Avupa'nın göbeğinde bir insanlık suçu: Srebrenitsa Katliamı



Bugün, Srebrenitsa Katliamı'nın 25. yıldönümü. Ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına, geride kalanlara baş sağlığı diliyorum.


Bu acı olay benim için; bilim ve teknolojide gelişmiş sözde medeni Avrupa'nın, gerçek yüzünü görme fırsatı olmuştu. Binlerce insan, genç - yaşlı - kadın - çocuk demeden katledilmiş, adeta soykırım gerçekleştirilmişti. Bu olayı ilk araştırmaya başladığımda tüylerim diken diken olmuştu. Okudukça insanın boğazı düğümleniyor. 2 sene önce, o toprakları ziyaret etmemle daha da anlamlı oldu benim için. Hem insanı hem de toprağı, huzurlu geçen onca senelerin ardından, 20. Yüzyıl'da çok büyük acılar çekti. Bu acıdan nasibini almayan bir tek taş bile kalmadı.

Bosna Hersek savaşı ve o dönemin siyasi durumlarıyla ilgili bir alıntı: (Kaynak: Türkiye’nin Bosna Hersek Savaşı’ndaki Politikası )


Geçen sene de Bosna Savaşı ve Mostar Köprü'sü hakkında kısa bir yazı yazmıştım. Sırplar'ın gözü öyle dönmüştü ki, Osmanlı'nın seneler önce iki yakayı, birçok milleti birbirine bağlamak için yaptığı köprüye dahi tahammül edemediler...


Balkanlar'ın ve özelinde Bosna'nın benim için kıymeti çok büyük ve özeldir.

Bu tür acıların birdaha yaşanmaması, çocukların huzurla büyümesi temennisiyle...
 
Osmanlı'yı barbarlıkla suçlayan Araplar ve Avrupalılar acaba bu olay karşısında ne yaptı? Tabii ki hiçbir şey!
 
Mehmet Akif Ersoy ne de güzel demiş medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar
 
Avrupa medeni değil. Teknolojide istedikleri kadar ilerde olabilirler, GSMH değerleri tavan yapabilir, umrumda bile değil.

Avrupa medeniyet falan değil. Avrupa'nın medeniyet olduğuna ancak Avrupa sevicileri kanar. Gelişmişlik bir medeniyet göstergesi değildir, insanlığınızı gelişmişlik ile ölçemezsiniz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…