Çalışanın cebinden çıksın istemediysen bence doldurduğu benzin kadar parasını verip gitseydin. Ya da sonra veririm deseydin. Ne uğraştın arabadan boşalttırmakla.
Arabayı söktürtmeyi istemezdim. Ordaki adam iş bilmeyip zarar verir diye çekinirdim açıkçası. Hatayı yapan görevli eğer mahçup bir üslup kullanıp üste çıkmaya çalışmıyorsa parayı öder üstümde nakit yoksa da karttan çektirirdim sanırım. Nasılsa bir daha benzin alacağım mecbur.
Benim arabam LPG'li olduğundan fazla tutmuyor zaten tamamen dolması. Ama benzinli olaydı sanırım arabayı bırakıp depara kalkardım. Ya da basar giderim. Vicdan yok bende, ajitasyona hiç gelemiyorum.
Okuyunca aklıma yıllar önce aldığım ilk bilgisayarı tamirat için götürdüğüm bakkal geldi. Bakkal amcam ilk kasayı açtı anakartı işlemciyi bütün parçaları gözümün önüne serdi kasanın iskeleti kaldı bir tek "Abi ne yapıyorsun" dedim. Bana arıza tespiti yapmak gerek dedi homurdanarak iyi dedim. Bu arada hava kararmış akşam olacak dışarda sağanak yağmur başlamış üstüne ben yaya olarak getirdiğim kasayı nasıl geri götürürümün telaşı içerisine girmişim. Sonunda dayanamadım o sinirle ses tonumu yükseltip "Abi daha ne sürer yağmur başladı hava karardı" dedim. Bana bilmem der gibi kafayı eğince "Tamam abi geri eski haline koy ben vazgeçtim" dedim. Peki dedi başladı geri montaja. Ben pür dikkat izliyorum anlamasam bile bir çakallık yapmasın diye. Baktım bunun gözler bir anda faltaşı gibi açıldı yapıştırdı sorun güç kaynağındaymış bak kablo kısa devre yaptırıyor. Tamam abi ben vazgeçtim dedim. O yağmurda küfür ede ede eve geri döndüm.
Gerçekten zor iş bazen insanın tahammül sınırları zorlanıyor. Kaş yapayım derken istemeden göz çıkarılıyor.