Tanrının yokluğu kanıtlanamaz. Yani temelde yok olan bir madde, varlık kanıtlanamaz. Birileri iddaa eder. Boş bir masanın üstünde kalem var, görmüyor musun? Diyor kısaca. Al o kalemi kağıda şunu yaz diyor. Eeeee mantıklı akıllı insan da diyor ki, kalem malem yok orada manyak mısın diyoruz? Nasıl yazayım kalem yok. O da illa al kalemi, şunu yaz diyor. Biz de yok diyoruz. Çünkü görmüyoruz ha görünmeyen bir kalemse onun kanıtlamak da, o kalemin orada olduğunu iddaa edenlere düşer. Yok olan bir şey kanıtlanamaz. Var olan şey kanıtlanabilir. Bunu da varlığını iddaa edenler kanıtlamak zorunda. O kalemi alıp, kağıda bir şeyler yazmalı ki biz de inanalım kalemin varlığına. Artık o kalem neden görünmez diye araştırırız, kaleme dokunuruz, dokunarak dahi algılayamıyorsak, bu kanıtlanamaz.
Tarihtede öyle olmuştur, İslamın lideri, peygamberi de, insanlara kanıtlamak için bir sürü mucize göstermiş denilene göre ama şu zaman gelince, kanıtlanamayan Tanrının gerekçesi, size o kadar mucize verdil, göke bak, yere bak, taşa bak bana inan diyor. Eeeee öyle inanılacaksa, neden perygamber, senin elçin o zamanda o kadar mucize gösterdi. Onlara da söyleseydin, dağa bak bana inan deseydin. Çok çelişkili.