oluyor karakterler! E hani siz ayrı dünyaların insanlarıydınız? Daha az önce: Olmaz bu iş. Diyordunuz? Eeee, gel gör efendim, aşkın karşısında Assasin de önemsiz, Templer'da! Kendimi adeta günümüzün dandik Türk dizilerini izler gibi hissettim. Hikaye bu ve bunun gibi klişelerden ibaret şahsen. Ancak "Ben bu klişe olayını severim, tahmin ettiğimin tutması beni tatmin eder." Diyorsanız, oynayın.
Gelelim, oyunun teknik yönlerine;
Mekanikler - Ağır, ve hantal savaş mekanikleri, ki bu Batman gibi "kodummu otuttururum" şeklinde değil virüs hissiyatı 0 olan bir mekanik. Aynı zamanda yine bir tatmin duygusu vermediğinden, ve bir Assasin olarak hızlı dövüşmemiz gereken bir oyunda olarak mekanikler bir yerden sonra insanı feci bayıyor.
Görsel Kalite - Aslında dönemine göre fena değildi, özellikle Assasin's Creed oyunlarının tebrik ettiğim bir yönüde yaptıkları şehrin hakkını vererek yapmaları, yani bir kuleye çıkıp şehri seyrettiğinizde hakkaten büyülenebiliyorsunuz. En ince ayrıntıya kadar döşenmiş olması da cabası. Ancak şu saç olayına halen bir çözüm üretemediler. Saçlar o kadar yapay, o kadar sahte duruyor ki anlatamam. Efenim bu nasıl bir saçtır Allah aşkına? Zaten bug olayına hiç girmiyorum, orayı hepiniz biliyorsunuz.
İşte bu, ve bunun gibi bazı özelliklerde bunları alıp götürüyor. Mesela NPC'ler. Normalde "Fransız Devrimi, canlı sokaklar, size o dönemde yaşadığınızı hissetireceğiz!" E, hani canlı açık dünya? NPC olarak karşılaştığım tek şey sokakta elinde pankartla duran ve bağıran ruhsuz insanlar. Bumu sizin Fransız İhtilaliniz? Hani bumu yaşayan açık dünya?
Açıkçası bu oyunu beğenmedim. Zaten anlaşılmıştır bu. Ancak ben bu oyunu kötü olduğu için beğenmedim, hatta ortalama bir oyun bile olabilirdi. Ancak şimdi vereceğim puan bu kadar düşük, çünkü artık oyun yapımcılarının bize saygısı kalmadı. Sadece kar amacı gözetilerek her sene her sene oyun çıkarmaya çalışıyorlar ve en sonunda karşımıza her sene kendini tekrar eden, ara sıra oynanabilir ve nadiren güzel oyunlar çıkıyor. İşte her sene oyun çıkarmaya kalktıklarında ortaya tamamlanmamış, eksik ve berbat ürünler çıkınca, oyuncular buna tepki gösterince bir de cevap veriyorlar. Sevgili EA, sevgili Activision, sevgili Ubisoft ve diğer büyük şirketler. Bakınız Rockstar'a, adamlar 8 yılda bir oyun çıkartıyorlar ama şahane oyun çıkarıyorlar. Yeni oyun çıkana kadar geçecek 8 yılın eksikliğini hissettirmiyorlar. Elbetteki size kalkıp 8 yılda bir oyun çıkarın denmiyor. Ancak belki 2, belki 3 yılda bir çıkartın, en azından tamamlanmış, güzel ve hakkaten iyi ki oynadım diyebileceğimiz eserler çıkar ortaya. O 2, 3 yıl içerisinde bizde yeni bağımsız oyunlarla geçiniriz, belki sizde bu bağımsız firmalardan birini bünyenize Katar, daha da iyi oyunlar çıkarmalarını sağlarsınız. Bakınız Toby Fox'a. Adam tek başına 3 yıl içerisinde bir şaheser ortaya çıkardı. Siz o 3 yılda neler yaparsınız. Lütfen biraz kendinize, birazda oyunculara saygı duyun, böylece hisseleriniz bir gecede yüzde on düşmez...
Puanım: 45/100
Hikayeye çok girişmek istemiyorum, ancak belirtmeliyim; Ubisoft potansiyel harcama konusunda çok başarılı bir firma; bunda hepimizin hemfikir olduğunu varsayıyorum.
