Bu senin sosyal çevrene, iş bitiriciliğine bağlı bir şey. İşinde uzmanlaşırsan ve işini gerçekten kovalarsan kulaktan kulağa yayılır bu tip şeyler. Genelde particilik, sosyal kulüpler ve yine ve yine senin sosyalliğin ve işindeki başarın şekillendirir zamanla. Ucu açık. Masraflarını zar zor karşılayan asosyal veya sıradan avukatlar da var, tuttuğunu koparan ve çarşıya çıktığında selam vermekten boynu tutulan parayla oynayan avukatlar da var. Ve bir de şu var. Çevrende fazlasıyla hukukçu olmayan bir ortamda olman daha iyi olabilir. Son olarak da belli bir konuda uzmanlaşmak. Örneğin boşanma avukatlığı veya aile hukuku diyelim. Dolandırıcılık, Miras hukuku... Gibi gibi. En çok dava açılan konularda özellikle ihtisas yapmak. Ama bir avukatın geleceğini yine etik duygusu belirler. Para kazanayım diye sürekli ah alan bir avukat haline gelirsen bir dönem iyi paralar kazanırsın belki ama sonra bir şekilde hayatın mahvolur. Çokça örneklerini gördük çevremizde. İnsanlarla ilişkilerin ve çevren ne kadar iyiyse bu belirliyor genel olarak. Ben bir avukat tanırım yeni bir avukatken Dİjitürk ün kaçak maç yayınlarını basmaya giden bir avukat olarak anlaşma yapmıştı. Gece yarılarına kadar işinin başındaydı. Bir telefonla akşamdı tatildi yorgunum demeden atlayıp şehrin en uzak ilçesine gider işlem yapardı, yavaş yavaş kulaktan kulağa tanındı ve çok meşhur bir avukat haline geldi. Konunda uzman çalışkan ve adalet duygusu olan iyi niyetli bir avukat olursan er geç çok çok başarılı olursun. Borcunu ödeyememiş İcralık olan asgari ücretlinin evine eşyalarını toplamaya gidenlerin hemen hepsi perperişan oldu er geç. Hakimliğe veya noterliğe oynaman daha bile iyi olabilir belki... Veya uzlaşmacılık da yapmak gibi.