Hocam bu hususlarda ben çok yazdım, çizdim, laf söyledim. Hâlâ da söylerim. En etkili yol dilekçe dilekçe dilekçe. CEO'ya mail atmakla, BTK şikayeti ile, CİMER ile falan olacak şeyler değil bunlar. Ha, o mecralardan olumlu sonuç alan var mı? Evet var ama çok nadir. En etkili ve resmi kanal dilekçedir.
Bina sakinlerinin de imzasını içeren bir dilekçe hazırlayıp bağlı olduğunuz müdürlüğün planlama birimine teslim etmelisiniz. Bizim de 61 Mbps destekleyen bir VDSL altyapımız vardı. Biz dilekçeyi verdikten 2.5 ay sonra bütün işlemler hallolmuştu. Şu an hem VDSL hem fiber altyapı var. Süreci anlattığım konuyu okuyabilirsiniz:
TT altyapısında VDSL'den fibere geçiş sürecim
3 metrelik fiber olayına da bir çift kelam etmek isterim:
Hocam biz sıradan vatandaşlar olarak "hazır 3 metre önümde fiber var 3 metrelik kabloyu hemen çekiversinler canım" diye düşünüyoruz ama işin arka planı o kadar kolay değil.
Bir bölgeye fiber yatırımı yapılırken homepass dediğimiz kavram kilit noktadır. Homepass için kısaca fiber kullanma potansiyeli olan hane oranı diyebiliriz. Planlama ekibi bunun hesabını kitabını yapar. Sadece homepass değil tabii ki diğer bir sürü unsurla beraber hesap yapar. Uygun görürse bir proje çizip Ankara'daki genel müdürlüğe gönderir. Tabii bu genel müdürlüğe ülkenin dört bir yanından projeler gelir. Genel müdürlük de uygun görürse ve yeterli bütçeye sahipse projeyi onaylar. Sonrasında da çalışmalara başlanır. Bir adrese proje çizildiğinde santral tarafındaki Olt'den ilgili adres için bir port ayrılır, taşerona haber verilir vs...
Daha kazı yapılması gerekiyorsa ilgili firma ile belediye arasındaki prosedürlere girmedim bile. Bakın 3 metrelik kabloyu çekmek fiilen çok kolay ama dediğim gibi arka planında bir sürü prosedür var. Bu sebeple 3 metre deyip geçmeyin.
Ayrıca teknik birkaç detay daha var. 3 metre önünüzde bir dolap bulunduğundan bahsetmişsiniz. Ve fiberin bu dolaba kadar geldiğini evinize bakır kablo dağıtıldığını söylemişsiniz. Bahsettiğiniz dolap bildiğimiz VDSL kabini. Tip-7 gibi, TIP-23 gibi tip serisi kabinlerden bir tanesi. Bu dolapların içerisinde DSLAM dediğimiz bir cihaz bulunur. Bu cihaz optik sinyali sfp modülü vasıtasıyla okur ve bakır kabloya aktarır. Yani bu dolapların asıl işlevi VDSL hizmeti dağıtmaktır. Bazılarında odf diye kısalttığımız optik dağıtım çatısı isimli ünite bulunur. Bu Odf'den fiber dağıtımı yapılabilir. Eğer sizin 3 metre önünüzdeki o dolapta odf yok ise aslında fiber 3 metre önünüzde değil demektir. Yani size 3 metrelik kablo yetmeyecektir.