BioShock Infinite incelemesi

Merhaba. Bugün de dün satın aldığım BioShock ınfinite'in incelemesini yapacağım. Çok uzatmadan başlayalım.

Hikayemiz booker dewitt isimli ana karakterimizin kumar borçlarını silebilmesi için birileriyle anlaşma yapmasıyla başlıyor. Anlaşma yaptığı insanlar ondan "Columbia" isimli göklerde uçan bir şehre gidip Elizabeth isimli bir kızı kaçırmasını/kurtarmasını istiyor. Booker da bu yolda kıza ulaşmak için roket benzeri bir araca binip göklerdeki şehir Columbia'ya varıyor. Orada pek sıcak karşılanmıyor ve yaşadığı olaylardan sonra da "yalancı çoban" olarak isimlendirilip şehrin dört bir yanında aranmaya başlıyor.

Hikayemiz güzel. Bu hikaye güzel bir şekilde dallanıp budaklanarak 10 saat gibi bir süre içinde sona eriyor. Yalnız sonu biraz havada kalıyor. Ve ayrıca ben internetten hiçbir şey okumadan hikayeyi anlamak istiyorum derseniz gördüğünüz bütün kayıtları ve izleme otomatlarını izlemeniz gerekli.

Oynanışımız ise yine güzel, yalnız benim beğenmediğim birkaç yeri var. Düz FPS mekaniklerine BioShock esintileri eklenmiş. Ki bu bence sorun olmamakla beraber çok güzel bir şey. Oyunun kasvetli havasını almış. Tek sıkıntı genel FPS mekaniklerinden birazcık fazla almış olması.

Oyunda ilk BioShock'lara kıyasla yanımızda aynı anda sadece 2 tane silah bulundurabiliyoruz. Ki bu bence hiç de iyi değil. Oynanışı çok sınırlıyor çünkü. Ben oyunun %40 gibi bir miktarını makineli tüfek + pistol ile, diğer %60'ını ise makineli tüfek + el topu (handgun) ile gittim. Çoğunlukla sıkıntı çekmedim. Ama arada başka silahlara geçmem gerekti ve onlara upgrade basmadığım için düşman öldürmem biraz daha yavaşladı. Ayrıca çeşit çeşit silahları da yeterince kullanamadığımı hissettim.

Ayrıca nedendir bilinmez oyun boyunca hiç ölmedim. Ben mükemmel bir oyuncu değilim hatta aksine vasatın altındayım. Ama her sıkıntıya girdiğimde yanımızdaki yapay zeka takipçimiz Elizabeth bana gereken şeyleri fazlasıyla atıyordu zaten. Gerek can, gerek mermi, gerek mana olsun. Benim tahminimce oyunda kendiliğinden yenilenen can mekaniği olacaktı lakin BioShock tarzını bozmamak için böyle bir şey yapmamışlar. (oynadığım zoluk seviyesi normaldi bu arada)

Bunun dışında vuruş hissi gibi etmenler de fena değil. Grafikleri ise güzel. Kaplama kalitesi mükemmel olmasa bile gölgeler ve ışıklandırma eksikliklerini tamamlamış. Özellikle de yüzleri ben çok beğendim. Vigor'lar yani özel güçler ise ilk BioShock'lara kıyasla bence biraz sönük kalmış. Hatta o kadar ki arada oyun "özel güçlerini kullanmayı unutma!" diye mesaj gösteriyor. O kadar sönük kalmasına rağmen ben yine de bu özel güçleri beğendim. Oynanışa çeşitlilik katıyor. Ne kadar aralarından kullandığım 4 tane falan olsa da. Ateş etmek, çatışmaya girmek zevk veriyor kısaca.

Sesler ise oldukça hoş. Karakterleri ve atmosferi iyi yansıtıyorlar.
Karakterler de bir arkaplanları olduğunu ve boş olmadıklarını iyi yansıtıyorlar. Özellikle Elizabeth ve Booker'ı ben beğendim.

Ve sanırım bu kadardı. PS3 yüzünden birçok yeri kırpılmış olmasına, biraz kısa olmasına ve sonunun havada kalmasına rağmen ben çok zevk aldım. Oyun yarım saat daha indirimde. Hızlı olursanız bence "the Collection" paketiyle birlikte alın. Pişman olmazsınız.

Oyuna bir puan verecek olsam muhtemelen benden temiz bir 95/100'ü kapardı.
 
Son düzenleme:

Yeni konular

Geri
Yukarı