Aşk diye bir şey yok derken aşk adı verilen şeyin sevgiyle ilgisi yok demek istemiştim. Bu biraz "pasta yemeyi severim" ifadesi yerine "pasta severim" demek gibi bir şey, ulan pastayı seviyorsun da niye yiyip bitiriyorsun? Sevilen şey kişi değil kişinin güzelliği/yakışıklılığı/parası/eğlenceli biri olması vs. Zaten aksi olsaydı millet çorap değiştirir gibi sevgili değiştirmezdi. Uzun süreli ilişkiler "daha iyisini bulamazsam", evlilikler ise boşanmanın zahmetli olması vs. gibi sebeplerle sürüyor.
Kızların sosyalliği erkeklerin asosyalliği falan ise tamamen toplum baskısı kaynaklı bir olay. Kadın ruhu sosyallik erkek ruhu asosyallik ister falan tamamen palavra. Birincisi ruh diye bir şeye inanıyorsan ruhların cinsiyetinin olmadığını bilirsin kadın ruhu erkek ruhu tuz ruhu diye bir şey olmaz. Davranışların çoğu hormon, içgüdü(böyle derken topluma uyma içgüdüsünü saymıyorum) kaynaklı değil öğrenilmiş hareketlerdir. Mesela "erkek adam tespih çeker"i ele alalım. O tespih dönünce kanımızdaki testeron hormonu mu artıyor? Bunu açıklayan bilimsel bir makale var mı? Yok. Geçenlerde bir doktor çıkmış televizyonda "milli yiyecekler zararlı değildir, çünkü genlerimize kodlanır" dedi. O zaman bol şuruplu baklava yiyerek sağlıklı kalalım. Yani her bir şeyi kadın doğası, erkek doğası, Türk genleri vs. diye açıklamak yanlış. Asosyallik/sosyallik konusuna gelirsek hobilerimiz bile toplum tarafından belirleniyor. Kız çocuklarının hobileri de toplum tarafından epey sınırlandırılıyor. Bilgisayar oyunu oynayan, aşk romanları dışında başka türde kitap okuyan, pembe diziler yerine aksiyon filmi seyretmeyen kızlar çoğu insanın gözünde hala uzaylı. Kızlar da bu yüzden sosyal faaliyetlerle eğlenmeye çalışıyorlar. Erkekler ise kafasını GTA'dan kaldıramadığı için sosyal olma ihtiyacı duymuyor. Bana kalırsa bu durumdan erkekler daha karlı çıkıyor.