The Stooges kesinlikle. I wanna be your dog diye bir şarkıları var şa-ha-ne! Türkiye içinse Dave Clark Five, The Byrds, The Isley Brothers, The Doors, The Beatles (bir kaç şarkıları biliniyor ama sadece o kadar. Bir dönem She loves you, Come Together ve Here Comes The Sun ünlü oldu o kadar. Başka şarkılarını bilen çok yok.) The Rolling Stones (Beatles'dan durumlar Türkiye'de çok da farklı değil. Paint it Black ve Satisfaction'dan başka şarkısını duyan bile yok çoğunlukla.), The Carpenters, The Doors, The Lettermen, The Chordettes etc ... Aslında tonlarca sayabilirim Türkiye için. Maalesef batı müziği bu ülkeye giremedi. Neden derseniz Avrupa'da Baroque müzik ve Opera vardı. Avrupalılar Amerika'ya göçtü. Yıllar geçti. Bu müzikler sayesinde Jazz oluştu düşük sınıf olarak görülen siyahiler tarafından. 1910lar 20ler 30lar bunlarla geçti. 20lerde banjo'nun yaygınlaşması ve 20li yılların Amerika'daki refahı ve "The American Dream" ile birlikte Country müzik çıktı. Maalesef 1929 ekonomik çöküşü Amerikan halkında derin yaralar açtı. Bir yandan beyazlar efkarlı Country ve siyahiler Jazz çıkarırken Amerika'daki "The Deep South" dedikleri bölgede siyahiler Blues'un atası olan Delta Blues'u çıkardılar ki bu Jazz'ı hızlandırıp bir elektrik gitar ile agresifleştirerek oluşturulan, sözleri ile de can yakan bir müzik. Elmore James gibi büyük sanatçılar bir yandan Hank Williams gibi sanatçılar bu türleri 1940'lara ve 1950'lere taşıdılar. 1950'lerde Blues'un ritmik olarak daha hızlı söylendiği ve beyaz sanatçıların da aktif olduğu Rock-a-billy ortaya çıktı ve bu Rock'n'Roll'u doğurdu. Rock'n'Roll blues bazlı bir müzik türüdür. 57-58 gibi İngiltere'de de ünlü oldu ve 60larda British Invasion ve psychedelic rock hareketi ile Rock'n'roll daha agresif oldu. Ayrıca 1968 gibi Rock'ın daha daha politik ve agresif hali Punk müzik de başladı. 1960ların sonu ve 70ler'in ortasına doğru böyle giderken Bee Gees Punk'dan devşirme Disko müziği popülerleştirdi. Aynı zamanda Hard Rock'dan devşirme Metal'de popülerleşti. 1981'de MTV'nin kurulması ile Rock'n'roll Rock'a dönüşmeye başladı. Elektrik gitarların yerini Orglar Synthesizer'lar almaya başladı. 1990'larda da artık tamamen elektrik gitarların yerini Akustik gitarlar aldı ve Rock'a dönüştü müzik, agresiflik nerdeyse bitti. Bu yeni saçma Rock ise Bill Clinton'ın 1996'da imzaladığı medyanın özel şirketlere dağıtılması kararıyla bu özel şirketler plastik müziklerin daha fazla para getireceğini düşünüp 1997'de AutoTune'u çıkardılar ve Rock'ın bitirilmesi kararını aldılar. Rapçilere çok destek verdiler. 2010'da Rock denilen saçmalık son buldu ve Rap'den devşirme Trap 2013 gibi doğdu. Metal kendi dünyasını kurdu. Indie Rock denilen küçük çaplı bandlerin kendi aralarında akustik rock'ları devam ediyor ki akustik rock bence başarısızlıktır ve elinde sonunda tarihin tozlu sayfalarında kendisini bulacaktır. Sadede gelirsek Türkiye'de Rock yok çünkü Rock'n'roll yok çünkü Blues yok çünkü Jazz yok çünkü Opera ve Baroque müzik yok. Türk müziği ve Türk dili batı müziğiyle uyumsuz maalesef. Bu hep böyleydi. Müziğin yapısı farklı her yerde. Japonya'da farklı Hindistan'da farklı. Bu yüzden Anadolu Rock'da şuan ortalıkta yok. Görmüyormusunuz Amerika'da İngiltere'de bile silindi Rock müzik.
Rock'ı sevmem ama Rock'n'roll'suz da hayat hayat değildir.