ariffgulerr
Kilopat
- Katılım
- 23 Ocak 2017
- Mesajlar
- 18
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Böyle düşünmek biraz yanlış bence. Elektrik üretiminin büyük çoğunluğunun fosil yakıt kullanan santrallere veya nükleer enerji santrallerine bağlı olduğunu biliyoruz, ancak elektrikli araçlar üretilse de üretilmese de bu şekilde devam edecek zaten. İnsanların yapması gereken şey karbondioksit salınımını indirgemek, sırf soluma sistemimiz neticesinde bile bu salınımı yapıyoruz. Mesele elimizden geldiğince indirgemekte.
İlk olarak; elektrikli araçların hiçbir şekilde herhangi bir zararlı gazı şehre salmadığı konusunda hemfikiriz değil mi? Yani şu an X şehrinde bulunan 100.000 yanma motorlu araç, 100.000 elektrik motorlu araca çevrildiği an senin o bölgede soluduğun oksijenin kalitesi bile yükselecektir. Aynı şekilde bu araçların motorları neredeyse sessiz denecek seviyede olduğu için gürültü kirliliğinin de bir hayli önüne geçilebilir. Bir diğer avantajı ise fiyat-performans ilişkisi, neredeyse -modelden modele elbet değişir bu değerler- 7 TL ödeyerek 400 kilometre gibi bir mesafe gidebiliyorsunuz. Sadece çevre dostu değil, cep dostu da aynı zamanda.
Elektrik motorlu araçlar anlatıldığı kadar da çevre dostu değil bunda da hemfikiriz, yani kullandığı elektrik enerjisinin üretimindeki kaynakların büyük çoğunluğu fosil yakıt kullanan santrallerden veya nükleer enerji santrallerinden oluşuyor. Yani bu araçlar sözde karbondioksit salınımı yapmıyor ancak işin arka kısmında dolaylı yoldan yapıyor. Aynı şekilde bahsettiğiniz Lityum İyon pilleri, aracın bataryası vs. gibi etkenler de doğaya bir o kadar zararlı. Ama şunu belirtmeden yine edemiyorum; bu şartlar altında bile en performanslı elektrik motorlu araç 1600cc ve daha büyük motor hacmine sahip tüm yanma motorlu araçlardan daha da çevre dostu. Aynı zamanda yanma motorlu araçlardaki gibi motor yağı denilen şey yok. Onun yerine kobalt, nikel ve lityum başı çekiyor. Evet bu maddelerde oldukça zararlı ama yine de daha az zararlı diyelim. Sadece motor yağı değil, eksilen birçok parçayı da beraberinde getiriyor.
Son olarak; yanma motorlu araçların üzerinde bu dünya 100 yıldan daha uzun bir süredir çalışıyor zaten. Daha gelişim aşamasında olan ve yeni yeni alevlenen elektrik motorlu araçlar bile bu kadar başarılıyken, bir 100 yıl sonra pillerin geri dönüşüm yolunu bulamayacağımızın, dünyanın tamamen doğal yollardan elektrik üretim kaynaklarına geçmeyeceğini kimse garantileyemez. Önü açık bu sektöre daha başından leke atmaya hiç gerek yok.
Düşüncelerime tercüman olmuşsunuz size %100 katılıyorum.