Astral projeksiyon veya OBE (beden dışı deneyim), bedenden çıkıp "Astral Alemlere" girdiğimiz bir olgudur.
Astral projeksiyon yaptığımızda, fiziksel bedenden ayrı olan ve onun dışında seyahat etmemizi sağlayan bir "astral bedene" gireriz.
Astral Alem veya "Astral Düzlemler" bizimkine çok benzeyen ancak farklı frekanslarda titreşen bir dünyadır. Belirli bir titreşimde titreşen varlıkları ve varlıkları tutan seviyelere sahip olmak.
Daha düşük titreşimli varlıklar daha düşük seviyelerde yaşarlar; bu varlıklar negatiftir. Pozitif varlıklar daha yüksek planlarda yaşarlar ve daha düşük varlıklardan çok daha hızlı titreşirler.
Ruh halimize göre bir titreşim yayarız; depresyondaysak, negatif varlıkların bizi görmesini sağlayacak düşük bir frekans veririz ve bu enerjiden beslenmek için bize doğru çekilebilir. Mutlu ve kendimize güveniyorsak, o zaman daha yüksek bir frekans yayarız. Yani daha düşük frekanslar daha düşük düzlemlere ve daha yüksek frekanslar daha yüksek düzlemlere eşittir.
Astral projeksiyon yaptığınızda hayal edebileceğiniz her şey mümkündür. Farklı bir gezegeni ziyaret etmek isteseydin, yapabilirdin. Şehirlerin üzerinden uçmak isteseydin, yapabilirdin.
İnsanlar astral projeksiyonu ya hastalık, uyku, cerrahi operasyonlar, uyku felci ile kendiliğinden ya da meditasyon yaparak indüklenir.
İnsanlar bazen lucid rüyayı (Rüyada olduğunun farkında olmak ve içinde ne olduğunu kontrol edebilmek) astral seyahatle karıştırırlar. Fark şu ki, astral seyahat yaptığınızda, aslında bu yerlere gidiyorsunuz. Berrak rüya gördüğünde, belli ki hala rüya görüyorsun.
İnsanlar birçok farklı nedenden dolayı astral proje yaparlar: manevi inançlar, bilgi edinmek ve karşı tarafla etkileşim kurmak veya bazı insanlar sadece merak edebilir.
Her gece uyurken astral seyahat yapıyoruz, sadece bunun bilinçli olarak farkında değiliz.
Astral projeksiyon yaptığımızda, fiziksel bedenden ayrı olan ve onun dışında seyahat etmemizi sağlayan bir "astral bedene" gireriz.
Astral Alem veya "Astral Düzlemler" bizimkine çok benzeyen ancak farklı frekanslarda titreşen bir dünyadır. Belirli bir titreşimde titreşen varlıkları ve varlıkları tutan seviyelere sahip olmak.
Daha düşük titreşimli varlıklar daha düşük seviyelerde yaşarlar; bu varlıklar negatiftir. Pozitif varlıklar daha yüksek planlarda yaşarlar ve daha düşük varlıklardan çok daha hızlı titreşirler.
Ruh halimize göre bir titreşim yayarız; depresyondaysak, negatif varlıkların bizi görmesini sağlayacak düşük bir frekans veririz ve bu enerjiden beslenmek için bize doğru çekilebilir. Mutlu ve kendimize güveniyorsak, o zaman daha yüksek bir frekans yayarız. Yani daha düşük frekanslar daha düşük düzlemlere ve daha yüksek frekanslar daha yüksek düzlemlere eşittir.
Astral projeksiyon yaptığınızda hayal edebileceğiniz her şey mümkündür. Farklı bir gezegeni ziyaret etmek isteseydin, yapabilirdin. Şehirlerin üzerinden uçmak isteseydin, yapabilirdin.
İnsanlar astral projeksiyonu ya hastalık, uyku, cerrahi operasyonlar, uyku felci ile kendiliğinden ya da meditasyon yaparak indüklenir.
İnsanlar bazen lucid rüyayı (Rüyada olduğunun farkında olmak ve içinde ne olduğunu kontrol edebilmek) astral seyahatle karıştırırlar. Fark şu ki, astral seyahat yaptığınızda, aslında bu yerlere gidiyorsunuz. Berrak rüya gördüğünde, belli ki hala rüya görüyorsun.
İnsanlar birçok farklı nedenden dolayı astral proje yaparlar: manevi inançlar, bilgi edinmek ve karşı tarafla etkileşim kurmak veya bazı insanlar sadece merak edebilir.
Her gece uyurken astral seyahat yapıyoruz, sadece bunun bilinçli olarak farkında değiliz.