Normalde zıt kutupların birleşmesi gibi bir klişe bile iyi işlendiğinde oyuncunun ağzını açık bırakabilir, ki aslında bir Assasin ve Templer fikri hiç de fena değil. Ancak bizim hikayemizde öyle bir işleniyor ki; sanki ortada hiçbir engel yokmuş gibi direk birlikte oluyor karakterler! E hani siz ayrı dünyaların insanlarıydınız? Daha az önce: Olmaz bu iş. Diyordunuz? Eeee, gel gör efendim, aşkın karşısında Assasin de önemsiz, Templer'da! Kendimi adeta günümüzün dandik Türk dizilerini izler gibi hissettim. Hikaye bu ve bunun gibi klişelerden ibaret şahsen. Ancak "Ben bu klişe olayını severim, tahmin ettiğimin tutması beni tatmin eder." Diyorsanız, oynayın.
Gelelim, oyunun teknik yönlerine;
Mekanikler - Ağır, ve hantal savaş mekanikleri, ki bu Batman gibi "kodummu otuttururum" şeklinde değil virüs hissiyatı 0 olan bir mekanik. Aynı zamanda yine bir tatmin duygusu vermediğinden, ve bir Assasin olarak hızlı dövüşmemiz gereken bir oyunda olarak mekanikler bir yerden sonra insanı feci bayıyor.
Görsel Kalite - Aslında dönemine göre fena değildi, özellikle Assasin's Creed oyunlarının tebrik ettiğim bir yönüde yaptıkları şehrin hakkını vererek yapmaları, yani bir kuleye çıkıp şehri seyrettiğinizde hakkaten büyülenebiliyorsunuz. En ince ayrıntıya kadar döşenmiş olması da cabası. Ancak şu saç olayına halen bir çözüm üretemediler. Saçlar o kadar yapay, o kadar sahte duruyor ki anlatamam. Efenim bu nasıl bir saçtır Allah aşkına? Zaten bug olayına hiç girmiyorum, orayı hepiniz biliyorsunuz.
İşte bu, ve bunun gibi bazı özelliklerde bunları alıp götürüyor. Mesela NPC'ler. Normalde "Fransız Devrimi, canlı sokaklar, size o dönemde yaşadığınızı hissetireceğiz!" E, hani canlı açık dünya? NPC olarak karşılaştığım tek şey sokakta elinde pankartla duran ve bağıran ruhsuz insanlar. Bumu sizin Fransız İhtilaliniz? Hani bumu yaşayan açık dünya?
Açıkçası bu oyunu beğenmedim. Zaten anlaşılmıştır bu. Ancak ben bu oyunu kötü olduğu için beğenmedim, hatta ortalama bir oyun bile olabilirdi. Ancak şimdi vereceğim puan bu kadar düşük, çünkü artık oyun yapımcılarının bize saygısı kalmadı. Sadece kar amacı gözetilerek her sene her sene oyun çıkarmaya çalışıyorlar ve en sonunda karşımıza her sene kendini tekrar eden, ara sıra oynanabilir ve nadiren güzel oyunlar çıkıyor. İşte her sene oyun çıkarmaya kalktıklarında ortaya tamamlanmamış, eksik ve berbat ürünler çıkınca, oyuncular buna tepki gösterince bir de cevap veriyorlar. Sevgili EA, sevgili Activision, sevgili Ubisoft ve diğer büyük şirketler. Bakınız Rockstar'a, adamlar 8 yılda bir oyun çıkartıyorlar ama şahane oyun çıkarıyorlar. Yeni oyun çıkana kadar geçecek 8 yılın eksikliğini hissettirmiyorlar. Elbetteki size kalkıp 8 yılda bir oyun çıkarın denmiyor. Ancak belki 2, belki 3 yılda bir çıkartın, en azından tamamlanmış, güzel ve hakkaten iyi ki oynadım diyebileceğimiz eserler çıkar ortaya. O 2, 3 yıl içerisinde bizde yeni bağımsız oyunlarla geçiniriz, belki sizde bu bağımsız firmalardan birini bünyenize Katar, daha da iyi oyunlar çıkarmalarını sağlarsınız. Bakınız Toby Fox'a. Adam tek başına 3 yıl içerisinde bir şaheser ortaya çıkardı. Siz o 3 yılda neler yaparsınız. Lütfen biraz kendinize, birazda oyunculara saygı duyun, böylece hisseleriniz bir gecede yüzde on düşmez...
Puanım: 45/100
Dost kayaoğlu severim. Ama ben bu düşüncelere sahip olduğumda o videosunu daha izlememiştim.
